SENDİKALAR VE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ KANUNU
Kanun Numarası : 6356
Kabul Tarihi :
18/10/2012
Yayımlandığı Resmî Gazete : Tarih : 7/11/2012 Sayı : 28460
Yayımlandığı Düstur : Tertip
: 5 Cilt : 53
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Kanunun
amacı, işçi ve işveren sendikaları ile konfederasyonların kuruluşu, yönetimi, işleyişi,
denetlenmesi, çalışma ve örgütlenmesine ilişkin usul ve esaslar ile işçilerin ve
işverenlerin karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumları ile çalışma şartlarını
belirlemek üzere toplu iş sözleşmesi yapmalarına, uyuşmazlıkları barışçı yollarla
çözümlemelerine, grev ve lokavta başvurmalarına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Tanımlar
MADDE 2 – (1) Bu Kanunun
uygulanmasında;
a) Bakanlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığını,
b) Çerçeve sözleşme: Ekonomik ve Sosyal
Konseyde temsil edilen işçi ve işveren konfederasyonlarına üye işçi ve işveren sendikaları
arasında işkolu düzeyinde yapılan sözleşmeyi,
c) Görevli makam: İşyeri toplu iş sözleşmesi
için işyerinin, işletme toplu iş sözleşmesi için işletme merkezinin bağlı bulunduğu
Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, aynı Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki
alanına giren işyerleri için yapılacak grup toplu iş sözleşmelerinde bu işyerlerinin
bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, birden fazla Çalışma ve İş
Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerlerini kapsayacak grup toplu iş
sözleşmesi için ise Bakanlığı,
ç) Grup toplu iş
sözleşmesi: İşçi sendikası ile işveren sendikası arasında, birden çok üye işverene
ait aynı işkolunda kurulu işyerlerini ve işletmeleri kapsayan toplu iş sözleşmesini,
d) İşletme toplu iş sözleşmesi: Bir
gerçek veya tüzel kişiye ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait aynı işkolundaki
birden çok işyerini kapsayan sözleşmeyi,
e) İşveren vekili: İşveren adına işletmenin
bütününü yönetenleri,
f) Konfederasyon: Değişik işkollarında
en az beş sendikanın bir araya gelerek oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kuruluşu,
g) Kuruluş: Sendika ve konfederasyonları,
ğ) Sendika: İşçilerin veya işverenlerin
çalışma ilişkilerinde, ortak ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek
için en az yedi işçi veya işverenin bir araya gelerek bir işkolunda faaliyette bulunmak
üzere oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kuruluşları,
h) Toplu iş sözleşmesi: İş sözleşmesinin
yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin hususları düzenlemek üzere işçi sendikası
ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren arasında yapılan sözleşmeyi,
ı) Üst kuruluş: Konfederasyonları,
i) Yönetici: Kuruluşun ve şubesinin
yönetim kurulu üyelerini,
ifade eder.
(2) İşveren vekilleri, bu Kanunun uygulanması
bakımından işveren sayılır.
(3) Bu Kanunun uygulanması bakımından
işçi, işveren ve işyeri kavramları 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununda
tanımlandığı gibidir.
(4) İş sözleşmesi dışında ücret karşılığı
iş görmeyi taşıma, eser, vekâlet, yayın, komisyon ve adi şirket sözleşmesine göre
bağımsız olarak meslekî faaliyet olarak yürüten gerçek kişiler de bu Kanunun ikinci
ila altıncı bölümleri bakımından işçi sayılır.
İKİNCİ BÖLÜM
Kuruluş Esasları
ve Organlar
Kuruluş serbestisi
MADDE 3 – (1) Kuruluşlar,
bu Kanundaki kuruