TÜRKİYE
CUMHURİYETİ ANAYASASI [1] [2]
[3]
[4]
|
Kanun Numarası : 2709 Kabul Tarihi : 18/10/1982 Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 9/11/1982 Sayı
:
17863 (Mükerrer) Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5
Cilt : 22 Sayfa : 3 |
BAŞLANGIÇ [5]
Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk
Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin
kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik
anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda;
Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli
bir üyesi olarak, Türkiye Cumhuriyetinin ebedi varlığı, refahı, maddi ve manevi
mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde;
Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin
kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya
yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi
demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı;
Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında üstünlük
sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin
kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir işbölümü ve işbirliği
olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu;
Hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının,
Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi
değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin
karşısında korunma göremeyeceği ve laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din
duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı; [6]
Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve
hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür,
medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi
varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;
Topluca Türk vatandaşlarının milli gurur ve
iftiharlarda, milli sevinç ve kederlerde, milli varlığa karşı hak ve ödevlerde,
nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu,
birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve
kardeşlik duygularıyla ve "Yurtta sulh, cihanda sulh" arzu ve inancı
içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu;
FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna
bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere.
TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye aşık Türk
evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.
BİRİNCİ KISIM
GENEL
ESASLAR
I. Devletin
şekli
Madde
1 – Türkiye
Devleti bir Cumhuriyettir.
II.
Cumhuriyetin nitelikleri
Madde
2 – Türkiye
Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan
haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel
ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
III.
Devletin bütünlüğü, Resmî dili, bayrağı, milli marşı ve başkenti
Madde
3 – Türkiye
Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı
al bayraktır.
Milli marşı "İstiklal Marşı"dır.
Başkenti Ankara'dır.
IV.
Değiştirilemeyecek hükümler
Madde
4 – Anayasanın 1
inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2
nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri
değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
V. Devletin
temel amaç ve görevleri
Madde
5 – Devletin
temel amaç ve görevleri, Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin
bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun
refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini,
sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan
siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi
varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.
VI.
Egemenlik
Madde
6 – Egemenlik,
kayıtsız şartsız Milletindir.
Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu
esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır.
Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir
kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını
Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.
VII. Yasama
yetkisi
Madde
7 – Yasama
yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki
devredilemez.
VIII. Yürütme
yetkisi ve görevi
Madde
8 – Yürütme
yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı (…)[7]
tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir.
IX. Yargı
yetkisi
Madde 9 – Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce
kullanılır. [8]
X. Kanun
önünde eşitlik
Madde
10 – Herkes, dil,
ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri
sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
(Ek fıkra:
7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve
erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini
sağlamakla yükümlüdür. (Ek cümle:
7/5/2010-5982/1 md.) Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı
olarak yorumlanamaz.
(Ek fıkra:
7/5/2010-5982/1 md.) Çocuklar,
yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve
gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz
tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde
(…)[9]
kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
XI.
Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü
Madde
11 – Anayasa
hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer
kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.
Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.
İKİNCİ KISIM
TEMEL HAKLAR
VE ÖDEVLER
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel
Hükümler
I. Temel hak ve hürriyetlerin niteliği
Madde
12 – Herkes,
kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere
sahiptir.
Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve
diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder.
II. Temel
hak ve hürriyetlerin sınırlanması
Madde
13 – (Değişik: 3/10/2001-4709/2 md.)
Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın
yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve
ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna,
demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine
aykırı olamaz.
III. Temel hak ve hürriyetlerin kötüye
kullanılamaması
Madde
14 – (Değişik: 3/10/2001-4709/3 md.)
Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri,
Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına
dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler
biçiminde kullanılamaz.
Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla
tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden
daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı
mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz.
Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında
uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir.
IV. Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının
durdurulması
Madde
15 – Savaş,
seferberlik (…)[10] veya
olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal
edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin
kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada
öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.
Birinci fıkrada belirlenen durumlarda da, savaş
hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler (…)[11]
dışında, kişinin yaşama hakkına, maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne
dokunulamaz; kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz
ve bunlardan dolayı suçlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu
mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.
V.
Yabancıların durumu
Madde
16 – Temel hak ve
hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla
sınırlanabilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Kişinin
Hakları ve Ödevleri
I. Kişinin
dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı
Madde
17 – Herkes,
yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.
Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında,
kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi
deneylere tabi tutulamaz.
Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan
haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz.
(…)[12]
meşru müdafaa hali, yakalama ve tutuklama kararlarının yerine getirilmesi, bir
tutuklu veya hükümlünün kaçmasının önlenmesi, bir ayaklanma veya isyanın
bastırılması (…)[13] veya
olağanüstü hallerde yetkili merciin verdiği emirlerin uygulanması sırasında
silah kullanılmasına kanunun cevaz verdiği zorunlu durumlarda meydana gelen
öldürme fiilleri, birinci fıkra hükmü dışındadır.
II. Zorla
çalıştırma yasağı
Madde
18 – Hiç kimse
zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır.
Şekil ve şartları kanunla düzenlenmek üzere hükümlülük
veya tutukluluk süreleri içindeki çalıştırmalar; olağanüstü hallerde
vatandaşlardan istenecek hizmetler; ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı
alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmaları,
zorla çalıştırma sayılmaz.
III. Kişi
hürriyeti ve güvenliği
Madde
19 – Herkes, kişi
hürriyeti ve güvenliğine sahiptir.
Şekil ve şartları kanunda gösterilen:
Mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların
ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi; bir mahkeme kararının veya
kanunda öngörülen bir yükümlülüğün gereği olarak ilgilinin yakalanması veya
tutuklanması; bir küçüğün gözetim altında ıslahı veya yetkili merci önüne
çıkarılması için verilen bir kararın yerine getirilmesi; toplum için tehlike teşkil
eden bir akıl hastası, uyuşturucu madde veya alkol tutkunu, bir serseri veya
hastalık yayabilecek bir kişinin bir müessesede tedavi, eğitim veya ıslahı için
kanunda belirtilen esaslara uygun olarak alınan tedbirin yerine getirilmesi;
usulüne aykırı şekilde ülkeye girmek isteyen veya giren, ya da hakkında sınır
dışı etme yahut geri verme kararı verilen bir kişinin yakalanması veya
tutuklanması; halleri dışında kimse hürriyetinden yoksun bırakılamaz.
Suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler, ancak
kaçmalarını, delillerin yokedilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla
veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde
hakim kararıyla tutuklanabilir. Hakim kararı olmadan yakalama, ancak suçüstü
halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yapılabilir; bunun
şartlarını kanun gösterir.
Yakalanan veya tutuklanan kişilere, yakalama veya
tutuklama sebepleri ve haklarındaki iddialar herhalde yazılı ve bunun hemen
mümkün olmaması halinde sözlü olarak derhal, toplu suçlarda en geç hakim
huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir.
(Değişik
birinci cümle: 3/10/2001-4709/4 md.) Yakalanan
veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için
gerekli süre hariç en geç kırksekiz saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en
çok dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Kimse, bu süreler geçtikten sonra
hakim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü
hal (…)[14]
ve savaş hallerinde uzatılabilir.
(Değişik
fıkra: 3/10/2001-4709/4 md.) Kişinin
yakalandığı veya tutuklandığı, yakınlarına derhal bildirilir.
Tutuklanan kişilerin, makul süre içinde yargılanmayı
ve soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları
vardır. Serbest bırakılma ilgilinin yargılama süresince duruşmada hazır
bulunmasını veya hükmün yerine getirilmesini sağlamak için bir güvenceye
bağlanabilir.
Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan
kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna
aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir
yargı merciine başvurma hakkına sahiptir.
(Değişik:
3/10/2001-4709/4 md.) Bu esaslar
dışında bir işleme tâbi tutulan kişilerin uğradıkları zarar, tazminat hukukunun
genel prensiplerine göre, Devletçe ödenir.
IV. Özel
hayatın gizliliği ve korunması
A. Özel
hayatın gizliliği
Madde
20 – Herkes, özel
hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel
hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. (Mülga üçüncü cümle: 3/10/2001-4709/5 md.)
(Değişik
fıkra: 3/10/2001-4709/5 md.) Millî
güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel
ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması
sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim
kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan
hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin
üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin
kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını
el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma
kendiliğinden kalkar.
(Ek fıkra:
7/5/2010-5982/2 md.) Herkes,
kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu
hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu
verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve
amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel
veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla
işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla
düzenlenir.
B. Konut
dokunulmazlığı
Madde
21 – (Değişik: 3/10/2001-4709/6 md.)
Kimsenin konutuna dokunulamaz. Millî güvenlik, kamu
düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması
veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya
birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere
bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış
merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz
ve buradaki eşyaya el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde
görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz
saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.
C.
Haberleşme hürriyeti
Madde
22 – (Değişik: 3/10/2001-4709/7 md.)
Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır.
Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin
önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve
özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak
usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak
gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin
yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz.
Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur.
Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, karar kendiliğinden
kalkar.
İstisnaların uygulanacağı kamu kurum ve kuruluşları
kanunda belirtilir.
V. Yerleşme
ve seyahat hürriyeti
Madde
23 – Herkes,
yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.
Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve
ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve
kamu mallarını korumak;
Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması
sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek;
Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir.
(Değişik
fıkra: 7/5/2010-5982/3 md.) Vatandaşın
yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle
hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilir.
Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından
yoksun bırakılamaz.
VI. Din ve
vicdan hürriyeti
Madde
24 – Herkes,
vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.
14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla
ibadet, dini ayin ve törenler serbesttir.
Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini
inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden
dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.
Din ve ahlak eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve
denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlak öğretimi ilk ve ortaöğretim
kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din
eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni
temsilcisinin talebine bağlıdır.
Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki
temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya
kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun dini
veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve
kötüye kullanamaz.
VII. Düşünce
ve kanaat hürriyeti
Madde
25 – Herkes,
düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir.
Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve
kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve
suçlanamaz.
VIII.
Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti
Madde 26 – Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya
başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir.
Bu hürriyet Resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da
vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya
benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.
Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu
düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve
milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların
cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin
açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının
yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin
gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir. [15]
(Mülga
fıkra: 3/10/2001-4709/9 md.)
Haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına
ilişkin düzenleyici hükümler, bunların yayımını engellememek kaydıyla,
düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmaz.
(Ek fıkra:
3/10/2001-4709/9 md.) Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin
kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunla düzenlenir.
IX. Bilim ve
sanat hürriyeti
Madde 27 – Herkes, bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme,
açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma hakkına sahiptir.
Yayma hakkı, Anayasanın 1 inci, 2 nci ve 3 üncü
maddeleri hükümlerinin değiştirilmesini sağlamak amacıyla kullanılamaz.
Bu madde hükmü yabancı yayınların ülkeye girmesi ve
dağıtımının kanunla düzenlenmesine engel değildir.
X. Basın ve
yayımla ilgili hükümler
A. Basın
hürriyeti
Madde 28 – Basın hürdür, sansür edilemez. Basımevi kurmak izin
alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamaz.
(Mülga
ikinci fıkra: 3/10/2001-4709/10 md.)
Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak
tedbirleri alır.
Basın hürriyetinin sınırlanmasında, Anayasanın 26 ve
27 nci maddeleri hükümleri uygulanır.
Devletin iç ve dış güvenliğini, ülkesi ve milletiyle
bölünmez bütünlüğünü tehdit eden veya suç işlemeye ya da ayaklanma veya isyana
teşvik eder nitelikte olan veya Devlete ait gizli bilgilere ilişkin bulunan her
türlü haber veya yazıyı, yazanlar veya bastıranlar veya aynı amaçla, basanlar,
başkasına verenler, bu suçlara ait kanun hükümleri uyarınca sorumlu olurlar.
Tedbir yolu ile dağıtım hakim kararıyle; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde
de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle önlenebilir. Dağıtımı önleyen
yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hakime
bildirir. Yetkili hakim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa,
dağıtımı önleme kararı hükümsüz sayılır.
Yargılama görevinin amacına uygun olarak yerine
getirilmesi için, kanunla belirtilecek sınırlar içinde, hakim tarafından
verilen kararlar saklı kalmak üzere, olaylar hakkında yayım yasağı konamaz.
Süreli veya süresiz yayınlar, kanunun gösterdiği
suçların soruşturma veya kovuşturmasına geçilmiş olması hallerinde hakim
kararıyla; Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, milli
güvenliğin, kamu düzeninin, genel ahlakın korunması ve suçların önlenmesi
bakımından gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili
kıldığı merciin emriyle toplatılabilir. Toplatma kararı veren yetkili merci, bu
kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hakime bildirir; hakim bu kararı
en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, toplatma kararı hükümsüz sayılır.
Süreli veya süresiz yayınların suç soruşturma veya
kovuşturması sebebiyle zapt ve müsaderesinde genel hükümler uygulanır.
Türkiye'de yayımlanan süreli yayınlar, Devletin ülkesi
ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Cumhuriyetin temel ilkelerine, milli
güvenliğe ve genel ahlaka aykırı yayımlardan mahkum olma halinde, mahkeme
kararıyla geçici olarak kapatılabilir. Kapatılan süreli yayının açıkça devamı
niteliğini taşıyan her türlü yayın yasaktır; bunlar hakim kararıyla toplatılır.
B. Süreli ve süresiz yayın hakkı
Madde
29 – Süreli veya
süresiz yayın önceden izin alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamaz.
Süreli yayın çıkarabilmek için kanunun gösterdiği
bilgi ve belgelerin, kanunda belirtilen yetkili mercie verilmesi yeterlidir. Bu
bilgi ve belgelerin kanuna aykırılığının tesbiti halinde yetkili merci, yayının
durdurulması için mahkemeye başvurur.
Süreli yayınların çıkarılması, yayım şartları, mali
kaynakları ve gazetecilik mesleği ile ilgili esaslar kanunla düzenlenir. Kanun,
haber, düşünce ve kanaatlerin serbestçe yayımlanmasını engelleyici veya
zorlaştırıcı siyasal, ekonomik, mali ve teknik şartlar koyamaz.
Süreli yayınlar, Devletin ve diğer kamu
tüzelkişilerinin veya bunlara bağlı
kurumların araç ve imkanlarından eşitlik esasına göre yararlanır.
C. Basın
araçlarının korunması
Madde 30-
(Değişik: 7/5/2004-5170/4 md.)
Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan
basımevi ve eklentileri ile basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt
ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkonulamaz.
D. Kamu
tüzel kişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme araçlarından yararlanma
hakkı
Madde
31 – Kişiler ve
siyasi partiler, kamu tüzel kişilerinin elindeki basın dışı kitle haberleşme ve
yayım araçlarından yararlanma hakkına sahiptir. Bu yararlanmanın şartları ve
usulleri kanunla düzenlenir.
(Değişik
fıkra: 3/10/2001-4709/11 md.) Kanun, millî
güvenlik, kamu düzeni, genel ahlâk ve sağlığın korunması sebepleri dışında,
halkın bu araçlarla haber almasını, düşünce ve kanaatlere ulaşmasını ve
kamuoyunun serbestçe oluşmasını engelleyici kayıtlar koyamaz.
E. Düzeltme
ve cevap hakkı
Madde
32 – Düzeltme ve
cevap hakkı, ancak kişilerin haysiyet ve şereflerine dokunulması veya
kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması hallerinde tanınır ve
kanunla düzenlenir.
Düzeltme ve cevap yayımlanmazsa, yayımlanmasının
gerekip gerekmediğine hakim tarafından ilgilinin müracaat tarihinden itibaren
en geç yedi gün içerisinde karar verilir.
XI. Toplantı
hak ve hürriyetleri
A. Dernek
kurma hürriyeti
Madde
33 – (Değişik: 3/10/2001-4709/12 md.)
Herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara
üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahiptir.
Hiç kimse bir derneğe üye olmaya ve dernekte üye
kalmaya zorlanamaz.
Dernek kurma hürriyeti ancak, millî güvenlik, kamu
düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile
başkalarının hürriyetlerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir.
Dernek kurma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak
şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.
Dernekler, kanunun öngördüğü hallerde hâkim kararıyla
kapatılabilir veya faaliyetten alıkonulabilir. Ancak, millî güvenliğin, kamu
düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın
gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla bir merci, derneği
faaliyetten men ile yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, yirmidört saat
içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde
açıklar; aksi halde, bu idarî karar kendiliğinden yürürlükten kalkar.
Birinci fıkra hükmü, Silahlı Kuvvetler ve kolluk
kuvvetleri mensuplarına ve görevlerinin gerektirdiği ölçüde Devlet memurlarına
kanunla sınırlamalar getirilmesine engel değildir.
Bu madde hükümleri vakıflarla ilgili olarak da
uygulanır.
B. Toplantı
ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı
Madde
34 – (Değişik: 3/10/2001-4709/13 md.)
Herkes, önceden izin almadan,
silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin
önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve
özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının
kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.
XII.
Mülkiyet hakkı
Madde
35 – Herkes,
mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla
sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı
olamaz.
XIII. Hakların
korunması ile ilgili hükümler
A. Hak arama
hürriyeti
Madde
36 – Herkes,
meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı
veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.[16]
Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya
bakmaktan kaçınamaz.
B. Kanuni
hakim güvencesi
Madde
37 – Hiç kimse
kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.
Bir kimseyi kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir
merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler
kurulamaz.
C. Suç ve
cezalara ilişkin esaslar
Madde
38 – Kimse,
işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı
cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan
cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkumiyetinin
sonuçları konusunda da yukarıdaki fıkra uygulanır.
Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak
kanunla konulur.
Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu
sayılamaz.
Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını
suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.
(Ek fıkra:
3/10/2001-4709/15 md.) Kanuna
aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez.
Ceza sorumluluğu şahsidir.
(Ek fıkra:
3/10/2001-4709/15 md.) Hiç kimse,
yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı
özgürlüğünden alıkonulamaz.
(Ek fıkra:
3/10/2001-4709/15 md; Mülga fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.)
(Değişik
onuncu fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.) Ölüm cezası
ve genel müsadere cezası verilemez.
İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran
bir müeyyide uygulayamaz. Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme
kanunla istisnalar getirilebilir.
(Değişik son
fıkra: 7/5/2004-5170/5 md.) Uluslararası
Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere
vatandaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez.
XIV. İspat
hakkı
Madde
39 – Kamu görev
ve hizmetinde bulunanlara karşı, bu görev ve hizmetin yerine getirilmesiyle
ilgili olarak yapılan isnatlardan dolayı açılan hakaret davalarında, sanık,
isnadın doğruluğunu ispat hakkına sahiptir. Bunun dışındaki hallerde ispat
isteminin kabulü, ancak isnat olunan fiilin doğru olup olmadığının
anlaşılmasında kamu yararı bulunmasına veya şikayetçinin ispata razı olmasına
bağlıdır.
XV. Temel
hak ve hürriyetlerin korunması
Madde
40 – Anayasa ile
tanınmış hak ve hürriyetleri ihlal edilen herkes, yetkili makama
geciktirilmeden başvurma imkanının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir.
(Ek fıkra:
3/10/2001-4709/16 md.) Devlet,
işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını
ve sürelerini belirtmek zorundadır.
Kişinin, Resmî görevliler tarafından vaki haksız
işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna göre, Devletçe tazmin edilir.
Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Sosyal ve
Ekonomik Haklar ve Ödevler
I. Ailenin
korunması ve çocuk hakları[17]
Madde
41 – Aile, Türk
toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. [18]
Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın
ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını
sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.
(Ek fıkra:
7/5/2010-5982/4 md.) Her çocuk,
korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve
babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir.
(Ek fıkra:
7/5/2010-5982/4 md.) Devlet, her
türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır.
II. Eğitim
ve öğrenim hakkı ve ödevi
Madde
42 – Kimse,
eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.
Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tespit edilir ve
düzenlenir.
Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları
doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve
denetimi altında yapılır. Bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri
açılamaz.
Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu
ortadan kaldırmaz.
İlköğretim kız ve erkek bütün vatandaşlar için
zorunludur ve Devlet okullarında parasızdır.
Özel ilk ve orta dereceli okulların bağlı olduğu
esaslar, Devlet okulları ile erişilmek istenen seviyeye uygun olarak, kanunla
düzenlenir.
(Ek fıkra:
9/2/2008-5735/2 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.:
2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı ile. )
Devlet, maddi imkanlardan yoksun başarılı
öğrencilerin, öğrenimlerini sürdürebilmeleri amacı ile burslar ve başka
yollarla gerekli yardımları yapar. Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime
ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır.
Eğitim ve öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim,
araştırma ve inceleme ile ilgili faaliyetler yürütülür. Bu faaliyetler her ne
suretle olursa olsun engellenemez.
Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim
kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez.
Eğitim ve öğretim kurumlarında okutulacak yabancı diller ile yabancı dille
eğitim ve öğretim yapan okulların tabi olacağı esaslar kanunla düzenlenir.
Milletlerarası andlaşma hükümleri saklıdır.
III. Kamu
yararı
A. Kıyılardan yararlanma
Madde
43 – Kıyılar,
Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır.
Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin
kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı
gözetilir.
Kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanılış amaçlarına
göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkan ve şartları kanunla
düzenlenir.
B. Toprak
mülkiyeti
Madde
44 – Devlet,
toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla
kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan
çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır.
Kanun, bu amaçla, değişik tarım bölgeleri ve çeşitlerine göre toprağın
genişliğini tesbit edebilir. Topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan
çiftçiye toprak sağlanması, üretimin düşürülmesi, ormanların küçülmesi ve diğer
toprak ve yeraltı servetlerinin azalması sonucunu doğuramaz.
Bu amaçla dağıtılan topraklar bölünemez, miras
hükümleri dışında başkalarına devredilemez ve ancak dağıtılan çiftçilerle
mirasçıları tarafından işletilebilir. Bu şartların kaybı halinde, dağıtılan
toprağın Devletçe geri alınmasına ilişkin esaslar kanunla düzenlenir.
C. Tarım,
hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanların korunması
Madde
45 – Devlet,
tarım arazileri ile çayır ve mer'aların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini
önlemek, tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve
hayvansal üretimi artırmak maksadıyla, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların
işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır.
Devlet, bitkisel ve hayvansal ürünlerin
değerlendirilmesi ve gerçek değerlerinin üreticinin eline geçmesi için gereken
tedbirleri alır.
D. Kamulaştırma
Madde
46 – (Değişik: 3/10/2001-4709/18 md.)
Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının
gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel
mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla
gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî
irtifaklar kurmaya yetkilidir.
Kamulaştırma bedeli ile kesin hükme bağlanan artırım
bedeli nakden ve peşin olarak ödenir. Ancak, tarım reformunun uygulanması,
büyük enerji ve sulama projeleri ile iskân projelerinin gerçekleştirilmesi,
yeni ormanların yetiştirilmesi, kıyıların korunması ve turizm amacıyla
kamulaştırılan toprakların bedellerinin ödenme şekli kanunla gösterilir.
Kanunun taksitle ödemeyi öngörebileceği bu hallerde, taksitlendirme süresi beş
yılı aşamaz; bu takdirde taksitler eşit olarak ödenir.
Kamulaştırılan topraktan, o toprağı doğrudan doğruya
işleten küçük çiftçiye ait olanlarının bedeli, her halde peşin ödenir.
İkinci fıkrada öngörülen taksitlendirmelerde ve
herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerinde kamu alacakları için
öngörülen en yüksek faiz uygulanır.
E.
Devletleştirme ve Özelleştirme[19]
Madde
47 – Kamu hizmeti
niteliği taşıyan özel teşebbüsler, kamu yararının zorunlu kıldığı hallerde
devletleştirilebilir.
Devletleştirme gerçek karşılığı üzerinden yapılır.
Gerçek karşılığın hesaplanma tarzı ve usulleri kanunla düzenlenir.
(Ek fıkra:
13/8/1999-4446/1 md.) Devletin,
kamu iktisadi teşebbüslerinin ve diğer kamu tüzelkişilerinin mülkiyetinde
bulunan işletme ve varlıkların özelleştirilmesine ilişkin esas ve usuller
kanunla gösterilir.
(Ek fıkra:
13/8/1999-4446/1 md.) Devlet,
kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişileri tarafından yürütülen
yatırım ve hizmetlerden hangilerinin özel hukuk sözleşmeleri ile gerçek veya
tüzelkişilere yaptırılabileceği veya devredilebileceği kanunla belirlenir.
IV. Çalışma
ve sözleşme hürriyeti
Madde
48 – Herkes,
dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler
kurmak serbesttir.
Devlet, özel teşebbüslerin milli ekonominin
gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde
çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır.
V. Çalışma
ile ilgili hükümler
A. Çalışma
hakkı ve ödevi
Madde
49 – Çalışma,
herkesin hakkı ve ödevidir.
(Değişik
fıkra: 3/10/2001-4709/19 md.) Devlet,
çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için
çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye
elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli
tedbirleri alır.
(Mülga
fıkra: 3/10/2001-4709/19 md.)
B. Çalışma
şartları ve dinlenme hakkı
Madde
50 – Kimse,
yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz.
Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği
olanlar çalışma şartları bakımından özel olarak korunurlar.
Dinlenmek, çalışanların hakkıdır.
Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin
hakları ve şartları kanunla düzenlenir.
C. Sendika
kurma hakkı
Madde
51 – (Değişik: 3/10/2001-4709/20 md.)
Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma
ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek
için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara
serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse
bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz.
Sendika kurma hakkı ancak, millî güvenlik, kamu
düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile
başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebepleriyle ve kanunla
sınırlanabilir.
Sendika kurma hakkının kullanılmasında uygulanacak
şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.
(Mülga
dördüncü fıkra: 7/5/2010-5982/5 md.)
İşçi niteliği taşımayan kamu görevlilerinin bu
alandaki haklarının kapsam, istisna ve sınırları gördükleri hizmetin niteliğine
uygun olarak kanunla düzenlenir.
Sendika ve üst kuruluşlarının tüzükleri, yönetim ve
işleyişleri, Cumhuriyetin temel niteliklerine ve demokrasi esaslarına aykırı
olamaz.
D. Sendikal
faaliyet
Madde
52 – (Mülga: 23/7/1995-4121/3 md.)
VI. Toplu iş
sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt
A. Toplu iş
sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı [20]
Madde
53 – İşçiler ve
işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma
şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.
Toplu iş sözleşmesinin nasıl yapılacağı kanunla
düzenlenir.
(Ek fıkra:
23/7/1995-4121/4 md.; Mülga üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.)
(Mülga dördüncü
fıkra: 7/5/2010-5982/6 md.)
(Ek fıkra:
7/5/2010-5982/6 md.) Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme
yapma hakkına sahiptirler.
(Ek fıkra:
7/5/2010-5982/6 md.) Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması
halinde taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu Görevlileri
Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir.
(Ek fıkra:
7/5/2010-5982/6 md.) Toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu
sözleşmeden yararlanacaklar, toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü,
toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması, Kamu Görevlileri Hakem
Kurulunun teşkili, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar kanunla
düzenlenir.
B. Grev
hakkı ve lokavt
Madde
54 – Toplu iş
sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev
hakkına sahiptirler. Bu hakkın
kullanılmasının ve işverenin lokavta başvurmasının usul ve şartları ile kapsam
ve istisnaları kanunla düzenlenir.
Grev hakkı ve lokavt iyiniyet kurallarına aykırı
tarzda, toplum zararına ve milli serveti tahrip edecek şekilde kullanılamaz.
(Mülga
üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/7 md.)
Grev ve lokavtın yasaklanabileceği veya
ertelenebileceği haller ve işyerleri kanunla düzenlenir.
Grev ve lokavtın yasaklandığı hallerde veya
ertelendiği durumlarda ertelemenin sonunda, uyuşmazlık Yüksek Hakem Kurulunca
çözülür. Uyuşmazlığın her safhasında taraflar da anlaşarak Yüksek Hakem
Kuruluna başvurabilir. Yüksek Hakem Kurulunun kararları kesindir ve toplu iş
sözleşmesi hükmündedir.
Yüksek hakem kurulunun kuruluş ve görevleri kanunla
düzenlenir.
(Mülga
yedinci fıkra: 7/5/2010-5982/7 md.)
Greve katılmayanların işyerinde çalışmaları, greve
katılanlar tarafından hiç bir şekilde engellenemez.
VII. Ücrette
adalet sağlanması
Madde
55 – Ücret emeğin
karşılığıdır.
Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir
ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli
tedbirleri alır.
(Değişik
fıkra: 3/10/2001-4709/21 md.) Asgarî
ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da
gözönünde bulundurulur.
VIII. Sağlık,
çevre ve konut
A. Sağlık
hizmetleri ve çevrenin korunması
Madde
56 – Herkes,
sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.
Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre
kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.
Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde
sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak,
işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp
hizmet vermesini düzenler.
Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık
ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir.
Sağlık hizmetlerinin yaygın bir
şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir.
B. Konut
hakkı
Madde 57 – Devlet, şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını
gözeten bir planlama çerçevesinde, konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri
alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler.
IX. Gençlik
ve spor
A. Gençliğin
korunması
Madde
58 – Devlet,
istiklal ve Cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müsbet ilmin ışığında,
Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda ve Devletin ülkesi ve milletiyle
bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişme ve
gelişmelerini sağlayıcı tedbirleri alır.
Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu
maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten
korumak için gerekli tedbirleri alır.
B. Sporun geliştirilmesi ve tahkim [21]
Madde
59 – Devlet, her
yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri
alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder.
Devlet başarılı sporcuyu korur.
(Ek fıkra:
17/3/2011-6214/1 md.) Spor
federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin
kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabilir. Tahkim kurulu
kararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamaz.
X. Sosyal
güvenlik hakları
A. Sosyal
güvenlik hakkı
Madde
60 – Herkes,
sosyal güvenlik hakkına sahiptir.
Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri
alır ve teşkilatı kurar.
B. Sosyal
güvenlik bakımından özel olarak korunması gerekenler:
Madde
61 – Devlet harp
ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle, malül ve gazileri korur ve toplumda
kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar.
Devlet, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına
intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alır.
Yaşlılar, Devletçe korunur, Yaşlılara Devlet yardımı
ve sağlanacak diğer haklar ve kolaylıklar kanunla düzenlenir.
Devlet, korunmaya muhtaç çocukların topluma
kazandırılması için her türlü tedbiri alır.
Bu amaçlarla gerekli teşkilat ve tesisleri kurar veya
kurdurur.
C. Yabancı
ülkelerde çalışan Türk vatandaşları
Madde
62 – Devlet,
yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının aile birliğinin, çocuklarının
eğitiminin, kültürel ihtiyaçlarının ve sosyal güvenliklerinin sağlanması,
anavatanla bağlarının korunması ve yurda dönüşlerinde yardımcı olunması için
gereken tedbirleri alır.
XI. Tarih,
kültür ve tabiat varlıklarının korunması
Madde
63 – Devlet,
tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar, bu
amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirleri alır.
Bu varlıklar ve değerlerden özel mülkiyet konusu
olanlara getirilecek sınırlamalar ve bu nedenle hak sahiplerine yapılacak
yardımlar ve tanınacak muafiyetler kanunla düzenlenir.
XII. Sanatın ve sanatçının korunması
Madde
64 – Devlet,
sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının
korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için
gereken tedbirleri alır.
XIII. Devletin
iktisadi ve sosyal ödevlerinin sınırları [22]
Madde
65 – (Değişik: 3/10/2001-4709/22 md.)
Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile
belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek
malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Siyasi
Haklar ve Ödevler
I. Türk
vatandaşlığı
Madde
66 – Türk
Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür.
Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür. (Mülga ikinci cümle: 3/10/2001-4709/23 md.)
Vatandaşlık, kanunun gösterdiği şartlarla kazanılır ve
ancak kanunda belirtilen hallerde kaybedilir.
Hiçbir Türk, vatana bağlılıkla bağdaşmayan bir eylemde
bulunmadıkça vatandaşlıktan çıkarılamaz.
Vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili karar ve işlemlere
karşı yargı yolu kapatılamaz.
II. Seçme,
seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakları
Madde
67 – Vatandaşlar,
kanunda gösterilen şartlara uygun olarak seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya
bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma
hakkına sahiptir.
(Değişik
fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Seçimler ve
halkoylaması serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm
esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır. Ancak, yurt dışında
bulunan Türk vatandaşlarının oy hakkını kullanabilmeleri amacıyla kanun,
uygulanabilir tedbirleri belirler.
(Değişik
fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Onsekiz
yaşını dolduran her Türk vatandaşı seçme ve halkoylamasına katılma haklarına
sahiptir.
Bu hakların kullanılması kanunla düzenlenir.
(Değişik
fıkra: 23/7/1995-4121/5 md.) Silah
altında bulunan er ve erbaşlar ile askeri öğrenciler, taksirli suçlardan hüküm
giyenler hariç ceza infaz
kurumlarında bulunan hükümlüler oy kullanamazlar. Ceza infaz kurumları ve tutuk
evlerinde oy kullanılması ve oyların sayım ve dökümünde seçim emniyeti
açısından alınması gerekli tedbirler Yüksek Seçim Kurulu tarafından tespit
edilir ve görevli hakimin yerinde yönetim ve denetimi altında yapılır. [23]
(Ek fıkra:
23/7/1995-4121/5 md.) Seçim
kanunları, temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak
biçimde düzenlenir.
(Ek fıkra:
3/10/2001-4709/24 md.) Seçim
kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl
içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz.
III. Siyasi
partilerle ilgili hükümler
A. Parti
kurma, partilere girme ve partilerden ayrılma [24]
Madde
68 – (Değişik: 23/7/1995-4121/6 md.)
Vatandaşlar, siyasi parti kurma ve usulüne göre
partilere girme ve partilerden ayrılma hakkına sahiptir. Parti üyesi olabilmek
için onsekiz yaşını doldurmuş olmak gerekir.
Siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez
unsurlarıdır.
Siyasi partiler önceden izin almadan kurulurlar ve
Anayasa ve kanun hükümleri içerisinde faaliyetlerini sürdürürler.
Siyasi partilerin tüzük ve
programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne,
insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve
laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz; sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya
herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç
işlenmesini teşvik edemez.
Hakimler ve savcılar, Sayıştay dahil yüksek yargı
organları mensupları, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki
görevlileri, yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu
görevlileri, Silahlı Kuvvetler mensupları ile yükseköğretim öncesi öğrencileri
siyasi partilere üye olamazlar.
Yüksek öğretim elemanlarının siyasi partilere üye
olmaları ancak kanunla düzenlenebilir. Kanun bu elemanların, siyasi partilerin
merkez organları dışında kalan parti görevi almalarına cevaz veremez ve parti
üyesi yüksek öğretim elemanlarının yüksek öğretim kurumlarında uyacakları
esasları belirler.
Yüksek öğretim öğrencilerinin siyasi partilere üye
olabilmelerine ilişkin esaslar kanunla düzenlenir
Siyasi partilere, Devlet, yeterli düzeyde ve hakça
mali yardım yapar. Partilere yapılacak yardımın, alacakları üye aidatının ve bağışların
tabi olduğu esaslar kanunla düzenlenir.
B. Siyasi
partilerin uyacakları esaslar
Madde 69 –
(Değişik: 23/7/1995-4121/7 md.)
Siyasi partilerin faaliyetleri, parti içi
düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur. Bu ilkelerin uygulanması
kanunla düzenlenir.
Siyasi partiler, ticari faaliyetlere girişemezler.
Siyasi partilerin gelir ve giderlerinin amaçlarına
uygun olması gereklidir. Bu kuralın uygulanması kanunla düzenlenir. Anayasa
Mahkemesince siyasi partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna
uygunluğunun tespiti, bu hususun denetim yöntemleri ve aykırılık halinde
uygulanacak yaptırımlar kanunda gösterilir. Anayasa Mahkemesi, bu denetim
görevini yerine getirirken Sayıştaydan yardım sağlar. Anayasa Mahkemesinin bu
denetim sonunda vereceği kararlar kesindir.
Siyasi partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara
bağlanır.
Bir siyasi partinin tüzüğü ve programının 68 inci
maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı bulunması halinde temelli kapatma
kararı verilir.
Bir siyasi partinin 68 inci maddenin
dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına,
ancak, onun bu nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiğinin
Anayasa Mahkemesince tespit edilmesi halinde karar verilir. (Ek cümle: 3/10/2001-4709/25 md.) Bir
siyasî parti, bu nitelikteki fiiller o partinin üyelerince yoğun bir şekilde
işlendiği ve bu durum o partinin büyük kongre veya genel başkan veya merkez
karar veya yönetim organları veya Türkiye Büyük Millet Meclisindeki grup genel
kurulu veya grup yönetim kurulunca zımnen veya açıkça benimsendiği yahut bu
fiiller doğrudan doğruya anılan parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği
takdirde, söz konusu fiillerin odağı haline gelmiş sayılır.
(Ek fıkra:
3/10/2001-4709/25 md.) Anayasa
Mahkemesi, yukarıdaki fıkralara göre temelli kapatma yerine, dava konusu
fiillerin ağırlığına göre ilgili siyasî partinin Devlet yardımından kısmen veya
tamamen yoksun bırakılmasına karar verebilir.
Temelli kapatılan bir parti bir başka ad altında
kurulamaz.
Bir siyasi partinin temelli kapatılmasına beyan veya
faaliyetleriyle sebep olan kurucuları dahil üyeleri, Anayasa Mahkemesinin
temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmî Gazetede gerekçeli olarak
yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi,
yöneticisi ve deneticisi olamazlar.
Yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan ve
Türk uyrukluğunda olmayan gerçek ve tüzel kişilerden maddi yardım alan siyasi
partiler temelli olarak kapatılır.
(Değişik
fıkra: 3/10/2001-4709/25 md.) Siyasî
partilerin kuruluş ve çalışmaları, denetlenmeleri, kapatılmaları ya da Devlet
yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmaları ile siyasî partilerin ve
adayların seçim harcamaları ve usulleri yukarıdaki esaslar çerçevesinde kanunla
düzenlenir.
IV. Kamu
hizmetlerine girme hakkı
A. Hizmete
girme
Madde
70 – Her Türk,
kamu hizmetlerine girme hakkına sahiptir.
Hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden
başka hiçbir ayırım gözetilemez.
B. Mal
bildirimi
Madde
71– Kamu
hizmetine girenlerin mal bildiriminde bulunmaları ve bu bildirimlerin
tekrarlanma süreleri kanunla düzenlenir. Yasama ve yürütme organlarında görev
alanlar, bundan istisna edilemez.
V. Vatan
hizmeti
Madde
72 – Vatan
hizmeti, her Türkün hakkı ve ödevidir. Bu hizmetin Silahlı Kuvvetlerde veya
kamu kesiminde ne şekilde yerine getirileceği veya getirilmiş sayılacağı
kanunla düzenlenir.
VI. Vergi
ödevi
Madde
73 – Herkes, kamu
giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.
Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye
politikasının sosyal amacıdır.
Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler
kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.
Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin
muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun
belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi
Cumhurbaşkanına verilebilir.[25]
VII.
Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı [26]
Madde
74 – Vatandaşlar
ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar
kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, yetkili
makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir.
[27]
Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu
gecikmeksizin, dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir.[28]
(Mülga
üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.)
(Ek fıkra: 7/5/2010-5982/8 md.) Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir.
(Ek fıkra:
7/5/2010-5982/8 md.) Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanlığına bağlı olarak kurulan Kamu Denetçiliği Kurumu
idarenin işleyişiyle ilgili şikâyetleri inceler.
(Ek fıkra:
7/5/2010-5982/8 md.) Kamu
Başdenetçisi Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından gizli oyla dört yıl için
seçilir. İlk iki oylamada üye tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye
tamsayısının salt çoğunluğu aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa,
bu oylamada en çok oy alan iki aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü
oylamada en fazla oy alan aday seçilmiş olur.
(Ek fıkra:
7/5/2010-5982/8 md.) Bu maddede
sayılan hakların kullanılma biçimi, Kamu Denetçiliği Kurumunun kuruluşu,
görevi, çalışması, inceleme sonucunda yapacağı işlemler ile Kamu Başdenetçisi
ve kamu denetçilerinin nitelikleri, seçimi ve özlük haklarına ilişkin usul ve
esaslar kanunla düzenlenir.
ÜÇÜNCÜ KISIM
CUMHURİYETİN
TEMEL ORGANLARI
BİRİNCİ BÖLÜM
Yasama
I. Türkiye
Büyük Millet Meclisi
A. Kuruluşu:
Madde
75 – (Değişik: 23/7/1995-4121/8 md.)
Türkiye Büyük Millet Meclisi genel oyla seçilen
altıyüz milletvekilinden oluşur.[29]
B. Milletvekili
seçilme yeterliliği
Madde
76 – Onsekiz
yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir. [30]
En az ilkokul mezunu olmayanlar, kısıtlılar, askerlikle
ilişiği olanlar, kamu hizmetinden yasaklılar, taksirli suçlar hariç toplam bir
yıl veya daha fazla hapis ile ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar; zimmet,
ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye
kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla, kaçakçılık, Resmî ihale ve
alım satımlara fesat karıştırma, Devlet
sırlarını açığa vurma, terör eylemlerine katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve
teşvik suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar, affa uğramış olsalar bile
milletvekili seçilemezler. [31] [32]
Hakimler ve savcılar, yüksek yargı organları
mensupları, yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim
Kurulu üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile
yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri ve
Silahlı Kuvvetler mensupları, görevlerinden çekilmedikçe, aday olamazlar ve
milletvekili seçilemezler.
C. Türkiye
Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanının seçim dönemi [33]
Madde
77 – (Değişik: 21/1/2017-6771/4 md.)
Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı
seçimleri beş yılda bir aynı günde yapılır.
Süresi biten milletvekili yeniden seçilebilir.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde birinci oylamada gerekli
çoğunluğun sağlanamaması halinde 101 inci maddedeki usule göre ikinci oylama
yapılır.
D.
Seçimlerin geriye bırakılması ve ara seçimler [34]
Madde
78 – Savaş
sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkan görülmezse, Türkiye Büyük Millet
Meclisi, seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir.
Geri bırakma sebebi ortadan kalkmamışsa, erteleme
kararındaki usule göre bu işlem tekrarlanabilir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliklerinde boşalma
olması halinde, ara seçime gidilir. Ara seçim, her seçim döneminde bir defa
yapılır ve genel seçimden otuz ay geçmedikçe ara seçime gidilemez. Ancak,
boşalan üyeliklerin sayısı, üye tamsayısının yüzde beşini bulduğu hallerde, ara
seçimlerinin üç ay içinde yapılmasına karar verilir.
Genel seçimlere bir yıl kala, ara seçimi yapılamaz.
(Ek fıkra:
27/12/2002-4777/2 md.) Yukarıda
yazılı hallerden ayrı olarak, bir ilin veya seçim çevresinin, Türkiye Büyük
Millet Meclisinde üyesinin kalmaması halinde, boşalmayı takip eden doksan
günden sonraki ilk Pazar günü ara seçim yapılır. Bu fıkra gereği yapılacak
seçimlerde Anayasanın 127 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uygulanmaz.
E. Seçimlerin
genel yönetim ve denetimi
Madde
79 – Seçimler,
yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır.
Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen
içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma,
seçim süresince ve seçimden sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları,
şikayet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama ve Türkiye Büyük Millet
Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı seçim tutanaklarını
kabul etme görevi Yüksek Seçim Kurulunundur. Yüksek Seçim Kurulunun kararları
aleyhine başka bir mercie başvurulamaz. [35]
Yüksek Seçim Kurulunun ve diğer seçim kurullarının
görev ve yetkileri kanunla düzenlenir.
Yüksek Seçim Kurulu yedi asıl ve dört yedek üyeden
oluşur. Üyelerin altısı Yargıtay, beşi Danıştay Genel Kurullarınca kendi
üyeleri arasından üye tamsayılarının salt çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir.
Bu üyeler, salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir
başkanvekili seçerler.
Yüksek Seçim Kuruluna Yargıtay ve Danıştaydan seçilmiş
üyeler arasından ad çekme ile ikişer yedek üye ayrılır. Yüksek Seçim Kurulu
Başkanı ve Başkanvekili ad çekmeye girmezler.
Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların halkoyuna
sunulması, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi işlemlerinin genel
yönetim ve denetimi de milletvekili seçimlerinde uygulanan hükümlere göre olur.
[36]
F. Üyelikle
ilgili hükümler
1. Milletin
temsili
Madde
80 – Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri
değil, bütün Milleti temsil ederler.
2. Andiçme
Madde
81 – Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeleri, göreve başlarken aşağıdaki şekilde andiçerler:
"Devletin varlığı ve bağımsızlığını vatanın ve
milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini
koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk
ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli
dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel
hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma;
büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim".
3. Üyelikle
bağdaşmayan işler
Madde
82 – Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeleri, Devlet ve diğer kamu tüzel kişilerinde ve bunlara
bağlı kuruluşlarda; Devletin veya diğer kamu tüzelkişilerinin doğrudan doğruya
ya da dolaylı olarak katıldığı teşebbüs ve ortaklıklarda; özel gelir kaynakları
ve özel imkanları kanunla sağlanmış kamu yararına çalışan derneklerin ve
Devletten yardım sağlayan ve vergi muafiyeti olan vakıfların, kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar ve bunların üst kuruluşlarının
ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında
görev alamazlar, vekili olamazlar, herhangi bir taahhüt işini doğrudan veya
dolaylı olarak kabul edemezler, temsilcilik ve hakemlik yapamazlar.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, yürütme
organının teklif, inha, atama veya onamasına bağlı Resmî veya özel herhangi bir
işle görevlendirilemezler. (Mülga ikinci
cümle: 21/1/2017-6771/16 md.)
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği ile bağdaşmayan
diğer görev ve işler kanunla düzenlenir.
4. Yasama
dokunulmazlığı
Madde
83 – Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden,
Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının
teklifi üzerine Meclisce başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında
tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar.
Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri
sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya
çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve
seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14 üncü
maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır. Ancak, bu halde yetkili makam
durumu hemen ve doğrudan doğruya Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek
zorundadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında,
seçiminden önce veya sonra verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi,
üyelik sıfatının sona ermesine bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez.
Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve
kovuşturma, Meclisin yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır.
Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasi parti
gruplarınca, yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar
alınamaz.
5.
Milletvekilliğinin düşmesi [37]
Madde
84 – (Değişik: 23/7/1995-4121/9 md.)
İstifa eden milletvekilinin milletvekilliğinin
düşmesi, istifanın geçerli olduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık
Divanınca tespit edildikten sonra, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca
kararlaştırılır.
Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme veya kısıtlanma
halinde düşmesi, bu husustaki kesin mahkeme kararının Genel Kurula
bildirilmesiyle olur.
82 nci maddeye göre milletvekilliğiyle bağdaşmayan bir
görev veya hizmeti sürdürmekte ısrar eden milletvekilinin milletvekilliğinin
düşmesine, yetkili komisyonun bu durumu tespit eden raporu üzerine Genel Kurul
gizli oyla karar verir.
Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak bir
ay içerisinde toplam beş birleşim günü katılmayan milletvekilinin
milletvekilliğinin düşmesine, durumun Meclis Başkanlık Divanınca tespit edilmesi üzerine, Genel Kurulca üye
tamsayısının salt çoğunluğunun oyuyla karar verilebilir.
(Mülga son
fıkra: 7/5/2010-5982/9 md.)
6. İptal
istemi
Madde
85 – (Değişik: 23/7/1995-4121/10 md.)
Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına veya
milletvekilliğinin düşmesine 84 üncü maddenin birinci, üçüncü veya dördüncü
fıkralarına göre karar verilmiş olması hallerinde, Meclis Genel Kurulu
kararının alındığı tarihten başlayarak yedi gün içerisinde ilgili milletvekili
veya bir diğer milletvekili, kararın, Anayasaya, kanuna veya İçtüzüğe
aykırılığı iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Anayasa
Mahkemesi, iptal istemini onbeş gün içerisinde kesin karara bağlar.
7. Ödenek ve
yolluklar
Madde
86 – (Değişik birinci cümle: 21/11/2001-4720/1 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin ödenek, yolluk
ve emeklilik işlemleri kanunla düzenlenir.
Ödeneğin aylık tutarı en yüksek Devlet memurunun almakta olduğu miktarı,
yolluk da ödenek miktarının yarısını aşamaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ile bunların emeklileri T.C. Emekli Sandığı
ile ilgilendirilirler ve üyeliği sona erenlerin istekleri halinde ilgileri
devam eder.[38]
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerine ödenecek ödenek
ve yolluklar, kendilerine T.C. Emekli Sandığı tarafından bağlanan emekli aylığı ve benzeri
ödemelerin kesilmesini gerektirmez. [39]
Ödenek ve yollukların en çok üç aylığı önceden
ödenebilir.
II. Türkiye
Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri
A. Genel
olarak
Madde 87 – (Değişik: 21/1/2017-6771/5 md.)
Türkiye
Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri, kanun koymak, değiştirmek ve
kaldırmak; bütçe ve kesinhesap kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek; para
basılmasına ve savaş ilânına karar vermek; milletlerarası andlaşmaların
onaylanmasını uygun bulmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte
üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilânına karar vermek ve Anayasanın
diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine
getirmektir.
B.
Kanunların teklif edilmesi ve görüşülmesi
Madde
88 – Kanun teklif
etmeye (…)[40]
milletvekilleri yetkilidir.
Kanun (…)[41]
tekliflerinin Türkiye Büyük Millet
Meclisinde görüşülme usul ve esasları içtüzükle düzenlenir.
C.
Kanunların Cumhurbaşkanınca yayımlanması
Madde
89 – Cumhurbaşkanı,
Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilen kanunları onbeş gün içinde yayımlar.
Yayımlanmasını kısmen veya tamamen uygun bulmadığı
kanunları, bir daha görüşülmek üzere, bu hususta gösterdiği gerekçe ile
birlikte aynı süre içinde, Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderir. (Ek cümle: 3/10/2001-4709/29 md.) Cumhurbaşkanınca
kısmen uygun bulunmama durumunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi sadece uygun
bulunmayan maddeleri görüşebilir. Bütçe kanunları bu hükme tabi değildir. [42]
Türkiye Büyük Millet Meclisi, geri gönderilen kanunu
üye tamsayısının salt çoğunluğuyla aynen kabul ederse, kanun Cumhurbaşkanınca
yayımlanır; Meclis, geri gönderilen kanunda yeni bir değişiklik yaparsa,
Cumhurbaşkanı değiştirilen kanunu tekrar Meclise geri gönderebilir. [43]
Anayasa değişikliklerine ilişkin hükümler saklıdır.
D.
Milletlerarası andlaşmaları uygun bulma
Madde
90 – Türkiye
Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak
andlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir
kanunla uygun bulmasına bağlıdır.
Ekonomik, ticari veya teknik ilişkileri düzenleyen ve
süresi bir yılı aşmayan andlaşmalar, Devlet Maliyesi bakımından bir yüklenme
getirmemek, kişi hallerine ve Türklerin yabancı memleketlerdeki mülkiyet
haklarına dokunmamak şartıyla, yayımlanma ile yürürlüğe konabilir. Bu takdirde
bu andlaşmalar, yayımlarından başlayarak iki ay içinde Türkiye Büyük Millet
Meclisinin bilgisine sunulur.
Milletlerarası bir andlaşmaya dayanan uygulama
andlaşmaları ile kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yapılan ekonomik, ticari,
teknik veya idari andlaşmaların Türkiye Büyük Millet Meclisince uygun bulunması
zorunluğu yoktur; ancak, bu fıkraya göre yapılan ekonomik, ticari veya özel
kişilerin haklarını ilgilendiren andlaşmalar, yayımlanmadan yürürlüğe
konulamaz.
Türk kanunlarına değişiklik
getiren her türlü andlaşmaların yapılmasında birinci fıkra hükmü uygulanır.
Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası
andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile
Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek
cümle: 7/5/2004-5170/7 md.) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve
özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı
hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma
hükümleri esas alınır.
E. Kanun
hükmünde kararname çıkarma yetkisi verme
Madde
91 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
F. Savaş
hali ilanı ve silahlı kuvvet kullanılmasına izin verme
Madde
92 – Milletlerarası
hukukun meşru saydığı hallerde savaş hali ilanına ve Türkiye'nin taraf olduğu
milletlerarası andlaşmaların veya milletlerarası nezaket kurallarının
gerektirdiği haller dışında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere
gönderilmesine veya yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunmasına izin
verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde veya ara vermede
iken ülkenin ani bir silahlı saldırıya uğraması ve bu sebeple silahlı kuvvet
kullanılmasına derhal karar verilmesinin kaçınılmaz olması halinde
Cumhurbaşkanı da, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verebilir.
III. Türkiye
Büyük Millet Meclisinin faaliyetleri ile ilgili hükümler
A. Toplanma
ve tatil
Madde 93 –
(Değişik birinci fıkra: 23/7/1995-4121/11 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi, her yıl Ekim ayının ilk
günü kendiliğinden toplanır.
Meclis, bir yasama yılında en çok üç ay tatil
yapabilir; ara verme veya tatil sırasında (…)[44]
Cumhurbaşkanınca toplantıya çağrılır.
Meclis Başkanı da doğrudan doğruya veya üyelerin beşte
birinin yazılı istemi üzerine, Meclisi toplantıya çağırır.
Ara verme veya tatil sırasında toplanan Türkiye Büyük
Millet Meclisinde, öncelikle bu toplantıyı gerektiren konu görüşülmeden ara
verme veya tatile devam edilemez.
B. Başkanlık
Divanı
Madde
94 – Türkiye
Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanı, Meclis üyeleri arasından seçilen
Meclis Başkanı, Başkanvekilleri, Katip üyeler ve İdare Amirlerinden oluşur.
Başkanlık Divanı, Meclisteki siyasi parti gruplarının
üye sayısı oranında Divana katılmalarını sağlayacak şekilde kurulur. Siyasi
parti grupları Başkanlık için aday gösteremezler.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı için,
bir yasama döneminde iki seçim yapılır. (Değişik
ikinci cümle: 7/5/2010-5982/10 md.) İlk seçilenlerin görev süresi iki
yıldır, ikinci devre için seçilenlerin görev süresi ise o yasama döneminin
sonuna kadar devam eder.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan adayları, Meclis
üyeleri içinden, Meclisin toplandığı günden itibaren beş gün içinde, Başkanlık
Divanına bildirilir, Başkan seçimi gizli oyla yapılır. İlk iki oylamada üye
tamsayısının üçte iki ve üçüncü oylamada üye tamsayısının salt çoğunluğu
aranır. Üçüncü oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan
iki aday için dördüncü oylama yapılır; dördüncü oylamada en fazla oy alan üye,
Başkan seçilmiş olur. Başkan seçimi, aday gösterme süresinin bitiminden itibaren,
beş gün içinde tamamlanır. [45]
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekillerinin Katip
Üyelerinin ve İdare Amirlerinin adedi, seçim nisabı, oylama sayısı ve usulleri,
Meclis İçtüzüğünde belirlenir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başkanvekilleri,
üyesi bulundukları siyasi partinin veya parti grubunun Meclis içinde veya
dışındaki faaliyetlerine; görevlerinin gereği olan haller dışında, Meclis
tartışmalarına katılamazlar; Başkan ve oturumu yöneten Başkanvekili oy
kullanamazlar.
C. İçtüzük
siyasi parti grupları ve kolluk işleri
Madde
95 – Türkiye
Büyük Millet Meclisi, çalışmalarını, kendi yaptığı içtüzük hükümlerine göre
yürütür.
İçtüzük hükümleri, siyasi parti gruplarının, Meclisin
bütün faaliyetlerine üye sayısı oranında katılmalarını sağlayacak yolda
düzenlenir. Siyasi parti grupları, en az yirmi üyeden meydana gelir.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin bütün bina, tesis,
eklenti ve arazisinde kolluk ve yönetim hizmetleri Meclis Başkanlığı eliyle
düzenlenir ve yürütülür. Emniyet ve diğer kolluk hizmetleri için yeteri kadar
kuvvet ilgili makamlarca Meclis Başkanlığına tahsis edilir.
D. Toplantı
ve karar yeter sayısı
Madde
96 – (Değişik birinci fıkra: 31/5/2007-5678/3 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi, yapacağı seçimler dahil
bütün işlerinde üye tamsayısının en az üçte biri ile toplanır. Türkiye Büyük
Millet Meclisi, Anayasada başkaca bir hüküm yoksa toplantıya katılanların salt
çoğunluğu ile karar verir; ancak karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye
tamsayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamaz.
(Mülga
ikinci fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.)
E.
Görüşmelerin açıklığı ve yayımlanması
Madde
97 – Türkiye
Büyük Millet Meclisi Genel Kurulundaki görüşmeler açıktır ve tutanak dergisinde
tam olarak yayımlanır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzük hükümlerine göre
kapalı oturumlar yapabilir, bu oturumlardaki görüşmelerin yayımı Türkiye Büyük
Millet Meclisi kararına bağlıdır.
Meclisteki açık görüşmelerin, o oturumdaki Başkanlık
Divanının teklifi üzerine Meclisce başkaca bir karar alınmadıkça, her türlü
vasıta ile yayımı serbesttir.
IV. Türkiye
Büyük Millet Meclisinin bilgi edinme ve denetim yolları
(…)[46]
Madde
98 – (Değişik: 21/1/2017-6771/6 md.)
Türkiye
Büyük Millet Meclisi; Meclis araştırması, genel görüşme, Meclis soruşturması ve
yazılı soru yollarıyla bilgi edinme ve denetleme yetkisini kullanır.
Meclis
araştırması, belli bir konuda bilgi edinmek için yapılan incelemeden ibarettir.
Genel
görüşme, toplumu ve Devlet faaliyetlerini ilgilendiren belli bir konunun
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda görüşülmesidir.
Meclis
soruşturması, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar hakkında 106 ncı maddenin
beşinci, altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca yapılan soruşturmadan ibarettir.
Yazılı
soru, yazılı olarak en geç onbeş gün içinde cevaplanmak üzere milletvekillerinin,
Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara yazılı olarak soru sormalarından
ibarettir.
Meclis
araştırması, genel görüşme ve yazılı soru önergelerinin verilme şekli, içeriği
ve kapsamı ile araştırma usulleri Meclis İçtüzüğü ile düzenlenir.
B. Gensoru
Madde
99 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
C. Meclis
soruşturması
Madde
100 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
İKİNCİ BÖLÜM
Yürütme
1. Cumhurbaşkanı
A. Adaylık
ve seçimi [47]
Madde
101 – (Değişik: 21/1/2017-6771/7 md.)
Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim
yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından,
doğrudan halk tarafından seçilir.
Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en
fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.
Cumhurbaşkanlığına, siyasi parti grupları, en son
yapılan genel seçimlerde toplam geçerli oyların tek başına veya birlikte en az
yüzde beşini almış olan siyasi partiler ile en az yüzbin seçmen aday
gösterebilir.
Cumhurbaşkanı seçilen milletvekilinin Türkiye Büyük
Millet Meclisi üyeliği sona erer.
Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt
çoğunluğunu alan aday, Cumhurbaşkanı seçilir. İlk oylamada bu çoğunluk
sağlanamazsa, bu oylamayı izleyen ikinci pazar günü ikinci oylama yapılır. Bu
oylamaya, ilk oylamada en çok oy almış iki aday katılır ve geçerli oyların
çoğunluğunu alan aday, Cumhurbaşkanı seçilir.
İkinci oylamaya katılmaya hak kazanan adaylardan
birinin herhangi bir nedenle seçime katılmaması halinde; ikinci oylama, boşalan
adaylığın birinci oylamadaki sıraya göre ikame edilmesi suretiyle yapılır.
İkinci oylamaya tek adayın kalması halinde, bu oylama referandum şeklinde
yapılır. Aday, geçerli oyların salt çoğunluğunu aldığı takdirde Cumhurbaşkanı
seçilir. Oylamada, adayın geçerli oyların çoğunluğunu alamaması halinde, sadece
Cumhurbaşkanı seçimi yenilenir.
Seçimlerin tamamlanamaması halinde, yenisi göreve
başlayıncaya kadar mevcut Cumhurbaşkanının görevi devam eder.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin diğer usul ve
esaslar kanunla düzenlenir.
B. Seçimi
Madde
102 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
C. Andiçmesi
Madde
103 – Cumhurbaşkanı,
görevine başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde aşağıdaki şekilde
andiçer:
"Cumhurbaşkanı sıfatıyla, Devletin varlığı ve
bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve
şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye,
Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma,
milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin
insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden
ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve
üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle
çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine
andiçerim."
D. Görev ve
yetkileri
Madde 104
– (Değişik: 21/1/2017-6771/8 md.)
Cumhurbaşkanı Devletin başıdır. Yürütme yetkisi
Cumhurbaşkanına aittir.
Cumhurbaşkanı, Devlet başkanı sıfatıyla Türkiye
Cumhuriyetini ve Türk Milletinin birliğini temsil eder; Anayasanın
uygulanmasını, Devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder.
Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü
Türkiye Büyük Millet Meclisinde açılış konuşmasını yapar.
Ülkenin iç ve dış siyaseti hakkında Meclise mesaj
verir.
Kanunları yayımlar.
Kanunları tekrar görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet
Meclisine geri gönderir.
Kanunların, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün
tümünün veya belirli hükümlerinin Anayasaya şekil veya esas bakımından aykırı
oldukları gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinde iptal davası açar.
Cumhurbaşkanı yardımcıları ile bakanları atar ve
görevlerine son verir.
Üst kademe kamu yöneticilerini atar, görevlerine son
verir ve bunların atanmalarına ilişkin usul ve esasları Cumhurbaşkanlığı
kararnamesiyle düzenler.
Yabancı devletlere Türkiye Cumhuriyetinin
temsilcilerini gönderir, Türkiye Cumhuriyetine gönderilecek yabancı devlet
temsilcilerini kabul eder.
Milletlerarası andlaşmaları onaylar ve yayımlar.
Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli
gördüğü takdirde halkoyuna sunar.
Milli güvenlik politikalarını belirler ve gerekli
tedbirleri alır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı
Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil eder.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanılmasına karar verir.
Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle
kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır.
Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Anayasanın ikinci kısmının birinci ve
ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü
bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle
düzenlenemez. Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Kanunda açıkça düzenlenen konularda
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile
kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde, kanun hükümleri uygulanır.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin aynı konuda kanun çıkarması durumunda,
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz hale gelir.
Cumhurbaşkanı, kanunların uygulanmasını sağlamak üzere
ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilir.
Kararnameler ve yönetmelikler, yayımdan sonraki bir
tarih belirlenmemişse, Resmî Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girer.
Cumhurbaşkanı, ayrıca Anayasada ve kanunlarda verilen
seçme ve atama görevleri ile diğer görevleri yerine getirir ve yetkileri
kullanır.
E. Cumhurbaşkanının
cezai sorumluluğu [48]
Madde 105 –
(Değişik: 21/1/2017-6771/9 md.)
Cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla
Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği
önergeyle soruşturma açılması istenebilir. Meclis, önergeyi en geç bir ay
içinde görüşür ve üye tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma
açılmasına karar verebilir.
Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde,
Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye
sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her siyasi parti için
ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon tarafından
soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay
içinde Meclis Başkanlığına sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi
halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir.
Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün
içinde dağıtılır, dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda görüşülür.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının üçte ikisinin gizli oyuyla Yüce
Divana sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde tamamlanır, bu
sürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir,
yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır.
Hakkında soruşturma açılmasına karar verilen
Cumhurbaşkanı, seçim kararı alamaz.
Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen
Cumhurbaşkanının görevi sona erer.
Cumhurbaşkanının görevde bulunduğu sürede işlediği
iddia edilen suçlar için görevi bittikten sonra da bu madde hükmü uygulanır.
F.
Cumhurbaşkanı yardımcıları, Cumhurbaşkanına vekâlet ve bakanlar [49]
Madde
106 – (Değişik: 21/1/2017-6771/10 md.)
Cumhurbaşkanı, seçildikten sonra bir veya daha fazla
Cumhurbaşkanı yardımcısı atayabilir.
Cumhurbaşkanlığı makamının herhangi bir nedenle
boşalması halinde, kırkbeş gün içinde Cumhurbaşkanı seçimi yapılır. Yenisi
seçilene kadar Cumhurbaşkanı yardımcısı Cumhurbaşkanlığına vekâlet eder ve
Cumhurbaşkanına ait yetkileri kullanır. Genel seçime bir yıl veya daha az
kalmışsa Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimi de Cumhurbaşkanı seçimi ile
birlikte yenilenir. Genel seçime bir yıldan fazla kalmışsa seçilen
Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi seçim tarihine kadar görevine devam
eder. Kalan süreyi tamamlayan Cumhurbaşkanı açısından bu süre dönemden
sayılmaz. Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimlerinin yapılacağı tarihte
her iki seçim birlikte yapılır.
Cumhurbaşkanının hastalık ve yurt dışına çıkma gibi
sebeplerle geçici olarak görevinden ayrılması hallerinde, Cumhurbaşkanı
yardımcısı Cumhurbaşkanına vekâlet eder ve Cumhurbaşkanına ait yetkileri
kullanır.
Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, milletvekili
seçilme yeterliliğine sahip olanlar arasından Cumhurbaşkanı tarafından atanır
ve görevden alınır. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, 81 inci maddede yazılı
şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde andiçerler. Türkiye Büyük Millet
Meclisi üyeleri, Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan olarak atanırlarsa
üyelikleri sona erer.
Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar,
Cumhurbaşkanına karşı sorumludur. Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar
hakkında görevleriyle ilgili suç işledikleri iddiasıyla, Türkiye Büyük Millet
Meclisi üye tamsayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma
açılması istenebilir. Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye
tamsayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir.
Soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde,
Meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye
sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından, her siyasi parti
için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak onbeş kişilik bir komisyon
tarafından soruşturma yapılır. Komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu
iki ay içinde Meclis Başkanlığına sunar. Soruşturmanın bu sürede bitirilememesi
halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir.
Rapor Başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün
içinde dağıtılır ve dağıtımından itibaren on gün içinde Genel Kurulda
görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının üçte ikisinin gizli
oyuyla Yüce Divana sevk kararı alabilir. Yüce Divan yargılaması üç ay içinde
tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek
süre verilir, yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır.
Bu kişilerin görevde bulundukları sürede, görevleriyle
ilgili işledikleri iddia edilen suçlar bakımından, görevleri bittikten sonra da
beşinci, altıncı ve yedinci fıkra hükümleri uygulanır.
Yüce Divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkûm edilen
Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakanın görevi sona erer.
Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, görevleriyle
ilgili olmayan suçlarda yasama dokunulmazlığına ilişkin hükümlerden yararlanır.
Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri ve
yetkileri, teşkilat yapısı ile merkez ve taşra teşkilatlarının kurulması
Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir.
G.
Cumhurbaşkanı Genel Sekreterliği
Madde
107 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
H. Devlet
Denetleme Kurulu
Madde
108 – İdarenin
hukuka uygunluğunun, düzenli ve verimli şekilde yürütülmesinin ve geliştirilmesinin
sağlanması amacıyla, Cumhurbaşkanlığına bağlı olarak kurulan Devlet Denetleme
Kurulu, Cumhurbaşkanının isteği üzerine, tüm kamu kurum ve kuruluşlarında ve
sermayesinin yarısından fazlasına bu kurum ve kuruluşların katıldığı her türlü
kuruluşta, kamu kurumu niteliğinde olan meslek kuruluşlarında, her düzeydeki
işçi ve işveren meslek kuruluşlarında, kamuya yararlı derneklerle vakıflarda,
her türlü idari soruşturma, inceleme, araştırma ve denetlemeleri yapar. [50]
(…) [51]
yargı organları, Devlet Denetleme Kurulunun görev alanı dışındadır.
Devlet Denetleme Kurulunun Başkan ve üyeleri,
Cumhurbaşkanınca atanır. [52]
Devlet Denetleme Kurulunun işleyişi, üyelerinin görev
süresi ve diğer özlük işleri, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir. [53]
II. Bakanlar
Kurulu
A. Kuruluş
Madde
109 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
B. Göreve
başlama ve güvenoyu
Madde
110 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
C. Görev
sırasında güvenoyu
Madde
111 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
D. Görev ve
siyasi sorumluluk
Madde
112 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
E.
Bakanlıkların kurulması ve bakanlar
Madde
113 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
F. Seçimlerde
geçici Bakanlar Kurulu
Madde
114 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
G. Tüzükler
Madde
115 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
H. Türkiye
Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı seçimlerinin yenilenmesi [54]
Madde
116 – (Değişik: 21/1/2017-6771/11 md.)
Türkiye Büyük Millet Meclisi, üye tamsayısının beşte
üç çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu halde Türkiye
Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi birlikte yapılır.
Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesine karar
vermesi halinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı
seçimi birlikte yapılır.
Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından
seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha
aday olabilir.
Seçimlerinin birlikte yenilenmesine karar verilen
Meclisin ve Cumhurbaşkanının yetki ve görevleri, yeni Meclisin ve
Cumhurbaşkanının göreve başlamasına kadar devam eder.
Bu şekilde seçilen Meclis ve Cumhurbaşkanının görev
süreleri de beş yıldır.
İ. Milli
Savunma
1.
Başkomutanlık ve Genelkurmay Başkanlığı
Madde
117 – Başkomutanlık,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin manevi varlığından ayrılamaz ve Cumhurbaşkanı
tarafından temsil olunur.
Milli güvenliğin sağlanmasından ve Silahlı Kuvvetlerin
yurt savunmasına hazırlanmasından, Türkiye Büyük Millet Meclisine karşı,
Cumhurbaşkanı sorumludur. [55]
Cumhurbaşkanınca atanan Genelkurmay Başkanı; Silahlı
Kuvvetlerin komutanı olup, savaşta Başkomutanlık görevlerini Cumhurbaşkanlığı
namına yerine getirir. [56]
(Mülga
dördüncü fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.)
(Mülga
beşinci fıkra: 21/1/2017-6771/16 md.)
2. Milli
Güvenlik Kurulu
Madde
118 – (Değişik birinci fıkra: 3/10/2001-4709/32
md.) Millî Güvenlik Kurulu; Cumhurbaşkanının başkanlığında, Cumhurbaşkanı
yardımcıları, Adalet, Millî Savunma, İçişleri, Dışişleri Bakanları, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava kuvvetleri
komutanlarından kurulur. [57]
Gündemin özelliğine göre Kurul toplantılarına ilgili
bakan ve kişiler çağrılıp görüşleri alınabilir.
(Değişik
birinci cümle: 3/10/2001-4709/32 md.) Millî
Güvenlik Kurulu; Devletin millî güvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve
uygulanması ile ilgili alınan tavsiye kararları ve gerekli koordinasyonun
sağlanması konusundaki görüşlerini Cumhurbaşkanına bildirir. Kurulun, Devletin
varlığı ve bağımsızlığı, ülkenin bütünlüğü ve bölünmezliği, toplumun huzur ve
güvenliğinin korunması hususunda alınmasını zorunlu gördüğü tedbirlere ait kararlar
Cumhurbaşkanınca değerlendirilir. [58]
[59]
Milli Güvenlik Kurulunun gündemi; Cumhurbaşkanı
yardımcıları ve Genelkurmay Başkanının önerileri dikkate alınarak
Cumhurbaşkanınca düzenlenir. [60]
Cumhurbaşkanı katılamadığı zamanlar Milli Güvenlik
Kurulu Cumhurbaşkanı yardımcısının başkanlığında toplanır. [61]
Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin teşkilatı
ve görevleri Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir. [62]
III.
Olağanüstü hal yönetimi [63]
(…) [64]
(…) [65]
Madde
119 – (Değişik: 21/1/2017-6771/12 md.)
Cumhurbaşkanı; savaş, savaşı gerektirecek bir durumun
başgöstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve
eylemli bir kalkışma, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan
tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması, anayasal düzeni veya
temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet
hareketlerinin ortaya çıkması, şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddî
şekilde bozulması, tabiî afet veya tehlikeli salgın hastalık ya da ağır
ekonomik bunalımın ortaya çıkması hallerinde yurdun tamamında veya bir
bölgesinde, süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir.
Olağanüstü hal ilanı kararı, verildiği gün Resmî
Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur.
Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal
toplantıya çağırılır; Meclis gerekli gördüğü takdirde olağanüstü halin süresini
kısaltabilir, uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir.
Cumhurbaşkanının talebiyle Türkiye Büyük Millet
Meclisi her defasında dört ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilir. Savaş
hallerinde bu dört aylık süre aranmaz.
Olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para,
mal ve çalışma yükümlülükleri ile 15 inci maddedeki ilkeler doğrultusunda temel
hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya geçici olarak durdurulacağı,
hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla
düzenlenir.
Olağanüstü hallerde Cumhurbaşkanı, olağanüstü halin
gerekli kıldığı konularda, 104 üncü maddenin onyedinci fıkrasının ikinci cümlesinde
belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın Cumhurbaşkanlığı kararnamesi
çıkarabilir. Kanun hükmündeki bu kararnameler Resmî Gazetede yayımlanır, aynı
gün Meclis onayına sunulur.
Savaş ve mücbir sebeplerle Türkiye Büyük Millet
Meclisinin toplanamaması hâli hariç olmak üzere; olağanüstü hal sırasında
çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri üç ay içinde Türkiye Büyük Millet
Meclisinde görüşülür ve karara bağlanır. Aksi halde olağanüstü hallerde
çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kendiliğinden yürürlükten kalkar.
2. Şiddet
olaylarının yaygınlaşması ve kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması
sebepleriyle olağanüstü hal ilanı
Madde
120 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
3.
Olağanüstü hallerle ilgili düzenleme
Madde
121 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
B.
Sıkıyönetim, seferberlik ve savaş hali
Madde
122 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
IV. İdare
A. İdarenin
esasları
1. İdarenin
bütünlüğü ve kamu tüzelkişiliği
Madde
123 – İdare,
kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir.
İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve
yerinden yönetim esaslarına dayanır.
Kamu tüzelkişiliği, kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulur. [66]
2.
Yönetmelikler
Madde
124 – Cumhurbaşkanı,
bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren
kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve
bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler. [67]
Hangi yönetmeliklerin Resmî Gazetede yayımlanacağı
kanunda belirtilir.
B. Yargı
yolu
Madde 125 – İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı
yolu açıktır. (Ek hüküm:
13/8/1999-4446/2 md.) Kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve
sözleşmelerinde bunlardan doğan uyuşmazlıkların milli veya milletlerarası
tahkim yoluyla çözülmesi öngörülebilir. Milletlerarası tahkime ancak yabancılık
unsuru taşıyan uyuşmazlıklar için gidilebilir.
(…) (Ek cümle:
7/5/2010-5982/11 md.) (…)[68]
Yüksek Askerî Şûranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma
hariç her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır.
İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı
bildirim tarihinden başlar.
(Değişik
birinci cümle: 7/5/2010-5982/11 md.) Yargı
yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı
olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme
görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine
getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir
yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez.
İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya
imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması
şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin
durdurulmasına karar verilebilir.
Kanun, olağanüstü hallerde, (…)[69]
seferberlik ve savaş halinde ayrıca milli güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık
nedenleri ile yürütmenin durdurulması kararı verilmesini sınırlayabilir.
İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı
ödemekle yükümlüdür.
C. İdarenin
kuruluşu
1. Merkezi
idare
Madde
126 – Türkiye,
merkezi idare kuruluşu bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu
hizmetlerinin gereklerine göre, illere; iller de diğer kademeli bölümlere
ayırılır.
İllerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır.
Kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum sağlamak
amacıyla, birden çok ili içine alan merkezi idare teşkilatı kurulabilir. Bu
teşkilatın görev ve yetkileri kanunla düzenlenir.
2. Mahalli
idareler
Madde
127 – Mahalli
idareler; il, belediye veya köy halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını
karşılamak üzere kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene
kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu
tüzelkişileridir.
Mahalli idarelerin kuruluş ve görevleri ile yetkileri,
yerinden yönetim ilkesine uygun olarak kanunla düzenlenir.
(Değişik
fıkra: 23/7/1995-4121/12 md.) Mahalli
idarelerin seçimleri, 67 nci maddedeki esaslara göre beş yılda bir yapılır. (Mülga ikinci cümle: 21/1/2017-6771/16 md.)
Kanun, büyük yerleşim merkezleri için özel yönetim biçimleri getirebilir.
Mahalli idarelerin seçilmiş organlarının, organlık
sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ve kaybetmeleri, konusundaki
denetim yargı yolu ile olur. Ancak, görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile
hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahalli idare organları veya bu
organların üyelerini, İçişleri Bakanı, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme
kadar uzaklaştırabilir.
Merkezi idare, mahalli idareler üzerinde, mahalli
hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu
görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli
ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve
usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahiptir.
Mahalli idarelerin belirli kamu hizmetlerinin
görülmesi amacı ile, kendi aralarında Cumhurbaşkanının izni ile birlik
kurmaları, görevleri, yetkileri, maliye ve kolluk işleri ve merkezi idare ile
karşılıklı bağ ve ilgileri kanunla düzenlenir. Bu idarelere, görevleri ile
orantılı gelir kaynakları sağlanır. [70]
D. Kamu
hizmeti görevlileriyle ilgili hükümler
1. Genel
ilkeler
Madde
128 – Devletin,
kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare
esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği
asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.
Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri,
atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri
ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. (Ek
cümle: 7/5/2010-5982/12 md.) Ancak, malî ve sosyal haklara ilişkin toplu
sözleşme hükümleri saklıdır.
Üst kademe yöneticilerinin yetiştirilme usul ve
esasları, kanunla özel olarak düzenlenir.
2. Görev ve
sorumlulukları, disiplin kovuşturulmasında güvence
Madde
129 – Memurlar ve
diğer kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette bulunmakla
yükümlüdürler.
Memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma
hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemez.
(Değişik
üçüncü fıkra: 7/5/2010-5982/13 md.) Disiplin
kararları yargı denetimi dışında bırakılamaz.
Silahlı Kuvvetler mensupları ile hakimler ve savcılar
hakkındaki hükümler saklıdır.
Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini
kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu
edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak
idare aleyhine açılabilir.
Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında
işledikleri iddia edilen suçlardan ötürü ceza kovuşturması açılması, kanunla
belirlenen istisnalar dışında, kanunun gösterdiği idari merciin iznine
bağlıdır.
E.
Yükseköğretim kurumları ve üst kuruluşları
1.
Yükseköğretim kurumları
Madde
130 – Çağdaş
eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde milletin ve ülkenin
ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacı ile; ortaöğretime dayalı
çeşitli düzeylerde eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık
yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli birimlerden oluşan kamu
tüzelkişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip üniversiteler Devlet tarafından
kanunla kurulur.
Kanunda gösterilen usul ve esaslara göre, kazanç
amacına yönelik olmamak şartı ile vakıflar tarafından, Devletin gözetim ve
denetimine tabi yükseköğretim kurumları kurulabilir.
Kanun, üniversitelerin ülke sathına dengeli bir
biçimde yayılmasını gözetir.
Üniversiteler ile öğretim üyeleri ve yardımcıları
serbestçe her türlü bilimsel araştırma ve yayında bulunabilirler. Ancak, bu
yetki, Devletin varlığı ve bağımsızlığı ve milletin ve ülkenin bütünlüğü ve
bölünmezliği aleyhinde faaliyette bulunma serbestliği vermez.
Üniversiteler ve bunlara bağlı birimler, Devletin
gözetimi ve denetimi altında olup, güvenlik hizmetleri Devletçe sağlanır.
Kanunun belirlediği usul ve esaslara göre; rektörler
Cumhurbaşkanınca, dekanlar ise Yükseköğretim Kurulunca seçilir ve atanır.
Üniversite yönetim ve denetim organları ile öğretim
elemanları; Yükseköğretim Kurulunun veya üniversitelerin yetkili organlarının
dışında kalan makamlarca her ne suretle olursa olsun görevlerinden
uzaklaştırılamazlar.
Üniversitelerin hazırladığı bütçeler; Yükseköğretim
Kurulunca tetkik ve onaylandıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığına sunulur ve
merkezi yönetim bütçesinin bağlı olduğu esaslara uygun olarak işleme tabi
tutularak yürürlüğe konulur ve denetlenir. [71]
Yükseköğretim kurumlarının
kuruluş ve organları ile işleyişleri ve bunların seçimleri, görev, yetki ve
sorumlulukları üniversiteler üzerinde Devletin gözetim ve denetim hakkını kullanma usulleri, öğretim
elemanlarının görevleri, unvanları, atama, yükselme ve emeklilikleri, öğretim
elemanı yetiştirme, üniversitelerin ve öğretim elemanlarının kamu kuruluşları
ve diğer kurumlar ile ilişkileri, öğretim düzeyleri ve süreleri, yükseköğretime
giriş, devam ve alınacak harçlar, Devletin yapacağı yardımlar ile ilgili
ilkeler, disiplin ve ceza işleri, mali işler, özlük hakları, öğretim
elemanlarının uyacakları koşullar, üniversitelerarası ihtiyaçlara göre öğretim
elemanlarının görevlendirilmesi, öğrenimin ve öğretimin hürriyet ve teminat
içinde ve çağdaş bilim ve teknoloji gereklerine göre yürütülmesi, Yükseköğretim
kuruluna ve üniversitelere Devletin sağladığı mali kaynakların kullanılması
kanunla düzenlenir.
Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları,
mali ve idari konuları dışındaki akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının
sağlanması ve güvenlik yönlerinden, Devlet eliyle kurulan yükseköğretim
kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabidir.
2. Yükseköğretim
üst kuruluşları
Madde
131 – Yükseköğretim
kurumlarının öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek,
yükseköğretim kurumlarındaki eğitim - öğretim ve bilimsel araştırma
faaliyetlerini yönlendirmek bu kurumların kanunda belirtilen amaç ve ilkeler
doğrultusunda kurulmasını, geliştirilmesini ve üniversitelere tahsis edilen
kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanlarının
yetiştirilmesi için planlama yapmak maksadı ile Yükseköğretim Kurulu kurulur.
(Değişik
ikinci fıkra: 7/5/2004-5170/8 md.) Yükseköğretim
Kurulu, üniversiteler tarafından seçilen ve sayıları, nitelikleri, seçilme
usulleri kanunla belirlenen adaylar arasından rektörlük ve öğretim üyeliğinde
başarılı hizmet yapmış profesörlere öncelik vermek sureti ile Cumhurbaşkanınca
atanan üyeler ve Cumhurbaşkanınca doğrudan doğruya seçilen üyelerden kurulur.
[72]
Kurulun teşkilatı, görev, yetki, sorumluluğu ve
çalışma esasları kanunla düzenlenir.
3.
Yükseköğretim kurumlarından özel hükümlere tabi olanlar
Madde 132 - Türk Silahlı Kuvvetleri ve emniyet teşkilatına
bağlı yükseköğretim kurumları özel kanunlarının hükümlerine tabidir.
F. Radyo ve Televizyon Üst
Kurulu, radyo ve televizyon kuruluşları ve kamuyla ilişkili haber ajansları
[73]
Madde 133 -
(Değişik: 8/7/1993-3913/1 md.)
Radyo ve televizyon istasyonları kurmak ve işletmek
kanunla düzenlenecek şartlar çerçevesinde serbesttir.
(Ek fıkra: 21/6/2005-5370/1 md.) Radyo ve televizyon faaliyetlerini düzenlemek ve
denetlemek amacıyla kurulan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu dokuz üyeden oluşur.
Üyeler, siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında belirlenecek üye sayısının
ikişer katı olarak gösterecekleri adaylar arasından, her siyasi parti grubuna
düşen üye sayısı esas alınmak suretiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel
Kurulunca seçilir. Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun kuruluşu, görev ve
yetkileri, üyelerinin nitelikleri, seçim usulleri ve görev süreleri kanunla
düzenlenir.
Devletçe kamu tüzelkişiliği olarak kurulan tek radyo
ve televizyon kurumu ile kamu tüzelkişilerinden yardım gören haber ajanslarının
özerkliği ve yayınlarının tarafsızlığı esastır.
G. Atatürk
Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu
Madde 134
– Atatürkçü
düşünceyi, Atatürk ilke ve inkılaplarını, Türk kültürünü, Türk tarihini ve Türk
dilini bilimsel yoldan araştırmak, tanıtmak ve yaymak ve yayınlar yapmak
amacıyla; Atatürk'ün manevi himayelerinde, Cumhurbaşkanının gözetim ve
desteğinde, Cumhurbaşkanının görevlendireceği bakana bağlı; Atatürk Araştırma
Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezinden
oluşan, kamu tüzel kişiliğine sahip "Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek
Kurumu" kurulur. [74]
Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu için Atatürk'ün
vasiyetnamesinde belirtilen mali menfaatler saklı olup kendilerine tahsis
edilir.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun;
kuruluşu, organları, çalışma usulleri ve özlük işleri ile kuruluşuna dahil
kurumlar üzerindeki yetkileri kanunla düzenlenir.
H. Kamu
kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları
Madde 135 – Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst
kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını
karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere
uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk
ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini
ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri
tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla
seçilen kamu tüzelkişilikleridir.
Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi
teşebbüslerinde asli ve sürekli görevlerde çalışanların meslek kuruluşlarına
girme mecburiyeti aranmaz.
(Değişik
fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek
kuruluşları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar.
(Değişik
fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek
kuruluşları ve üst kuruluşları organlarının seçimlerinde siyasi partiler aday
gösteremezler.
(Değişik
fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Bu meslek
kuruluşları üzerinde Devletin idari ve mali denetimine ilişkin kurallar kanunla
düzenlenir.
(Değişik
fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Amaçları
dışında faaliyet gösteren meslek kuruluşlarının sorumlu organlarının görevine,
kanunun belirlediği merciin veya Cumhuriyet savcısının istemi üzerine mahkeme
kararıyla son verilir ve yerlerine yenileri seçtirilir.
(Değişik
fıkra: 23/7/1995-4121/13 md.) Ancak,
milli güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin
yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla bir
merci, meslek kuruluşlarını veya üst kuruluşlarını faaliyetten men ile
yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, yirmidört saat içerisinde görevli
hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi
halde, bu idari karar kendiliğinden yürürlükten kalkar.
İ. Diyanet
İşleri Başkanlığı
Madde
136 – Genel idare
içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, laiklik ilkesi doğrultusunda, bütün
siyasi görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi
amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir.
J. Kanunsuz
emir
Madde
137 – Kamu
hizmetlerinde herhangi bir sıfat ve suretle çalışmakta olan kimse, üstünden
aldığı emri, yönetmelik, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, kanun veya Anayasa hükümlerine
aykırı görürse, yerine getirmez ve bu aykırılığı o emri verene bildirir. Ancak,
üstü emrinde ısrar eder ve bu emrini yazı ile yenilerse, emir yerine getirilir;
bu halde, emri yerine getiren sorumlu olmaz. [75]
Konusu suç teşkil eden emir, hiçbir suretle yerine
getirilmez; yerine getiren kimse sorumluluktan kurtulamaz.
Askeri hizmetlerin görülmesi ve acele hallerde kamu
düzeni ve kamu güvenliğinin korunması için kanunla gösterilen istisnalar
saklıdır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Yargı
I. Genel
hükümler
A.
Mahkemelerin bağımsızlığı
Madde
138 – Hakimler,
görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı
kanaatlerine göre hüküm verirler.
Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin
kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez; genelge
gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.
Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde
yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya
herhangi bir beyanda bulunulamaz.
Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme
kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir
suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.
B. Hakimlik
ve savcılık teminatı
Madde
139 – Hakimler ve
savcılar azlolunamaz, kendileri istemedikçe Anayasada gösterilen yaştan önce
emekliye ayrılamaz; bir mahkemenin veya kadronun kaldırılması sebebiyle de
olsa, aylık, ödenek ve diğer özlük haklarından yoksun kılınamaz.
Meslekten çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı
hüküm giymiş olanlar, görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceği kesin
olarak anlaşılanlar veya meslekte kalmalarının uygun olmadığına karar
verilenler hakkında kanundaki istisnalar saklıdır.
C. Hakimlik
ve savcılık mesleği
Madde
140 – Hakimler ve
savcılar adli ve idari yargı hakim ve savcıları olarak görev yaparlar. Bu
görevler meslekten hakim ve savcılar eliyle yürütülür.
Hakimler, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik
teminatı esaslarına göre görev ifa ederler.
Hakim ve savcıların nitelikleri, atanmaları, hakları
ve ödevleri, aylık ve ödenekleri, meslekte ilerlemeleri, görevlerinin ve görev
yerlerinin geçici veya sürekli olarak değiştirilmesi, haklarında disiplin
kovuşturması açılması ve disiplin cezası verilmesi, görevleriyle ilgili veya
görevleri sırasında işledikleri suçlarından dolayı soruşturma yapılması ve
yargılanmalarına karar verilmesi, meslekten çıkarmayı gerektiren suçluluk veya
yetersizlik halleri ve meslek içi eğitimleri ile diğer özlük işleri
mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla
düzenlenir.
Hakimler ve savcılar altmışbeş yaşını bitirinceye
kadar hizmet görürler; askeri hakimlerin yaş haddi, yükselme ve emeklilikleri
kanunda gösterilir.
Hakimler ve savcılar, kanunda belirtilenlerden başka,
Resmî ve özel hiçbir görev alamazlar.
Hakimler ve savcılar idari görevleri yönünden Adalet
Bakanlığına bağlıdırlar.
Hakim ve savcı olup da adalet hizmetindeki idari
görevlerde çalışanlar, hakimler ve savcılar hakkındaki hükümlere tabidirler.
Bunlar, hakimler ve savcılara ait esaslar dairesinde sınıflandırılır ve
derecelendirilirler, hakimlere ve savcılara tanınan her türlü haklardan
yararlanırlar.
D. Duruşmaların
açık ve kararların gerekçeli olması
Madde
141 – Mahkemelerde
duruşmalar herkese açıktır. Duruşmaların bir kısmının veya tamamının kapalı
yapılmasına ancak genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli
kıldığı hallerde karar verilebilir.
Küçüklerin yargılanması hakkında kanunla özel hükümler
konulur.
Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli
olarak yazılır.
Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle
sonuçlandırılması, yargının görevidir.
E.
Mahkemelerin kuruluşu
Madde
142 – Mahkemelerin
kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla
düzenlenir.
(Ek fıkra:
21/1/2017-6771/13 md.) Disiplin
mahkemeleri dışında askerî mahkemeler kurulamaz. Ancak savaş halinde, asker
kişilerin görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla
görevli askerî mahkemeler kurulabilir.
F. Devlet
Güvenlik Mahkemeleri
Madde 143 – (Mülga:
7/5/2004-5170/9 md.)
G. Adalet
hizmetlerinin denetimi [76]
Madde
144 – (Değişik: 7/5/2010-5982/14 md.)
Adalet hizmetleri ile savcıların idarî görevleri
yönünden Adalet Bakanlığınca denetimi, adalet müfettişleri ile hâkim ve savcı
mesleğinden olan iç denetçiler; araştırma, inceleme ve soruşturma işlemleri ise
adalet müfettişleri eliyle yapılır. Buna ilişkin usul ve esaslar kanunla
düzenlenir.
H. Askeri
yargı
Madde
145 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
II. Yüksek
mahkemeler
A. Anayasa
Mahkemesi
1. Kuruluşu
Madde 146
– (Değişik: 7/5/2010-5982/16 md.)
Anayasa Mahkemesi onbeş üyeden kurulur. [77]
Türkiye Büyük Millet Meclisi; iki üyeyi Sayıştay Genel
Kurulunun kendi başkan ve üyeleri arasından, her boş yer için gösterecekleri
üçer aday içinden, bir üyeyi ise baro başkanlarının serbest avukatlar arasından
gösterecekleri üç aday içinden yapacağı gizli oylamayla seçer. Türkiye Büyük
Millet Meclisinde yapılacak bu seçimde, her boş üyelik için ilk oylamada üye
tam sayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu
aranır. İkinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan
iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye
seçilmiş olur.
Cumhurbaşkanı; üç üyeyi Yargıtay, iki üyeyi Danıştay
(…)[78]
genel kurullarınca kendi başkan ve üyeleri arasından her boş yer için
gösterecekleri üçer aday içinden; en az ikisi hukukçu olmak üzere üç üyeyi
Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk,
iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından
göstereceği üçer aday içinden; dört üyeyi üst kademe yöneticileri, serbest
avukatlar, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile en az beş yıl raportörlük yapmış
Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından seçer.
Yargıtay, Danıştay (…)[79]
ve Sayıştay genel kurulları ile Yükseköğretim Kurulundan Anayasa Mahkemesi
üyeliğine aday göstermek için yapılacak seçimlerde, her boş üyelik için, (…)[80]
en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Baro başkanlarının serbest
avukatlar arasından gösterecekleri üç aday için yapılacak seçimde (…)[81]
en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır.
Anayasa Mahkemesine üye seçilebilmek için, kırkbeş
yaşın doldurulmuş olması kaydıyla; yükseköğretim kurumları öğretim üyelerinin
profesör veya doçent unvanını kazanmış, avukatların en az yirmi yıl fiilen
avukatlık yapmış, üst kademe yöneticilerinin yükseköğrenim görmüş ve en az
yirmi yıl kamu hizmetinde fiilen çalışmış, birinci sınıf hâkim ve savcıların
adaylık dahil en az yirmi yıl çalışmış olması şarttır.
Anayasa Mahkemesi üyeleri arasından gizli oyla ve üye
tam sayısının salt çoğunluğu ile dört yıl için bir Başkan ve iki başkanvekili
seçilir. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.
Anayasa Mahkemesi üyeleri aslî görevleri dışında Resmî
veya özel hiçbir görev alamazlar.
2. Üyelerin
görev süresi ve üyeliğin sona ermesi [82]
Madde
147 – (Değişik birinci fıkra: 7/5/2010-5982/17 md.) Anayasa
Mahkemesi üyeleri oniki yıl için seçilirler. Bir kimse iki defa Anayasa
Mahkemesi üyesi seçilemez. Anayasa Mahkemesi üyeleri altmışbeş yaşını
doldurunca emekliye ayrılırlar. Zorunlu emeklilik yaşından önce görev süresi
dolan üyelerin başka bir görevde çalışmaları ve özlük işleri kanunla
düzenlenir.
Anayasa Mahkemesi üyeliği, bir üyenin hakimlik
mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymesi halinde
kendiliğinden; görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceğinin kesin olarak
anlaşılması halinde de, Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının salt çoğunluğunun
kararı ile sona erer.
3. Görev ve
yetkileri [83]
Madde 148
– Anayasa Mahkemesi, kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin ve Türkiye
Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından
uygunluğunu denetler ve bireysel başvuruları karara bağlar. Anayasa
değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Ancak,
olağanüstü hallerde (…)[84]
ve savaş hallerinde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin şekil ve esas
bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesinde dava açılamaz.
Kanunların şekil bakımından denetlenmesi, son
oylamanın, öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde
ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup
uyulmadığı hususları ile sınırlıdır. Şekil bakımından denetleme, Cumhurbaşkanınca
veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir.
Kanunun yayımlandığı tarihten itibaren on gün geçtikten sonra, şekil
bozukluğuna dayalı iptal davası açılamaz; def'i yoluyla da ileri sürülemez.
(Ek fıkra:
7/5/2010-5982/18 md.) Herkes,
Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal
edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için
olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.
(Ek fıkra:
7/5/2010-5982/18 md.) Bireysel
başvuruda, kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda inceleme yapılamaz.
(Ek fıkra:
7/5/2010-5982/18 md.) Bireysel
başvuruya ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanını, Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanını, Cumhurbaşkanı
yardımcılarını, bakanları, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay (…)[85]
Başkan ve üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hakimler ve
Savcılar (…)[86]
Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı
Yüce Divan sıfatıyla yargılar. [87]
[88]
(Ek fıkra:
7/5/2010-5982/18 md.) Genelkurmay
Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları (…)[89]
da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divanda yargılanırlar.
Yüce Divanda, savcılık görevini Cumhuriyet Başsavcısı
veya Cumhuriyet Başsavcıvekili yapar.
(Değişik
beşinci fıkra: 7/5/2010-5982/18 md.) Yüce Divan kararlarına karşı
yeniden inceleme başvurusu yapılabilir. Genel Kurulun yeniden inceleme
sonucunda verdiği kararlar kesindir.
Anayasa Mahkemesi, Anayasa ile verilen diğer görevleri
de yerine getirir.
4. Çalışma
ve yargılama usulü
Madde 149 – (Değişik:
7/5/2010-5982/19 md.)
Anayasa Mahkemesi, iki bölüm ve Genel Kurul halinde
çalışır. Bölümler, başkanvekili başkanlığında dört üyenin katılımıyla toplanır.
Genel Kurul, Mahkeme Başkanının veya Başkanın belirleyeceği başkanvekilinin
başkanlığında en az on üye ile toplanır. Bölümler ve Genel Kurul, kararlarını
salt çoğunlukla alır. Bireysel başvuruların kabul edilebilirlik incelemesi için
komisyonlar oluşturulabilir. [90]
Siyasî partilere ilişkin dava ve başvurulara, iptal ve
itiraz davaları ile Yüce Divan sıfatıyla yürütülecek yargılamalara Genel
Kurulca bakılır, bireysel başvurular ise bölümlerce karara bağlanır.
Anayasa değişikliğinde iptale, siyasî partilerin
kapatılmasına ya da Devlet yardımından yoksun bırakılmasına karar verilebilmesi
için toplantıya katılan üyelerin üçte iki oy çokluğu şarttır.
Şekil bozukluğuna dayalı iptal davaları Anayasa
Mahkemesince öncelikle incelenip karara bağlanır.
Anayasa Mahkemesinin kuruluşu, Genel Kurul ve
bölümlerin yargılama usulleri, Başkan, başkanvekilleri ve üyelerin disiplin
işleri kanunla; Mahkemenin çalışma esasları, bölüm ve komisyonların oluşumu ve
işbölümü kendi yapacağı İçtüzükle düzenlenir.
Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla baktığı davalar
dışında kalan işleri dosya üzerinde inceler. Ancak, bireysel başvurularda
duruşma yapılmasına karar verilebilir. Mahkeme ayrıca, gerekli gördüğü hallerde
sözlü açıklamalarını dinlemek üzere ilgilileri ve konu üzerinde bilgisi
olanları çağırabilir ve siyasî partilerin kapatılmasına ilişkin davalarda,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından sonra kapatılması istenen siyasî partinin
genel başkanlığının veya tayin edeceği bir vekilin savunmasını dinler.
5. İptal
davası
Madde 150 – Kanunların, Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin,
Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün veya bunların belirli madde ve
hükümlerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa
Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası açabilme hakkı, Cumhurbaşkanına,
Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti grubuna
ve üye tamsayısının en az beşte biri
tutarındaki üyelere aittir. (Mülga son cümle:
21/1/2017-6771/16 md.) [91]
6. Dava açma
süresi
Madde 151 – Anayasa Mahkemesinde doğrudan doğruya iptal davası
açma hakkı, iptali istenen kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya içtüzüğün
Resmî Gazetede yayımlanmasından başlayarak altmış gün sonra düşer. [92]
7. Anayasaya
aykırılığın diğer mahkemelerde ileri sürülmesi
Madde
152 – Bir davaya
bakmakta olan mahkeme, uygulanacak bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı
kararnamesinin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin
ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa
Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır. [93]
Mahkeme, Anayasaya aykırılık iddiasını ciddi görmezse
bu iddia, temyiz merciince esas hükümle birlikte karara bağlanır.
Anayasa Mahkemesi, işin kendisine gelişinden başlamak
üzere beş ay içinde kararını verir ve açıklar. Bu süre içinde karar verilmezse
mahkeme davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandırır. Ancak,
Anayasa Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar
gelirse, mahkeme buna uymak zorundadır.
Anayasa Mahkemesinin işin esasına girerek verdiği red
kararının Resmî Gazetede yayımlanmasından sonra on yıl geçmedikçe aynı kanun
hükmünün Anayasaya aykırılığı iddiasıyla tekrar başvuruda bulunulamaz.
8. Anayasa
Mahkemesinin kararları
Madde
153 – Anayasa
Mahkemesinin kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan
açıklanamaz.
Anayasa Mahkemesi bir kanun veya Cumhurbaşkanlığı
kararnamesinin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle,
yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez. [94]
Kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğü ya da bunların hükümleri, iptal kararlarının Resmî
Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar. Gereken hallerde Anayasa
Mahkemesi iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca kararlaştırabilir. Bu tarih, kararın Resmî
Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir yılı geçemez. [95]
İptal kararının yürürlüğe girişinin ertelendiği
durumlarda, Türkiye Büyük Millet Meclisi, iptal kararının ortaya çıkardığı
hukuki boşluğu dolduracak kanun (…)[96]
teklifini öncelikle görüşüp karara bağlar.
İptal kararları geriye yürümez.
Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen
yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek
ve tüzelkişileri bağlar.
B. Yargıtay
Madde
154 – Yargıtay,
adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine
bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen
belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar.
Yargıtay üyeleri, birinci sınıfa ayrılmış adli yargı
hakim ve Cumhuriyet savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hakimler ve
Savcılar (…)[97]
Kurulunca üye tamsayısının salt çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir.
Yargıtay Birinci Başkanı, birinci başkanvekilleri ve
daire başkanları kendi üyeleri arasından Yargıtay Genel Kurulunca üye
tamsayısının salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilirler; süresi
bitenler yeniden seçilebilirler.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Cumhuriyet
Başsavcıvekili, Yargıtay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından gizli oyla
belirleyeceği beşer aday arasından Cumhurbaşkanı tarafından dört yıl için
seçilirler. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.
Yargıtayın kuruluşu, işleyişi, Başkan,
başkanvekilleri, daire başkanları ve üyeleri ile Cumhuriyet Başsavcısı ve
Cumhuriyet Başsavcıvekilinin nitelikleri ve seçim usulleri, mahkemelerin
bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.
C. Danıştay
Madde
155 – Danıştay,
idari mahkemelerce verilen ve kanunun başka bir idari yargı merciine
bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen
belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar.
(Değişik
ikinci fıkra: 13/8/1999-4446/3 md.) Danıştay,
davaları görmek, (…)[98]
kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında iki ay
içinde düşüncesini bildirmek, (…)[99]
idari uyuşmazlıkları çözmek ve kanunla gösterilen diğer işleri yapmakla
görevlidir.
Danıştay üyelerinin dörtte üçü, birinci sınıf idari
yargı hakim ve savcıları ile bu meslekten sayılanlar arasından Hakimler ve
Savcılar (…)[100]
Kurulu; dörtte biri, nitelikleri kanunda belirtilen görevliler arasından Cumhurbaşkanı;
tarafından seçilir.
Danıştay Başkanı, Başsavcı, başkanvekilleri ve daire
başkanları, kendi üyeleri arasından Danıştay Genel Kurulunca üye tamsayısının
salt çoğunluğu ve gizli oyla dört yıl için seçilirler. Süresi bitenler yeniden
seçilebilirler.
Danıştayın, kuruluşu, işleyişi, Başkan, Başsavcı,
başkanvekilleri, daire başkanları ile üyelerinin nitelikleri ve seçim usulleri,
idari yargının özelliği, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı
esaslarına göre kanunla düzenlenir.
D. Askeri
Yargıtay
Madde
156 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
E. Askeri
Yüksek İdare Mahkemesi
Madde
157 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
F.
Uyuşmazlık Mahkemesi
Madde
158 – Uyuşmazlık
Mahkemesi adli ve idari yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm
uyuşmazlıklarını kesin olarak çözümlemeye yetkilidir. [101]
Uyuşmazlık Mahkemesinin kuruluşu, üyelerinin
nitelikleri ve seçimleri ile işleyişi kanunla düzenlenir. Bu mahkemenin
Başkanlığını Anayasa Mahkemesince, kendi üyeleri arasından görevlendirilen üye
yapar.
Diğer mahkemelerle, Anayasa Mahkemesi arasındaki görev
uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesinin kararı esas alınır.
III. Hakimler
ve Savcılar (…)[102]
Kurulu
Madde
159 – (Değişik: 7/5/2010-5982/22 md.)
Hâkimler ve Savcılar (…)[103]
Kurulu, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kurulur
ve görev yapar.
(Değişik
fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Hâkimler ve
Savcılar Kurulu onüç üyeden oluşur; iki daire halinde çalışır.
(Değişik
fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Kurulun
Başkanı Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kurulun tabiî üyesidir.
Kurulun, üç üyesi birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren
nitelikleri yitirmemiş adlî yargı hâkim ve savcıları arasından, bir üyesi
birinci sınıf olup, birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş
idarî yargı hâkim ve savcıları arasından Cumhurbaşkanınca; üç üyesi Yargıtay
üyeleri, bir üyesi Danıştay üyeleri, üç üyesi nitelikleri kanunda belirtilen
yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan öğretim üyeleri ile
avukatlar arasından Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından seçilir. Öğretim
üyeleri ile avukatlar arasından seçilen üyelerden, en az birinin öğretim üyesi
ve en az birinin de avukat olması zorunludur. Kurulun Türkiye Büyük Millet
Meclisi tarafından seçilecek üyeliklerine ilişkin başvurular, Meclis
Başkanlığına yapılır. Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları
Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona gönderir. Komisyon her bir üyelik için üç
adayı, üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada aday
belirleme işleminin sonuçlandırılamaması halinde ikinci oylamada üye tamsayısının
beşte üç çoğunluğu aranır. Bu oylamada da aday belirlenemediği takdirde, her
bir üyelik için en çok oyu alan iki aday arasında ad çekme usulü ile aday
belirleme işlemi tamamlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Komisyon tarafından
belirlenen adaylar arasından, her bir üye için ayrı ayrı gizli oyla seçim
yapar. Birinci oylamada üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu; bu oylamada
seçimin sonuçlandırılamaması halinde, ikinci oylamada üye tamsayısının beşte üç
çoğunluğu aranır. İkinci oylamada da üye seçilemediği takdirde en çok oyu alan
iki aday arasında ad çekme usulü ile üye seçimi tamamlanır.
(Değişik
fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Üyeler dört
yıl için seçilir. Süresi biten üyeler bir kez daha seçilebilir.
(Değişik
fıkra: 21/1/2017-6771/14 md.) Kurul üyeliği
seçimi, üyelerin görev süresinin dolmasından önceki otuz gün içinde yapılır.
Seçilen üyelerin görev süreleri dolmadan Kurul üyeliğinin boşalması durumunda,
boşalmayı takip eden otuz gün içinde, yeni üyelerin seçimi yapılır.
Kurulun, Adalet Bakanı ile Adalet Bakanlığı Müsteşarı
dışındaki (…)[104]
üyeleri, görevlerinin devamı süresince; kanunda belirlenenler dışında başka bir
görev alamazlar veya Kurul tarafından başka bir göreve atanamaz ve
seçilemezler.
Kurulun yönetimi ve temsili Kurul Başkanına aittir. Kurul
Başkanı dairelerin çalışmalarına katılamaz. Kurul, kendi üyeleri arasından
daire başkanlarını ve daire başkanlarından birini de başkanvekili olarak seçer.
Başkan, yetkilerinden bir kısmını başkanvekiline devredebilir.
Kurul, adlî ve idarî yargı hâkim ve savcılarını
mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme, yükselme ve birinci
sınıfa ayırma, kadro dağıtma, meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında
karar verme, disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar;
Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin kaldırılması veya yargı çevresinin
değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlar; ayrıca, Anayasa ve
kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirir.
Hâkim ve savcıların görevlerini; kanun ve diğer
mevzuata (hâkimler için idarî nitelikteki genelgelere) uygun olarak yapıp
yapmadıklarını denetleme; görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç
işleyip işlemediklerini, hal ve eylemlerinin sıfat ve görevleri icaplarına uyup
uymadığını araştırma ve gerektiğinde haklarında inceleme ve soruşturma
işlemleri, ilgili dairenin teklifi ve Hâkimler ve Savcılar (…)[105]
Kurulu Başkanının oluru ile Kurul müfettişlerine yaptırılır. Soruşturma ve
inceleme işlemleri, hakkında soruşturma ve inceleme yapılacak olandan daha
kıdemli hâkim veya savcı eliyle de yaptırılabilir.[106]
Kurulun meslekten çıkarma cezasına ilişkin olanlar
dışındaki kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz.
Kurula bağlı Genel Sekreterlik kurulur. Genel
Sekreter, birinci sınıf hâkim ve savcılardan Kurulun teklif ettiği üç aday
arasından Kurul Başkanı tarafından atanır. Kurul müfettişleri ile Kurulda
geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcıları, muvafakatlerini
alarak atama yetkisi Kurula aittir.
Adalet Bakanlığının merkez, bağlı ve ilgili
kuruluşlarında geçici veya sürekli olarak çalıştırılacak hâkim ve savcılar ile
adalet müfettişlerini ve hâkim ve savcı mesleğinden olan iç denetçileri,
muvafakatlerini alarak atama yetkisi Adalet Bakanına aittir.
Kurul üyelerinin seçimi, dairelerin oluşumu ve
işbölümü, Kurulun ve dairelerin görevleri, toplantı ve karar yeter sayıları,
çalışma usul ve esasları, dairelerin karar ve işlemlerine karşı yapılacak
itirazlar ve bunların incelenmesi usulü ile Genel Sekreterliğin kuruluş ve
görevleri kanunla düzenlenir.
IV. Sayıştay
Madde
160 – Sayıştay,
merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik
kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet
Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme
bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini
yapmakla görevlidir. Sayıştayın kesin hükümleri hakkında ilgililer yazılı
bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içinde bir kereye mahsus olmak üzere karar düzeltilmesi isteminde bulunabilirler. Bu
kararlar dolayısıyla idari yargı yoluna başvurulamaz. [107]
Vergi, benzeri mali yükümlülükler ve ödevler hakkında
Danıştay ile Sayıştay kararları arasındaki uyuşmazlıklarda Danıştay kararları
esas alınır.
(Ek üçüncü fıkra: 29/10/2005-5428/2 md.) Mahallî idarelerin hesap ve işlemlerinin denetimi ve
kesin hükme bağlanması Sayıştay tarafından yapılır.
Sayıştayın kuruluşu, işleyişi, denetim usulleri,
mensuplarının nitelikleri, atanmaları, ödev ve yetkileri, hakları ve
yükümlülükleri ve diğer özlük işleri, Başkan ve üyelerinin teminatı kanunla
düzenlenir.
(Mülga son
fıkra: 7/5/2004-5170/10 md.)
DÖRDÜNCÜ KISIM
MALİ VE
EKONOMİK HÜKÜMLER
BİRİNCİ BÖLÜM
Mali
Hükümler
I. Bütçe
A. Bütçe ve
kesinhesap [108]
Madde
161 – (Değişik: 21/1/2017-6771/15 md.)
Kamu idarelerinin ve kamu iktisadî teşebbüsleri
dışındaki kamu tüzel kişilerinin harcamaları yıllık bütçelerle yapılır.
Malî yıl başlangıcı ile merkezi yönetim bütçesinin
hazırlanması, uygulanması ve kontrolü ile yatırımlar veya bir yıldan fazla
sürecek iş ve hizmetler için özel süre ve usuller kanunla düzenlenir. Bütçe
kanununa, bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz.
Cumhurbaşkanı bütçe kanun teklifini, malî yılbaşından
en az yetmişbeş gün önce, Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar. Bütçe teklifi
Bütçe Komisyonunda görüşülür. Komisyonun ellibeş gün içinde kabul edeceği metin
Genel Kurulda görüşülür ve malî yılbaşına kadar karara bağlanır.
Bütçe kanununun süresinde yürürlüğe konulamaması
halinde, geçici bütçe kanunu çıkarılır. Geçici bütçe kanununun da
çıkarılamaması durumunda, yeni bütçe kanunu kabul edilinceye kadar bir önceki
yılın bütçesi yeniden değerleme oranına göre artırılarak uygulanır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Genel Kurulda
kamu idare bütçeleri hakkında düşüncelerini her bütçenin görüşülmesi sırasında
açıklarlar, gider artırıcı veya gelirleri azaltıcı önerilerde bulunamazlar.
Genel Kurulda kamu idare bütçeleri ile değişiklik
önergeleri, üzerinde ayrıca görüşme yapılmaksızın okunur ve oylanır.
Merkezî yönetim bütçesiyle verilen ödenek,
harcanabilecek tutarın sınırını gösterir. Harcanabilecek tutarın
Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle aşılabileceğine dair bütçe kanununa hüküm
konulamaz.
Carî yıl bütçesindeki ödenek artışını öngören
değişiklik teklifleri ile carî ve izleyen yılların bütçelerine malî yük getiren
tekliflerde, öngörülen giderleri karşılayabilecek malî kaynak gösterilmesi
zorunludur.
Merkezî yönetim kesinhesap kanunu teklifi, ilgili
olduğu malî yılın sonundan başlayarak en geç altı ay sonra Cumhurbaşkanı
tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur. Sayıştay genel uygunluk
bildirimini, ilişkin olduğu kesinhesap kanun teklifinin verilmesinden
başlayarak en geç yetmişbeş gün içinde Meclise sunar.
Kesinhesap kanunu teklifi ve genel uygunluk
bildiriminin Türkiye Büyük Millet Meclisine verilmiş olması, ilgili yıla ait
Sayıştayca sonuçlandırılamamış denetim ve hesap yargılamasını önlemez ve
bunların karara bağlandığı anlamına gelmez.
Kesinhesap kanunu teklifi, yeni yıl bütçe kanunu
teklifiyle birlikte görüşülür ve karara bağlanır.
B. Bütçenin
görüşülmesi
Madde
162 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
C. Bütçelerde
değişiklik yapılabilme esasları
Madde
163 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
D. Kesinhesap
Madde
164 – (Mülga: 21/1/2017-6771/16 md.)
E. Kamu
iktisadi teşebbüslerinin denetimi
Madde
165 – Sermayesinin
yarısından fazlası doğrudan doğruya veya dolaylı olarak Devlete ait olan kamu
kuruluş ve ortaklıklarının Türkiye Büyük Millet Meclisince denetlenmesi
esasları kanunla düzenlenir.
İKİNCİ BÖLÜM
Ekonomik
Hükümler
I. Planlama; Ekonomik ve Sosyal Konsey [109]
Madde
166 – Ekonomik,
sosyal ve kültürel kalkınmayı, özellikle sanayiin ve tarımın yurt düzeyinde
dengeli ve uyumlu biçimde hızla gelişmesini, ülke kaynaklarının döküm ve
değerlendirilmesini yaparak verimli şekilde kullanılmasını planlamak, bu amaçla
gerekli teşkilatı kurmak Devletin görevidir.
Planda milli tasarrufu ve üretimi artırıcı, fiyatlarda
istikrar ve dış ödemelerde dengeyi sağlayıcı, yatırım ve istihdamı geliştirici
tedbirler öngörülür; yatırımlarda toplum yararları ve gerekleri gözetilir;
kaynakların verimli şekilde kullanılması hedef alınır. Kalkınma girişimleri, bu
plana göre gerçekleştirilir.
Kalkınma planlarının hazırlanmasına, Türkiye Büyük
Millet Meclisince onaylanmasına, uygulanmasına, değiştirilmesine ve bütünlüğünü
bozacak değişikliklerin önlenmesine ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
(Ek fıkra:
7/5/2010-5982/23 md.) Ekonomik ve
sosyal politikaların oluşturulmasında Cumhurbaşkanına istişarî nitelikte görüş
bildirmek amacıyla Ekonomik ve Sosyal Konsey kurulur. Ekonomik ve Sosyal
Konseyin kuruluş ve işleyişi kanunla düzenlenir. [110]
II. Piyasaların
denetimi ve dış ticaretin düzenlenmesi
Madde
167 – Devlet,
para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli
işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiili veya
anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler.
Dış ticaretin ülke ekonomisinin yararına olmak üzere
düzenlenmesi amacıyla ithalat, ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri üzerine
vergi ve benzeri yükümlülükler dışında ek mali yükümlülükler koymaya ve bunları
kaldırmaya kanunla Cumhurbaşkanına yetki verilebilir. [111]
III. Tabii
servetlerin ve kaynakların aranması ve işletilmesi
Madde
168 – Tabii
servetler ve kaynaklar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların
aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir. Devlet bu hakkını belli bir süre
için, gerçek ve tüzelkişilere devredebilir. Hangi tabii servet ve kaynağın
arama ve işletmesinin, Devletin gerçek ve tüzelkişilerle ortak olarak veya
doğrudan gerçek ve tüzelkişiler eliyle yapılması, kanunun açık iznine bağlıdır.
Bu durumda gerçek ve tüzelkişilerin uyması gereken şartlar ve Devletçe
yapılacak gözetim, denetim usul ve esasları ve müeyyideler kanunda gösterilir.
IV. Ormanlar
ve orman köylüsü
A. Ormanların
korunması ve geliştirilmesi
Madde
169 – Devlet,
ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar
ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu
yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi
Devlete aittir.
Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet
ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı
ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz.
Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme
müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda
yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz.
Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel
ve özel af kapsamına alınamaz.
Orman olarak muhafazasında bilim ve fen bakımından
hiçbir yarar görülmeyen, aksine tarım alanlarına dönüştürülmesinde kesin yarar
olduğu tespit edilen yerler ile 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından
orman niteliğini tam olarak kaybetmiş olan tarla, bağ, meyvelik, zeytinlik gibi
çeşitli tarım alanlarında veya hayvancılıkta kullanılmasında yarar olduğu
tespit edilen araziler, şehir, kasaba ve köy yapılarının toplu olarak bulunduğu
yerler dışında, orman sınırlarında daraltma yapılamaz.
B. Orman
köylüsünün korunması
Madde 170- Ormanlar içinde veya bitişiğindeki köyler halkının
kalkındırılması, ormanların ve bütünlüğünün korunması bakımlarından, ormanın
gözetilmesi ve işletilmesinde Devletle bu halkın işbirliğini sağlayıcı
tedbirlerle, 31/12/1981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman
niteliğini tamamen kaybetmiş yerlerin değerlendirilmesi; bilim ve fen
bakımından orman olarak muhafazasında yarar görülmeyen yerlerin tespiti ve
orman sınırları dışına çıkartılması; orman içindeki köyler halkının kısmen veya
tamamen bu yerlere yerleştirilmesi için Devlet eliyle anılan yerlerin ihya
edilerek bu halkın yararlanmasına tahsisi kanunla düzenlenir.
Devlet, bu halkın işletme araç ve gereçleriyle diğer
girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırıcı tedbirleri alır.
Orman içinden nakledilen köyler halkına ait araziler,
Devlet ormanı olarak derhal ağaçlandırılır.
V.
Kooperatifçiliğin geliştirilmesi
Madde
171 – Devlet,
milli ekonominin yararlarını dikkate alarak, öncelikle üretimin artırılmasını
ve tüketicinin korunmasını amaçlayan kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak
tedbirleri alır.
(Mülga son
fıkra : 23/7/1995-4121/15 md.)
VI. Tüketiciler
ile esnaf ve sanatkarların korunması
A. Tüketicilerin
korunması
Madde
172 – Devlet,
tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini
koruyucu girişimlerini teşvik eder.
B. Esnaf ve
sanatkarların korunması
Madde
173 – Devlet,
esnaf ve sanatkarı koruyucu ve destekleyici tedbirleri alır.
BEŞİNCİ KISIM
ÇEŞİTLİ
HÜKÜMLER
I. İnkılap
kanunlarının korunması
Madde
174 – Anayasanın
hiçbir hükmü, Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma ve
Türkiye Cumhuriyetinin laiklik niteliğini koruma amacını güden, aşağıda
gösterilen inkılap kanunlarının, Anayasanın halkoyu ile kabul edildiği tarihte
yürürlükte bulunan hükümlerinin, Anayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz
ve yorumlanamaz:
1. 3 Mart 1340 tarihli ve 430 sayılı Tevhidi Tedrisat
Kanunu;
2. 25 Teşrinisani 1341 tarihli ve 671 sayılı Şapka
İktisası Hakkında Kanun;
3. 30 Teşrinisani 1341 tarihli ve 677 sayılı Tekke ve
Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile Bir Takım Unvanların Men
ve İlgasına Dair Kanun;
4. 17 Şubat 1926 tarihli ve 743 sayılı Türk Kanunu
Medenisiyle kabul edilen, evlenme akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına
dair medeni nikah esası ile aynı kanunun 110 uncu maddesi hükmü;
5. 20 Mayıs 1928 tarihli ve 1288 sayılı Beynelmilel
Erkamın Kabulü Hakkında Kanun;
6. 1 Teşrinisani 1928 tarihli ve 1353 sayılı Türk
Harflerinin Kabul ve Tatbiki hakkında Kanun;
7. 26 Teşrinisani 1934 tarihli ve 2590 sayılı Efendi,
Bey, Paşa gibi Lakap ve Unvanların Kaldırıldığına dair Kanun;
8. 3 Kanunuevvel 1934 tarihli ve 2596 sayılı Bazı
Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun.
ALTINCI KISIM
GEÇİCİ
HÜKÜMLER
Geçici Madde
1 – Anayasanın halkoylaması sonucu,
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası olarak kabul edildiğinin usulünce ilanı ile
birlikte, halkoylaması tarihindeki Milli Güvenlik Konseyi Başkanı ve Devlet
Başkanı, Cumhurbaşkanı sıfatını kazanarak, yedi yıllık bir dönem için, Anayasa
ile Cumhurbaşkanına tanınan görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır. 18
Eylül 1980 tarihinde Devlet Başkanı olarak içtiği and yürürlükte kalır. Yedi
yıllık sürenin sonunda Cumhurbaşkanlığı seçimi Anayasada öngörülen hükümlere
göre yapılır.
Cumhurbaşkanı, ilk genel seçimler sonucu Türkiye Büyük
Millet Meclisi toplanıp; Başkanlık Divanı oluşuncaya kadar, 12 Aralık 1980 gün
ve 2356 sayılı Kanunla teşekkül etmiş olan Milli Güvenlik Konseyinin
Başkanlığını da yürütür.
İlk milletvekili genel seçimleri sonunda Türkiye Büyük
Millet Meclisi toplanıp göreve başlayıncaya kadar geçecek süre içinde,
Cumhurbaşkanlığının herhangi bir surette boşalması halinde, Milli Güvenlik
Konseyinin en kıdemli üyesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp Anayasaya
göre yeni Cumhurbaşkanını seçinceye kadar, Cumhurbaşkanına vekalet eder ve
O'nun Anayasadaki bütün görevlerini yerine getirir ve yetkilerini kullanır.
Geçici Madde
2 – 12 Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı
Kanunla kuruluşu gösterilen Milli Güvenlik Konseyi, Anayasaya dayalı olarak
hazırlanacak Siyasi Partiler Kanunu ile Seçim Kanununa göre yapılacak ilk genel
seçimler sonucu Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp Başkanlık Divanını
oluşturuncaya kadar 2324 sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanun ve 2485 sayılı
Kurucu Meclis Hakkında Kanunlara göre görevlerini devam ettirir.
Anayasanın kabulünden sonra 2356 sayılı Kanunun 3 üncü
maddesindeki Milli Güvenlik Konseyi Üyeliklerinden birisinin herhangi bir
nedenle boşalması halinde doldurulması usulüne ilişkin hüküm uygulanmaz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp göreve
başladıktan sonra, Milli Güvenlik Konseyi, altı yıllık bir süre için
Cumhurbaşkanlığı Konseyi haline dönüşür ve Milli Güvenlik Konseyi Üyeleri,
Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyesi sıfatını alırlar. Milli Güvenlik Konseyi üyesi
olarak 18 Eylül 1980 tarihinde içtikleri and yürürlükte kalır. Cumhurbaşkanlığı
Konseyi Üyeleri, Anayasada Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin haiz
bulundukları özlük hakları ile dokunulmazlığına sahip olurlar. Altı yıllık süre
sonunda Cumhurbaşkanlığı Konseyinin hukuki varlığı sona erer.
Cumhurbaşkanlığı Konseyinin görevleri şunlardır:
a) Türkiye Büyük Millet Meclisince kabul edilerek
Cumhurbaşkanlığına gönderilen, Anayasada yazılı temel hak ve hürriyetlere ve
ödevlere, laiklik ilkesine, Atatürk inkılaplarının, milli güvenliğin ve kamu
düzeninin korunmasına, Türkiye Radyo - Televizyon Kurumuna, Milletlerarası
andlaşmalara, dış ülkelere silahlı kuvvet gönderilmesine ve yabancı kuvvetlerin
Türkiyeye kabulüne, olağanüstü yönetime, sıkıyönetim ve savaş haline dair
kanunlar ile Cumhurbaşkanınca gerekli görülen diğer kanunları Cumhurbaşkanına
tanınan onbeş günlük sürenin ilk on günü içinde incelemek;
b) Cumhurbaşkanının istemi ve tespit edeceği süre
içinde:
Milletvekili genel seçimlerinin yenilenmesine,
olağanüstü yönetim yetkisinin kullanılmasına ve alınacak tedbirlere, Türkiye
Radyo - Televizyon Kurumunun yönetim ve gözetimine, gençliğin yetiştirilmesine
ve Diyanet İşlerinin düzenlenmesine ilişkin
konuları incelemek ve görüş bildirmek;
c) Cumhurbaşkanının istemine göre, iç ve dış güvenlik
ile gerekli görülen diğer konularda inceleme ve araştırma yapmak ve sonuçlarını
Cumhurbaşkanına sunmak.
Geçici Madde
3 – Anayasaya
göre yapılacak ilk milletvekili genel seçimi sonucunda Türkiye Büyük Millet
Meclisi toplanıp, Başkanlık Divanını oluşturması ile birlikte:
a) 27 Ekim 1980 gün ve 2324 sayılı Anayasa Düzeni
Hakkında Kanun,
b) 12 Aralık 1980 gün ve 2356 sayılı Milli Güvenlik
Konseyi Hakkında Kanun,
c) 29 Haziran 1981 gün ve 2485 sayılı Kurucu Meclis
Hakkında Kanun,
Yürürlükten kalkar ve Milli
Güvenlik Konseyi ile Danışma Meclisinin hukuki varlıkları sona erer.
Geçici Madde
4 – (Mülga: 17/5/1987-3361/4 md.) [112]
Geçici Madde
5 – Yapılacak
ilk milletvekili genel seçimi sonucunun Yüksek Seçim Kurulunca ilanını takip
eden onuncu gün, Türkiye Büyük Millet Meclisi Ankara'da, Türkiye Büyük Millet
Meclisi binasında, saat 15.00 de kendiliğinden toplanır. Bu toplantıya en yaşlı
Milletvekili Başkanlık eder. Bu toplantıda milletvekilleri andiçerler.
Geçici Madde
6 – Anayasaya
göre kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplantı ve çalışmaları için kendi
içtüzükleri yapılıncaya kadar, Millet Meclisinin 12 Eylül 1980 tarihinden önce
yürürlükte olan İçtüzüğünün, Anayasaya aykırı olmayan hükümleri uygulanır.
Geçici Madde
7 – İlk
milletvekili genel seçimi sonunda, Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp, yeni
Bakanlar Kurulu kuruluncaya kadar, iş başında olan Bakanlar Kurulunun görevi
devam eder.
Geçici Madde
8 – Anayasa ile
kabul edilmiş olan yeni organ, kurum ve kurulların kuruluş, görev, yetki ve
işleyişleri ile ilgili kanunlarla, Anayasada konulması veya değiştirilmesi
öngörülen diğer kanunlar, Anayasanın kabulünden başlayarak Kurucu Meclisin
görev süresi içerisinde, bu süre içerisinde yetiştirilemeyenler, seçimle gelen
Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk toplantısını izleyen bir yıl sonuna kadar
çıkartılır.
Geçici Madde
9 – İlk genel
seçimler sonucu toplanacak Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlık Divanı
kurulduktan sonra altı yıllık süre içinde yapılacak Anayasa değişikliklerini
Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderebilir. Bu takdirde
Türkiye Büyük Millet Meclisinin geri gönderilen Anayasa değişikliği hakkındaki
kanunu, aynen kabul edip tekrar Cumhurbaşkanına gönderebilmesi, üye
tamsayısının dörtte üç çoğunluğunun oyu ile mümkün olabilir.
Geçici Madde
10 – Mahalli
İdare seçimleri en geç Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk toplantısını izleyen
bir yıl içinde yapılır.
Geçici Madde
11 – Anayasanın
halkoyu ile kabul edildiği tarihte Anayasa Mahkemesi asıl ve yedek üyesi
olanların kadroları ile görevleri devam eder. Bunlardan Anayasa Mahkemesince
belli görevlere seçilenlerin bu suretle kazanmış oldukları sıfatları saklı
kalır.
Anayasa Mahkemesi asıl üye sayısı onbire ininceye
kadar boşalan asıl üye kadrosuna, asıl ve yedek üye sayısı toplamı onbeşe
ininceye kadar da boşalan yedek üye kadrosuna seçim yapılmaz. Anayasa
Mahkemesinin yeni düzenlemeye intibakı sağlanıncaya kadar asıl üye sayısının
onbirden, asıl ve yedek üye sayıları toplamının onbeşden aşağı düşmesi
nedeniyle yapılacak seçimlerde bu Anayasanın kabul ettiği esasa ve sıraya
uyulur.
Anayasa Mahkemesi asıl üye sayısı onbire ininceye
kadar dava ve işlerde 22/4/1962 gün ve 44 sayılı Kanunun öngördüğü toplanma
yeter sayısı uygulanır.
Geçici Madde
12 – 13/5/1981
gün ve 2461 sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanununun geçici 1 inci
maddesi uyarınca Yargıtay ve Danıştaydan Kurulun asıl ve yedek üyeliğine; 1730
sayılı Yargıtay Kanununa 25/6/1981 gün ve 2483 sayılı Kanunla eklenen geçici
madde uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığı ile Cumhuriyet Başsavcıvekilliğine;
6/1/1982 gün ve 2575 sayılı Danıştay Kanununun geçici 14 üncü maddesinin ikinci
fıkrası uyarınca Danıştay Başkanlığına, Başsavcılığına, başkanvekilliklerine ve
daire başkanlıklarına, Devlet Başkanınca seçilmiş bulunanlar, seçildikleri
dönem için bu görevlerine devam ederler.
6/1/1982 gün ve 2576 sayılı Kanunun geçici
maddelerinin idari mahkemeler Başkan ve üyeliklerine atamalara ilişkin
hükümleri de saklıdır.
Geçici Madde
13 – Hakimler ve
Savcılar Yüksek Kuruluna Yargıtaydan seçilmesi gereken bir asıl ve bir yedek
üyenin seçimleri Anayasa'nın yürürlüğe girdiği tarihi izleyen yirmi gün içinde
yapılır.
Seçilen üyeler göreve başlayıncaya kadar Kurul,
toplantı yeter sayısını oluşturacak yedek üyenin katılmasıyla çalışmalarını
yapar.
Geçici Madde
14 – Sendikaların
gelirlerini Devlet bankalarında muhafaza etmelerine ilişkin yükümlülükleri,
Anayasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç iki yıl içinde yerine
getirilir.
Geçici Madde
15 – (Mülga: 7/5/2010-5982/24 md.)
Geçici Madde
16 – Anayasanın
halkoylamasına ilişkin oy verme kütüğünde ve sandık listesinde kaydı ve oy
kullanma yeterliği bulunduğu halde hukuki veya fiili herhangi bir mazereti
olmaksızın halkoylamasına katılmayanlar, Anayasanın halkoylamasını takip eden
beş yıl içinde yapılacak genel ve ara seçimleri ile mahalli seçimlere ve diğer
halkoylamalarına katılamazlar, seçimlerde aday olamazlar.
Geçici Madde
17 – (Ek: 10/5/2007-5659/1 md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak ilk
genel seçimde, Anayasanın 67 nci maddesinin son fıkrası 10/6/1983 tarihli ve
2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanununun bağımsız adayların birleşik oy
pusulasında yer almasına ilişkin hükümleri bakımından uygulanmaz.
Geçici Madde
18 – (Ek: 7/5/2010-5982/25 md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Anayasa
Mahkemesinin mevcut yedek üyeleri asıl üye sıfatını kazanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz
gün içinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi bir üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun ve
bir üyeyi de baro başkanlarının gösterecekleri üçer aday içinden seçer.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin yapacağı üye seçimi
için aday göstermek amacıyla;
a) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş
gün içinde, Sayıştay Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden
itibaren beş gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona
erdiği günden itibaren beş gün içinde Sayıştay Genel Kurulunca seçim yapılır.
Her Sayıştay üyesinin (…)[113]
oy kullanabileceği bu seçimde en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş
sayılır.
b) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş
gün içinde, Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı adaylık başvurusunu ilan eder.
İlan tarihinden itibaren beş gün içinde adaylar Türkiye Barolar Birliği
Başkanlığına başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren beş gün
içinde Türkiye Barolar Birliği Başkanlığının ilanında gösterilen yer ve zamanda
baro başkanları tarafından seçim yapılır. Her bir baro başkanının (…)[114]
oy kullanabileceği bu seçimde, en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş
sayılır.
c) (a) ve (b) bentleri uyarınca yapılan seçimlerin
sonucunda aday gösterilmiş sayılanların isimleri seçimin yapıldığı günü takip
eden gün Sayıştay ve Türkiye Barolar Birliği başkanlıklarınca Türkiye Büyük
Millet Meclisi Başkanlığına bildirilir.
ç) (c) bendi uyarınca yapılan bildirimden itibaren on
gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde seçim yapılır. Her boş üyelik için
yapılacak seçimde, ilk oylamada üye tamsayısının üçte iki ve ikinci oylamada
üye tamsayısının salt çoğunluğu aranır; ikinci oylamada salt çoğunluk
sağlanamazsa bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır;
üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olur.
Cumhurbaşkanı, birer üyeyi Yargıtay ve Danıştay
kontenjanlarından olan ilk üyeliklerin boşalmasından sonra Yükseköğretim
Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve
siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği
üçer aday içinden seçer.
Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday gösteren kurumların
halen mevcut üyeleri ile kendi kontenjanlarından seçilmiş yedek üyeler,
tamamlama seçiminde göz önünde bulundurulur.
Anayasa Mahkemesinde halen belli görevlere seçilmiş
olanların bu sıfatları seçilmiş oldukları sürenin sonuna kadar devam eder. Bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte üye olanlar yaş haddine kadar görevlerine
devam ederler.
Bireysel başvuruya ilişkin gerekli düzenlemeler iki
yıl içinde tamamlanır. Uygulama kanununun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
bireysel başvurular kabul edilir.
Geçici Madde
19 – (Ek: 7/5/2010-5982/25 md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren otuz
gün içinde aşağıda belirtilen esas ve usuller dahilinde Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu üyeleri seçilir:
a) Cumhurbaşkanı, hâkimlik mesleğine alınmasına engel
bir hali olmayan; yükseköğretim kurumlarının hukuk, (…)[115]
dallarında en az onbeş yıldan beri görev yapan öğretim üyeleri, (…)[116]
ile meslekte fiilen onbeş yılını doldurmuş avukatlar arasından dört üye seçer. (İptal ikinci cümle: Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87
sayılı Kararı ile.)
b) Yargıtay Genel Kurulu, Yargıtay üyeleri arasından
üç asıl ve üç yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
yedi gün içinde Yargıtay Birinci Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan
tarihinden itibaren yedi gün içinde adaylar Birinci Başkanlığa başvurur.
Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren onbeş gün içinde Yargıtay Genel
Kurulu seçim yapar. Her Yargıtay üyesinin (…)[117]
oy kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek
üye seçilmiş olur.
c) Danıştay Genel Kurulu, Danıştay üyeleri arasından
iki asıl ve iki yedek üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren
yedi gün içinde Danıştay Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden
itibaren yedi gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona
erdiği günden itibaren onbeş gün içinde Danıştay Genel Kurulu seçim yapar. Her
Danıştay üyesinin (…)[118]
oy kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek
üye seçilmiş olur.
ç) Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulu, kendi
üyeleri arasından, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna bir asıl ve bir yedek
üye seçer. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi gün içinde
Türkiye Adalet Akademisi Başkanı adaylık başvurusunu ilan eder. İlan tarihinden
itibaren yedi gün içinde adaylar Başkanlığa başvurur. Başvuru tarihinin sona
erdiği günden itibaren onbeş gün içinde Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulu
seçim yapar. Her üyenin (…)[119]
oy kullanabileceği seçimde, en fazla oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek
üye seçilmiş olur.
d) Yedi asıl ve dört yedek üye birinci sınıf olup,
birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş olan adlî yargı
hâkim ve savcıları arasından, adlî yargı hâkim ve savcıları tarafından Yüksek
Seçim Kurulunun yönetim ve denetiminde seçilir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren beş gün içinde Yüksek Seçim Kurulu adaylık başvurularını ilân
eder. İlân tarihinden itibaren üç gün içinde adaylar Yüksek Seçim Kuruluna
başvurur. Başvuru tarihinin sona erdiği günden itibaren iki gün içinde Yüksek
Seçim Kurulu adayların başvurularını inceler ve aday listesini belirleyerek ilân
eder. Takip eden iki gün içinde bu listeye karşı itiraz edilebilir. İtiraz
süresinin sona erdiği günden itibaren iki gün içinde itirazlar incelenir,
sonuçlandırılır ve kesin aday listesi ilân edilir. Yüksek Seçim Kurulunun kesin
aday listesini ilân ettiği tarihten sonraki ikinci Pazar günü her ilde, il
seçim kurulunun yönetim ve denetimi altında yapılacak seçimlerde, o ilde ve
ilçelerinde görev yapan hâkim ve savcılar oy kullanır. İl seçim kurulları o
ilde oy kullanacak hâkim ve savcıların sayısına göre sandık kurulları
oluşturur. Sandık kurullarının işlem, tedbir ve kararlarına karşı yapılan
şikâyet ve itirazlar il seçim kurulunca karara bağlanır. Adaylar propaganda
yapamazlar; sadece, Yüksek Seçim Kurulu tarafından belirlenen usul ve esaslar
çerçevesinde özgeçmişlerini bu iş için tahsis edilmiş bir internet sitesinde
yayımlayabilirler. (İptal onbirinci
cümle: Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı
Kararı ile.) Seçimlerde en çok oy alan adaylar sırasıyla asıl ve yedek üye
seçilmiş olur. Kullanılacak oy pusulalarıyla ilgili diğer hususlar Yüksek Seçim
Kurulu tarafından belirlenir. Yüksek Seçim Kurulu, oy pusulalarını kendisi
bastırabileceği gibi gerektiğinde uygun göreceği il seçim kurulları vasıtasıyla
bastırmaya da yetkilidir. Yapılacak seçimlerde, 26/4/1961 tarihli ve 298 sayılı
Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun bu bende aykırı
olmayan hükümleri uygulanır.
e) Üç asıl ve iki yedek üye birinci sınıf olup,
birinci sınıfa ayrılmayı gerektiren nitelikleri yitirmemiş idarî yargı hâkim ve
savcıları arasından, idarî yargı hâkim ve savcıları tarafından Yüksek Seçim
Kurulunun yönetim ve denetiminde seçilir. Bölge idare mahkemelerinin bulunduğu
illerde, il seçim kurulunun yönetim ve denetimi altında yapılacak bu
seçimlerde, o bölge idare mahkemesinde ve yargı çevresi içerisinde kalan
yerlerde görev yapan idarî yargı hâkim ve savcıları oy kullanır. Bu seçimler
hakkında da (d) bendi hükümleri uygulanır.
Birinci fıkranın (a), (ç), (d) ve (e) bentleri
uyarınca seçilen Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun asıl üyeleri bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonraki otuzuncu günü takip eden iş günü görevlerine
başlarlar.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulunun Yargıtay ve Danıştaydan gelen asıl ve yedek
üyelerinin görevleri, seçilmiş oldukları sürenin sonuna kadar devam eder.
Bunlardan, Yargıtaydan gelen üyelerden görev süresini tamamlayanların yerine
birinci fıkranın (b) bendi uyarınca seçilenler; Danıştaydan gelen üyelerden görev
süresini tamamlayanların yerine birinci fıkranın (c) bendi uyarınca seçilenler,
sırayla göreve başlarlar.
Birinci fıkranın (b) ve (c) bentleri uyarınca seçilen
üyelerden, üçüncü fıkra uyarınca göreve başlayanların görev süresi, birinci
fıkranın (a), (ç), (d) ve (e) bentleri uyarınca seçilen diğer Kurul üyelerinin
görev süresinin bittiği tarihte sona erer.
İlgili kanunlarda gerekli düzenlemeler yapılıncaya
kadar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna seçilen asıl üyeler, Yargıtay daire
başkanı için ilgili mevzuatında öngörülen tüm malî ve sosyal haklar ile
emeklilik hakkından aynen yararlanırlar. Ayrıca, Kurulun Başkanı dışındaki asıl
üyelerine, (30000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile
çarpımı sonucu bulunacak miktarda aylık ek tazminat ödenir.
İlgili kanunlarda düzenleme yapılıncaya kadar,
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu;
a) Anayasa hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla,
yürürlükteki kanun hükümlerine göre Kurul şeklinde çalışır.
b) İkinci fıkra uyarınca asıl üyelerinin göreve başladığı
tarihten itibaren bir hafta içinde Adalet Bakanının başkanlığında toplanır ve
bir geçici Başkanvekili seçer.
c) En az onbeş üye ile toplanır ve üye tam sayısının
salt çoğunluğu ile karar verir.
ç) Sekreterya hizmetleri Adalet Bakanlığı tarafından yürütülür.
Kurul müfettişleri ile adalet müfettişleri atanıncaya
kadar, mevcut adalet müfettişleri, Kurul müfettişi ve adalet müfettişi
sıfatıyla görev yaparlar.
Bu madde hükümleri, ilgili kanunlarda gerekli
düzenlemeler yapılıncaya kadar uygulanır.
Geçici Madde
20 – (Ek: 20/5/2016-6718/1 md.)
Bu maddenin Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul
edildiği tarihte; soruşturmaya veya soruşturma ya da kovuşturma izni vermeye
yetkili mercilerden, Cumhuriyet başsavcılıklarından ve mahkemelerden; Adalet
Bakanlığına, Başbakanlığa, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına veya
Anayasa ve Adalet komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon Başkanlığına
intikal etmiş yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyaları bulunan
milletvekilleri hakkında, bu dosyalar bakımından, Anayasanın 83 üncü maddesinin
ikinci fıkrasının birinci cümlesi hükmü uygulanmaz.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş
gün içinde; Anayasa ve Adalet komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyon
Başkanlığında, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığında, Başbakanlıkta ve
Adalet Bakanlığında bulunan yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin
dosyalar, gereğinin yapılması amacıyla, yetkili merciine iade edilir.
Geçici Madde
21 – (Ek: 21/1/2017-6771/17 md.)
A) Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27’nci Yasama
Dönemi milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı seçimi 3/11/2019 tarihinde
birlikte yapılır. Seçimin yapılacağı tarihe kadar Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyeleri ve Cumhurbaşkanının görevi devam eder. Meclisin seçim kararı alması
halinde, 27’nci Yasama Dönemi milletvekili genel seçimi ve Cumhurbaşkanlığı
seçimi birlikte yapılır.
B) Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç altı
ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu Kanunla yapılan değişikliklerin
gerektirdiği Meclis İçtüzüğü değişikliği ile diğer kanuni düzenlemeleri yapar.
Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenleneceği belirtilen değişiklikler ise
Cumhurbaşkanının göreve başlama tarihinden itibaren en geç altı ay içinde
Cumhurbaşkanı tarafından düzenlenir.
C) Anayasanın 159 uncu maddesinde yapılan düzenlemeye
göre Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyeleri en geç otuz gün içinde seçilirler ve
bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki kırkıncı günü takip eden iş günü
görevlerine başlarlar. Başvurular, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren beş gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına yapılır.
Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma
Komisyona gönderir. Komisyon on gün içinde her bir üyelik için üç adayı üye tamsayısının
üçte iki çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada üçte iki çoğunlukla seçimin
sonuçlandırılamaması halinde, ikinci ve üçüncü oylamalar yapılır; bu
oylamalarda üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun oyunu alan aday seçilmiş
olur. Beşte üç çoğunluğun sağlanamaması halinde üçüncü oylamada en çok oyu
almış olan, seçilecek üyelerin iki katı aday arasından ad çekme usulü ile üye
belirleme işlemi tamamlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu aynı
usul ve nisapları gözeterek onbeş gün içinde seçimi tamamlar. Mevcut Hâkimler
ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri, yeni üyelerin göreve başlayacağı tarihe
kadar görevlerine devam eder ve bu süre içinde yürürlükteki Kanun hükümlerine
göre çalışır. Yeni üyeler, ilgili kanunda değişiklik yapılıncaya kadar mevcut
Kanunun Anayasaya aykırı olmayan hükümleri uyarınca çalışır. Görevi sona eren
ve Hâkimler ve Savcılar Kuruluna yeniden seçilmeyen üyelerden, talepleri
halinde adli yargı hâkim ve savcıları arasından seçilenler Yargıtay üyeliğine,
idari yargı hâkim ve savcıları arasından seçilenler Danıştay üyeliğine Hâkimler
ve Savcılar Kurulunca seçilir; öğretim üyeleri ve avukatlar arasından
seçilenler ise Danıştay üyeliğine Cumhurbaşkanınca atanır. Bu şekilde yapılan
seçim ve atamalarda boş kadro olup olmadığına bakılmaz, seçilen ve atanan üye
sayısı kadar Yargıtay ve Danıştay kadrolarına üye kadrosu ilave edilir.
D) Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare
Mahkemesinden Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilmiş bulunan kişilerin herhangi
bir sebeple görevleri sona erene kadar üyelikleri devam eder.
E) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla
Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ve askerî mahkemeler
kaldırılmıştır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren dört ay
içinde; Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesinin askerî hâkim
sınıfından Başkan, Başsavcı, İkinci Başkan ve üyeleri ile diğer askerî hâkimler
(yedek subaylar hariç) tercihleri ve müktesepleri dikkate alınarak;
a) Hâkimler ve Savcılar Kurulunca adli veya idari
yargıda hâkim veya savcı olarak atanabilirler.
b) Aylık, ek gösterge, ödenek, yargı ödeneği, ek
ödeme, malî, sosyal hak ve yardımlar ile diğer hakları yönünden emsali adli
veya idari yargıya mensup hâkim ve savcılar, bunların dışındaki hak ve
yükümlülükler yönünden ise bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki mevzuat
hükümleri uygulanmaya devam edilmek suretiyle Millî Savunma Bakanlığınca mevcut
sınıflarında, Bakanlık veya Genelkurmay Başkanlığının hukuk hizmetleri
kadrolarına atanırlar. Bunlardan, emeklilik hakkını elde edenlerden yaş
haddinden önce bu görevlerden kendi istekleriyle ayrılacaklara ödenecek
tazminata ilişkin usul ve esaslar kanunla düzenlenir.
Kaldırılan askerî yargı mercilerinde görülmekte olan
dosyalardan; kanun yolu incelemesi aşamasında olanlar ilgisine göre Yargıtay
veya Danıştaya, diğer dosyalar ise ilgisine göre görevli ve yetkili adli veya
idari yargı mercilerine dört ay içinde gönderilir.
F) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte yürürlükte
bulunan kanun hükmünde kararnameler, tüzükler, Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu
tarafından çıkarılan yönetmelikler ile diğer düzenleyici işlemler yürürlükten
kaldırılmadıkça geçerliliğini sürdürür. Yürürlükte bulunan kanun hükmünde
kararnameler hakkında 152 nci ve 153 üncü maddelerin uygulanmasına devam
olunur.
G) Kanunlar ve diğer mevzuat ile
Başbakanlık ve Bakanlar Kuruluna verilen yetkiler, ilgili mevzuatta değişiklik
yapılıncaya kadar Cumhurbaşkanı tarafından kullanılır.
H) Anayasanın 67 nci maddesinin son fıkrası hükmü, bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra birlikte yapılacak ilk milletvekili
genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi bakımından uygulanmaz.
YEDİNCİ KISIM
SON HÜKÜMLER
I.
Anayasanın değiştirilmesi, seçimlere ve halkoylamasına katılma:
Madde 175
– (Değişik: 17/5/1987-3361/3 md.)[120]
Anayasanın değiştirilmesi Türkiye Büyük Millet Meclisi
üye tamsayısının en az üçte biri tarafından yazıyla teklif edilebilir.
Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki teklifler Genel Kurulda iki defa
görüşülür. Değiştirme teklifinin kabulü Meclisin üye tamsayısının beşte üç
çoğunluğunun gizli oyuyla mümkündür.
Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki tekliflerin
görüşülmesi ve kabulü, bu maddedeki kayıtlar dışında, kanunların görüşülmesi ve
kabulü hakkındaki hükümlere tabidir.
Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliklerine ilişkin
kanunları, bir daha görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri
gönderebilir. Meclis, geri gönderilen Kanunu, üye tamsayısının üçte iki
çoğunluğu ile aynen kabul ederse Cumhurbaşkanı bu Kanunu halkoyuna sunabilir.
Meclisce üye tamsayısının beşte üçü ile veya üçte
ikisinden az oyla kabul edilen Anayasa değişikliği hakkındaki Kanun,
Cumhurbaşkanı tarafından Meclise iade edilmediği takdirde halkoyuna sunulmak
üzere Resmî Gazetede yayımlanır.
Doğrudan veya Cumhurbaşkanının iadesi üzerine, Meclis
üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile kabul edilen Anayasa değişikliğine
ilişkin kanun veya gerekli görülen maddeleri Cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna
sunulabilir. Halkoylamasına sunulmayan Anayasa değişikliğine ilişkin Kanun veya
ilgili maddeler Resmî Gazetede yayımlanır.
Halkoyuna sunulan Anayasa değişikliklerine ilişkin
kanunların yürürlüğe girmesi için, halkoylamasında kullanılan geçerli oyların
yarısından çoğunun kabul oyu olması gerekir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa değişikliklerine
ilişkin kanunların kabulü sırasında, bu Kanunun halkoylamasına sunulması
halinde, Anayasanın değiştirilen hükümlerinden, hangilerinin birlikte
hangilerinin ayrı ayrı oylanacağını da karara bağlar.
Halkoylamasına, milletvekili genel ve ara seçimlerine
ve mahalli genel seçimlere iştiraki temin için, kanunla para cezası dahil
gerekli her türlü tedbir alınır.
II.
Başlangıç ve kenar başlıklar
Madde
176 – Anayasanın
dayandığı temel görüş ve ilkeleri belirten başlangıç kısmı, Anayasa metnine
dahildir.
Madde kenar başlıkları, sadece ilgili oldukları
maddelerin konusunu ve maddeler arasındaki sıralama ve bağlantıyı gösterir. Bu
başlıklar, Anayasa metninden sayılmaz.
III. Anayasanın
yürürlüğe girmesi
Madde
177 – Bu Anayasa,
halkoylaması sonucu kabul edilip Resmî Gazetede yayımlanması ile Türkiye
Cumhuriyeti Anayasası olur ve aşağıda gösterilen istisnalar ile bu istisnaların
yürürlüğe girmesine ait hükümler dışında bütünüyle yürürlüğe girer.
a) İKİNCİ KISIM II. Bölümdeki; kişi hürriyeti ve
güvenliği, basın ve yayımla ilgili hükümler, toplantı hak ve hürriyetleri,
III. Bölümdeki çalışma ile ilgili hükümler, toplu iş
sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt ile ilgili hükümler,
Bu hükümler yeni kanunları çıkarıldığında veya mevcut
kanunlarda değişiklik yapıldığında ve her halde en geç Türkiye Büyük Millet
Meclisi göreve başladığında yürürlüğe girer. Ancak bu hükümler yürürlüğe
girinceye kadar mevcut kanunlar ve Milli Güvenlik Konseyinin bildiri ve
kararları uygulanır.
b) İKİNCİ KlSIM'daki; siyasi faaliyette bulunma
hakları ile siyasi partilerle ilgili hükümler, bunlara dayalı olarak yeniden
hazırlanacak Siyasi Partiler Kanununun;
Seçme ve seçilme hakkı ise yine bu hükümlere dayalı
olarak hazırlanacak Seçim Kanununun;
Yayımlanması ile yürürlüğe girer.
c) ÜÇÜNCÜ KISIM'daki; yasama ile ilgili hükümler;
Bu hükümler ilk milletvekili genel seçimi sonucunun
ilanı ile birlikte yürürlüğe girer. Ancak bu bölümdeki Türkiye Büyük Millet
Meclisinin görev ve yetkilerine ilişkin hükümleri, 29 Haziran 1981 gün ve 2485
sayılı Kurucu Meclis Hakkında Kanun hükümleri saklı kalmak üzere Türkiye Büyük
Millet Meclisi göreve başlayıncaya kadar Milli Güvenlik Konseyince yerine
getirilir.
d) ÜÇÜNCÜ KISIM'daki; Cumhurbaşkanı başlığı altındaki
görev ve yetkileri ile Devlet Denetleme Kurulu, Bakanlar Kurulu başlığı altındaki
tüzükler, Milli Savunma, olağanüstü yönetim usulleri, idare başlığı altındaki
mahalli idareler ile Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu hariç diğer
hükümler ve Devlet Güvenlik Mahkemeleri hariç yargıya ilişkin bütün hükümler
Anayasanın halkoylaması sonucunda kabulünün Resmî Gazetede ilanı ile birlikte
yürürlüğe girer. Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kuruluna ait yürürlüğe girmeyen
hükümler Türkiye Büyük Millet Meclisinin göreve başlaması ile, mahalli idareler
ile Devlet Güvenlik Mahkemelerine ilişkin hükümler ise ilgili kanunların
yayımlanması ile yürürlüğe girer.
e) Anayasanın halkoylaması sonucu kabulünün ilanıyle
birlikte yürürlüğe girecek hükümleri ve mevcut ve kurulacak kurum, kuruluş ve
kurullar için yeniden kanun yapılması veya mevcut kanunlarda değişiklik
yapılması gerekiyorsa bunlara ilişkin işlemler mevcut kanunların Anayasaya
aykırı olmayan hükümleri veya doğrudan Anayasa hükümleri, Anayasanın 11 inci
maddesi gereğince uygulanır.
f) Kesinhesap kanunu tasarılarının görüşülme usulünü
düzenleyen 164 üncü maddenin ikinci fıkrası hükmü 1984 yılından itibaren
uygulanmaya başlanır.
18/10/1982 TARİHLİ VE 2709 SAYILI
KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER [121]
1- 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun hükmüdür.
Madde
16 – Bu Kanunun
halkoylamasına sunulması halinde,
1 inci maddesi,
2,3, 13 ve 15 inci maddeleri birlikte,
4 üncü maddesi,
5 inci maddesi,
6, 7 ve 14 üncü maddeleri birlikte,
8 inci maddesi ve 17 nci maddesinin ilk fıkrası
birlikte,
9 ve 10 uncu maddeleri birlikte,
11 inci maddesi,
12 nci maddesi,
Ayrı ayrı oylanır.
Halkoylaması, ilk milletvekili genel seçimi ile
birarada yapılır.
2– 13/8/1999 tarihli ve 4446 sayılı Kanunun
hükmüdür.
Madde
4 – Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halk oylamasına sunulması halinde 1 inci
maddesi ayrı, 2 ve 3 üncü maddeleri birlikte ayrı oylanır.
3– 3/10/2001
tarihli ve 4709 sayılı Kanunun hükümleridir.
Geçici Madde
– A) Bu Kanunun 24 üncü maddesi ile
Anayasanın 67 nci maddesine son fıkra olarak eklenen hüküm bu Kanunun yürürlüğe
girmesinden sonra yapılacak ilk genel seçimde uygulanmaz.
B) Bu Kanunun 28 inci maddesi ile Anayasanın 87 nci
maddesinde yapılan değişiklik, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce, Anayasanın
14 üncü maddesindeki fiilleri işleyenler hakkında uygulanmaz.
Madde 35- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve
halkoylamasına sunulması halinde tümüyle oylanır.
4– 27/12/2002 tarihli ve 4777 sayılı Kanunun
hükmüdür.
Geçici Madde
1- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 67
nci maddesinin son fıkrası, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 22 nci dönemi
içinde yapılacak ilk ara seçimde uygulanmaz..
Madde 3- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer ve halk
oylamasına sunulması halinde tümüyle oylanır.
5– 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun
hükmüdür.
MADDE 18 – Bu Kanun ile
Anayasanın;
a) 8, 15, 17, 19, 73, 82, 87, 88, 89, 91, 93, 96, 98,
99, 100, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113 üncü maddelerinde
yapılan değişiklikler ile 114 üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarının
ilgaları yönünden, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124 ve 125 inci
maddelerinde yapılan değişiklikler ile 127 nci maddenin son fıkrasına dair
değişiklik; 131, 134, 137 nci maddelerinde yapılan değişiklikler ile 148 inci
maddenin birinci fıkrasındaki değişiklik ile altıncı fıkrasındaki “Bakanlar
Kurulu üyelerini” ibaresine dair değişiklik, 150, 151, 152, 153, 155 inci
maddenin ikinci fıkrası, 161, 162, 163, 164, 166 ve 167 nci maddelerinde
yapılan değişiklikler ile geçici 21 inci maddenin (F) ve (G) fıkraları,
birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri
sonucunda Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte,
b) 75, 77, 101 ve 102 nci maddelerinde yapılan
değişiklikler, birlikte yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte,
c) Değiştirilen diğer hükümleri ile 101 inci
maddesinin son fıkrasında yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile
ilişiği kesilir” ibaresinin ilgası bakımından yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer ve halkoyuna sunulması halinde tümüyle
oylanır.
2709 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK
GETİREN MEVZUATIN VEYA
ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ
YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR
TABLO
Değiştiren Kanunun/ İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası |
2709 Sayılı Kanunun Değişen/ İptal Edilen Maddeleri |
Yürürlüğe Giriş Tarihi |
3361 |
67, 75,
175, Geçici Madde 4 ve İşlenemeyen Hükümler |
Bu Kanun
6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin
Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanmıştır. |
3913 |
133 |
10/7/1993 |
4121 |
BAŞLANGIÇ
hükmü, 33, 52, 53, 67, 68, 69, 84,85, 93, 127, 135,149, 171, İşlenemeyen
Hüküm |
26/7/1995 |
75 |
İlk
milletvekili genel seçiminin başlangıcı tarihinden itibaren |
|
4388 |
143 |
18/6/1999 |
4446 |
47, 125,
155, İşlenemeyen Hükümler |
14/8/1999 |
4709 |
BAŞLANGIÇ
hükmü, 13, 14, 19, 20, 21, 22, 23, 26, 28, 31, 33, 34, 36, 38, 40, 41, 46,
49, 51, 55, 65, 66, 67, 69, 74, 87, 89, 94, 100, 118, 149, Geçici Madde 15,
İşlenemeyen Hükümler |
17/10/2001 |
4720 |
86 |
1/12/2001 |
4777 |
76, 78, İşlenemeyen
Hükümler |
31/12/2002 |
5170 |
10, 15,
17, 30, 38, 87, 87, 90, 131, 143, 160, İşlenemeyen Hüküm |
22/5/2004 |
5370 |
133,
İşlenemeyen Hüküm |
23/6/2005 |
5428 |
130, 160,
161, 162, 163, İşlenemeyen Hüküm |
9/11/2005 |
5551 |
76,
İşlenemeyen Hüküm |
17/10/2006 |
5659 |
67,
İşlenemeyen Hüküm |
18/5/2007 |
5678 |
77, 79,
96, 101, 102, İşlenemeyen Hüküm |
Bu Kanun
21/10/2007 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna
ilişkin Yüksek Seçim Kurulu Kararı 31/10/2007 tarihli ve 26686 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanmıştır. |
5735 |
10, 42,
İşlenemeyen Hüküm |
23/2/2008 |
Anayasa
Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.:
2008/16, K.:
2008/116 sayılı Kararı |
10, 42 |
22/10/2008 |
5982 |
10, 20, 23, 41, 51, 53, 54, 74, 84, 94, 125, 128, 129, 144, 145, 146, 147,148, 149,
156, 157, 159, 166, Geçici Madde 15, Geçici Madde 18, Geçici Madde 19,
İşlenemeyen Hüküm |
Bu Kanun
12/9/2010 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin
Yüksek Seçim Kurulu Kararı 23/9/2010 tarihli ve 27708 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanmıştır. |
Anayasa K.:
2010/87 sayılı Kararı |
146, 159, Geçici Madde 18, Geçici Madde 19 |
1/8/2010 |
6214 |
59, İşlenemeyen Hüküm |
29/3/2011 |
6718 |
Geçici Madde 20 |
8/6/2016 |
6771 |
9, 76, 78, 101 inci maddenin son fıkrasında
yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir”
ibaresinin ilgası bakımından, 114 üncü maddenin birinci, dördüncü, beşinci,
altıncı ve yedinci fıkralarının ilgası bakımından, 127 nci maddenin üçüncü
fıkrası, 142, 145, 146, 148 inci maddenin altıncı fıkrasındaki “, Askerî
Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ve “Yüksek” ibarelerinin yürürlükten
kaldırılmasına dair değişiklik ile yedinci fıkrasındaki değişiklik, 149, 154,
155 inci maddenin üçüncü fıkrası, 156, 157, 158, 159, Geçici 21 inci maddenin
(F) ve (G) fıkraları haricindeki hükümleri |
27/4/2017 |
75, 77, 101 (Mevcut 101 inci maddenin son
fıkrasında yer alan “Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği
kesilir” ibaresinin ilgası haricinde), 102 |
27/4/2017 tarihinden sonra birlikte yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet
Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte
(30/4/2018) |
|
8, 15, 17, 19, 73, 82, 87, 88, 89, 91, 93,
96, 98, 99, 100, 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114 üncü
maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarının ilgası bakımından, 115, 116, 117, 118,
119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 127 nci maddenin altıncı fıkrası, 131,
134, 137, 148 inci maddenin birinci fıkrasındaki değişiklikler ile altıncı
fıkrasındaki “Bakanlar Kurulu üyelerini” ibaresinin “Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları,” şeklinde
değiştirilmesine dair değişiklik, 150, 151, 152, 153, 155 inci maddenin
ikinci fıkrası, 161, 162, 163, 164, 166, 167, Geçici 21 inci maddenin (F) ve
(G) fıkraları |
27/4/2017 tarihinden sonra birlikte yapılan ilk Türkiye Büyük Millet
Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının göreve
başladığı tarihte (9/7/2018) |
[1] Bu Anayasa, Kurucu Meclis tarafından
18/10/1982’de halkoylamasına sunulmak üzere kabul edilmiş ve 20/10/1982 tarihli
ve 17844 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmış; 7/11/1982’de halkoylamasına
sunulduktan sonra 9/11/1982 tarihli ve 17863 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de
yeniden yayımlanmıştır.
[2] 17/5/1987
tarihli ve 3361 sayılı Kanunla yapılan Anayasa değişiklikleri, 6/9/1987
tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin 9/9/1987
tarihli ve 398 sayılı Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
[3] 7/5/2010
tarihli ve 5982 sayılı Kanun ile yapılan Anayasa değişiklikleri 12/9/2010
tarihinde halkoylamasına sunularak kabul edilmiş, buna ilişkin 22/9/2010
tarihli ve 846 sayılı Yüksek Seçim Kurulu Kararı 23/9/2010 tarihli ve 27708
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
[4] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanun ile yapılan Anayasa değişiklikleri 16/4/2017
tarihinde halkoylamasına sunularak kabul edilmiş, buna ilişkin 27/4/2017
tarihli ve 663 sayılı Yüksek Seçim Kurulu Kararı 27/4/2017 tarihli ve 30050
Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
[5] Anayasanın Başlangıç metni 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile değiştirilmiştir.
[6] 3/10/2001
tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Hiçbir
düşünce ve mülahazanın” ibaresi “Hiçbir faaliyetin” şeklinde değiştirilmiştir.
[7] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ve
Bakanlar Kurulu” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[8] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan
“bağımsız” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve tarafsız” ibaresi eklenmiştir.
[9] 9/2/2008 tarihli ve 5735 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkraya “bütün işlemlerinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında” ibaresi eklenmiştir. Daha sonra bu ibare; Anayasa Mahkemesinin 5/6/2008 tarihli ve E.: 2008/16, K.: 2008/116 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
[10] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, sıkıyönetim” ibaresi madde
metninden çıkarılmıştır.
[11] 7/5/2004 tarihli ve 5170 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ile, ölüm cezalarının infazı” ibaresi madde metninden çıkartılmıştır.
[12] 7/5/2004 tarihli ve 5170 sayılı
Kanunun 3 üncü maddesiyle, bu fıkranın başında geçen, “Mahkemelerce verilen
ölüm cezalarının yerine getirilmesi hali ile” ibaresi madde metninden
çıkartılmıştır.
[13] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, sıkıyönetim” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[14] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “,
sıkıyönetim” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[15] 3/10/2001
tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle, bu fıkraya “Bu hürriyetlerin
kullanılması,” ibaresinden sonra gelmek üzere “millî güvenlik, kamu düzeni,
kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti
ile bölünmez bütünlüğünün korunması,” ibaresi eklenmiştir.
[16] 3/10/2001
tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkraya “savunma”
ibaresinden sonra gelmek üzere “ile adil yargılanma” ibaresi eklenmiştir.
[17] Bu maddenin
kenar başlığı “I. Ailenin korunması” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı
Kanunun 4 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[18] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı
Kanunun 17 nci maddesiyle bu fıkranın sonuna “ve eşler arasında eşitliğe
dayanır.” ibaresi eklenmiştir.
[19] Bu maddenin
kenar başlığı “E. Devletleştirme” iken, 13/8/1999 tarihli ve 4446 sayılı
Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[20] Bu maddenin kenar başlığı “A. Toplu iş sözleşmesi hakkı” iken, 7/5/2010
tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.
[21] Bu maddenin
kenar başlığı “B. Sporun geliştirilmesi” iken, 17/3/2011 tarihli ve 6214
sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[22] Bu maddenin kenar başlığı “XIII. Sosyal ve
ekonomik hakların sınırı” iken, 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 22 nci
maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[23] 3/10/2001 tarihli
ve 4709 sayılı Kanunun 24 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “askerî
öğrenciler,” ibaresinden sonra gelmek üzere “taksirli suçlardan hüküm giyenler
hariç” ibaresi eklenmiş ve aynı fıkrada yer alan
“bulunan tutukluların seçme haklarını kullanmalarında” ibaresi, “oy
kullanılması ve” şeklinde değiştirilmiştir.
[24] Bu maddenin kenar başlığı “A. Parti kurma, partilere girme ve partilerden çıkma” iken, 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[25] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar
Kuruluna” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir.
[26] Bu maddenin
kenar başlığı “VII. Dilekçe hakkı” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı
Kanunun 8 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[27] 3/10/2001
tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle, bu fıkraya
"Vatandaşlar" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve karşılıklılık
esası gözetilmek kaydıyla Türkiye'de ikamet eden yabancılar" ibaresi eklenmiştir.
[28] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan "sonucu" ibaresinden sonra gelmek üzere "gecikmeksizin" ibaresi eklenmiştir.
[29] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “beşyüzelli”
ibaresi “altıyüz” şeklinde değiştirilmiştir.
[30] 13/10/2006
tarihli ve 5551 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Otuz”
ibaresi “Yirmibeş” şeklinde değiştirilmiş, daha sonra 21/1/2017 tarihli ve 6771
sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle de “Yirmibeş” ibaresi “Onsekiz” şeklinde
değiştirilmiştir.
[31] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “yükümlü
olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar,” ibaresi “askerlikle ilişiği
olanlar,” şeklinde değiştirilmiştir.
[32] 7/12/2002
tarihli ve 4777 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan
“ideolojik veya anarşik eylemlere” ibaresi, “terör eylemlerine” şeklinde
değiştirilmiştir.
[33] Bu maddenin
kenar başlığı “C. Türkiye Büyük Millet Meclisinin seçim dönemi” iken, 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.
[34] Bu maddenin kenar başlığı “D. Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin geriye bırakılması ve ara seçimleri” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[35] 31/5/2007
tarihli ve 5678 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada geçen “seçim
tutanaklarını” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Cumhurbaşkanlığı seçimi
tutanaklarını” ibaresi eklenmiştir.
[36] 31/5/2007 tarihli ve 5678 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle, bu fıkrada geçen “halkoyuna sunulması” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi” eklenmiştir.
[37] Bu maddenin
kenar başlığı, “5. Üyeliğin düşmesi” iken, 23/7/1995 tarihli ve 4121 sayılı
Kanunun 9 uncu maddesi ile metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[38] 21/11/2001
tarihli ve 4720 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkranın sonuna “Türkiye
Büyük Millet Meclisi üyeleri ile bunların emeklileri T.C. Emekli Sandığı ile
ilgilendirilirler ve üyeliği sona erenlerin istekleri halinde ilgileri devam
eder.” ibaresi eklenmiştir.
[39] 21/11/2001
tarihli ve 4720 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Sosyal
güvenlik kuruluşları” ibaresi “T.C. Emekli Sandığı” olarak değiştirilmiştir.
[40] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar
Kurulu ve” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[41] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tasarı
ve” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[42] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı
Kanunun 29 uncu maddesiyle, bu fıkraya "Yayımlanmasını" ibaresinden
sonra gelmek üzere "kısmen veya tamamen" ibaresi eklenmiştir.
[43] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “geri
gönderilen kanunu” ibaresinden sonra gelmek üzere “üye tamsayısının salt
çoğunluğuyla” ibaresi eklenmiştir.
[44] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “,
doğrudan doğruya veya Bakanlar Kurulunun istemi üzerine,” ibaresi madde
metninden çıkarılmıştır.
[45] 3/10/2001 tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle bu fıkrada geçen “on gün içinde” ibareleri, “beş gün içinde” olarak değiştirilmiştir.
[46] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle, bu maddenin “A. Genel olarak”
şeklindeki kenar başlığı metinden çıkarılmıştır.
[47] Bu maddenin kenar başlığı “ A. Nitelikleri ve tarafsızlığı” iken,
21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle metne işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.
[48] Bu maddenin
kenar başlığı “E. Sorumluluk ve sorumsuzluk hali” iken, 21/1/2017 tarihli ve
6771 sayılı Kanunun 9 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[49] Bu maddenin kenar başlığı “F.
Cumhurbaşkanına vekillik etme” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun
10 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[50] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkraya “inceleme,” ibaresinden önce gelmek üzere
“idari soruşturma,” ibaresi eklenmiştir.
[51] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Silahlı Kuvvetler ve” ibaresi
madde metninden çıkarılmıştır.
[52] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “üyeleri ve üyeleri içinden
Başkanı, kanunda belirlenen nitelikteki kişiler arasından,” ibaresi “Başkan ve
üyeleri,” şeklinde değiştirilmiştir.
[53] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanunla” ibaresi
“Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” şeklinde değiştirilmiştir.
[54] Bu maddenin
kenar başlığı “ H. Türkiye Büyük
Millet Meclisi seçimlerinin Cumhurbaşkanınca yenilenmesi” iken, 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.
[55] 21/1/2017 tarihli
ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu”
ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
[56] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkranın başına “Cumhurbaşkanınca atanan” ibaresi eklenmiştir.
[57] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakan, Genelkurmay Başkanı,
Başbakan yardımcıları,” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcıları,”, “Kara, Deniz ve
Hava Kuvvetleri Komutanları ve Jandarma Genel Komutanından” ibaresi
“Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava kuvvetleri komutanlarından” şeklinde
değiştirilmiştir.
[58] 3/10/2001
tarihli ve 4709 sayılı Kanunun 32 nci maddesiyle, bu fıkrada bulunan;
“öncelikle dikkate alınır” ibaresi, “değerlendirilir” şeklinde
değiştirilmiştir.
[59] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar
Kuruluna” ibaresi “Cumhurbaşkanına”
şeklinde, “Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde
değiştirilmiştir.
[60] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan
“Başbakan” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcıları” şeklinde değiştirilmiştir.
[61] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan
“Başbakanın” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcısının” şeklinde değiştirilmiştir.
[62] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanunla”
ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” şeklinde değiştirilmiştir.
[63] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, “III. Olağanüstü yönetim usulleri” şeklindeki madde kenar başlığı metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[64] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, bu maddenin “A. Olağanüstü haller” olan kenar başlığı metinden çıkarılmıştır.
[65] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 12 nci maddesiyle, bu maddenin “1. Tabii afet ve ağır ekonomik bunalım sebebiyle olağanüstü hal ilanı” olan kenar başlığı metinden çıkarılmıştır.
[66] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ancak
kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak” ibaresi “kanunla veya
Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” şeklinde değiştirilmiştir.
[67] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan
“Başbakanlık” ibaresi “Cumhurbaşkanı”
şeklinde, “tüzüklerin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin” şeklinde
değiştirilmiştir.
[68] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan
“Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler ile Yüksek Askerî Şuranın
kararları yargı denetimi dışındadır. Ancak,” ibaresi madde metninden
çıkarılmıştır.
[69] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “sıkıyönetim,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[70] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar
Kurulunun” ibaresi “Cumhurbaşkanının” şeklinde değiştirilmiştir.
[71] 29/10/2005 tarihli ve 5428 sayılı Kanunun 1 inci
maddesiyle, bu fıkrada yer alan “genel ve katma bütçelerin” ibaresi “merkezi
yönetim bütçesinin” şeklinde değiştirilmiştir.
[72] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ve Bakanlar Kurulunca” ibaresi “tarafından” şeklinde değiştirilmiştir.
[73] Bu maddenin
kenar başlığı “ F. Radyo ve televizyon
kuruluşları ve kamuyla ilişkili haber ajansları” iken, 21/6/2005 tarihli ve
5370 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[74] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakanlığa” ibaresi “Cumhurbaşkanının görevlendireceği bakana” şeklinde değiştirilmiştir.
[75] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tüzük”
ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” şeklinde değiştirilmiştir.
[76] Bu maddenin
kenar başlığı “G. Hakim ve savcıların denetimi” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982
sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[77] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “onyedi” ibaresi “onbeş” şeklinde değiştirilmiştir.
[78] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, bir
üyeyi Askerî Yargıtay, bir üyeyi Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ibaresi madde
metninden çıkarılmıştır.
[79] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun
16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare
Mahkemesi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[80] 1/8/2010
tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa
Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu
fıkranın birinci cümlesinde yer alan “… bir üye ancak
bir aday için oy kullanabilir; …” ibaresi iptal edilmiştir.
[81] 1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu fıkranın ikinci cümlesinde yer alan “… de her bir baro başkanı ancak bir aday için oy kullanabilir ve …” ibaresi, iptal edilmiştir.
[82] 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 17 nci
maddesiyle, bu maddenin kenar başlığı “2. Üyeliğin sona ermesi” iken, metne
işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[83] 7/5/2010
tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu maddenin birinci
fıkrasının birinci cümlesinin sonuna “ve bireysel başvuruları karara bağlar”
ibaresi eklenmiştir.
[84] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan
“sıkıyönetim,” ibaresi madde metninden
çıkarılmış; “kanun hükmünde kararnamelerin” ibareleri “Cumhurbaşkanlığı
kararnamelerinin” şeklinde değiştirilmiştir.
[85] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, Askerî
Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[86] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek”
ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[87] 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu fıkrada yer
alan “Cumhurbaşkanını,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanını,” ibaresi eklenmiştir.
[88] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu üyelerini” ibaresi “Cumhurbaşkanı yardımcılarını, bakanları” şeklinde değiştirilmiştir.
[89] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ile Jandarma Genel
Komutanı” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[90] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “oniki”
ibaresi “on” şeklinde değiştirilmiştir.
[91] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmündeki
kararnamelerin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin” şeklinde, “iktidar
ve anamuhalefet partisi Meclis grupları ile Türkiye Büyük Millet Meclisi”
ibaresi “Türkiye Büyük Millet Meclisinde en fazla üyeye sahip iki siyasi parti
grubuna ve” şeklinde değiştirilmiştir.
[92] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun
hükmünde kararname” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” şeklinde
değiştirilmiştir.
[93] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun
hükmünde kararnamenin” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin” şeklinde
değiştirilmiştir.
[94] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmünde kararnamenin”
ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin” şeklinde değiştirilmiştir.
[95] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun hükmünde kararname” ibaresi “Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” şeklinde değiştirilmiştir.
[96] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tasarı
veya” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[97] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek”
ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[98] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Başbakan
ve Bakanlar Kurulunca gönderilen kanun tasarıları,” ibaresi madde metninden
çıkarılmıştır.
[99] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “tüzük tasarılarını incelemek,” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[100] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek”
ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[101] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı
Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “adli, idari ve askeri” ibaresi
“adli ve idari” şeklinde değiştirilmiştir.
[102] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu maddenin başlığında yer
alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[103] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[104] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü
maddesiyle, bu fıkrada yer alan “asıl” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[105] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü
maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Yüksek” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[106] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 14 üncü
maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kanun, tüzük, yönetmeliklere ve genelgelere”
ibaresi “kanun ve diğer mevzuata” şeklinde değiştirilmiştir.
[107] 29/10/2005 tarihli ve 5428 sayılı Kanunun 2 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “genel ve katma bütçeli dairelerin” ibaresi “merkezî yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının” şeklinde değiştirilmiştir.
[108] Bu maddenin
kenar başlığı “ A. Bütçenin hazırlanması
ve uygulanması” iken, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 15 inci
maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[109] Bu maddenin kenar başlığı “I. Planlama” iken, 7/5/2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanunun 23 üncü maddesiyle metne işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[110] 21/1/2017
tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan
“hükümete” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir.
[111] 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kuruluna” ibaresi “Cumhurbaşkanına” şeklinde değiştirilmiştir.
[112] 25/3/1987 tarihli ve 3376 sayılı
Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanun gereğince,
halkoyuna sunulmak üzere 18/5/1987 tarihli ve 19464 Mükerrer sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan 17/5/1987 tarihli ve 3361 sayılı Kanun 6/9/1987 tarihinde
yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin Yüksek Seçim Kurulu
Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
[113] 1/8/2010 tarihli ve 27659 Mükerrer
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.:
2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… ancak bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir.
[114] 1/8/2010
tarihli ve 27659 Mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa
Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu
bendin son cümlesinde yer alan “… ancak bir aday
için…” ibaresi iptal edilmiştir.
[115] 1/8/2010
tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa
Mahkemesi’nin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu
bendin birinci cümlesinde yer alan “… iktisat ve
siyasal bilimler…” ibaresi iptal edilmiştir.
[116] 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin birinci cümlesinde yer alan “… üst kademe yöneticileri…” ibaresi iptal edilmiştir.
[117] 1/8/2010
tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa
Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu
bendin son cümlesinde yer alan “… sadece bir aday için…”
ibaresi iptal edilmiştir.
[118] 1/8/2010
tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa
Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu
bendin son cümlesinde yer alan “… sadece bir aday
için…” ibaresi iptal edilmiştir.
[119] 1/8/2010 tarihli ve 27659 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 7/7/2010 tarihli ve E.: 2010/49, K.: 2010/87 sayılı Kararıyla, bu bendin son cümlesinde yer alan “… sadece bir aday için…” ibaresi iptal edilmiştir.
[120] 25/3/1987
tarihli ve 3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında
Kanun gereğince, halkoyuna sunulmak üzere 18/5/1987 tarihli ve 19464 Mükerrer
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 17/5/1987 tarihli ve 3361 sayılı Kanun,
6/9/1987 tarihinde yapılan halkoylaması sonucu kabul edilmiş ve buna ilişkin
Yüksek Seçim Kurulu Kararı 12/9/1987 tarihli ve 19572 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanmıştır.
[121] Halkoylamasına
sunulan 5678 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına eklenen
Geçici 18 ve Geçici 19 uncu maddeler, 16/10/2007 tarihli ve 5697 sayılı Kanunla
halkoylamasına sunulan metinden çıkarılmıştır.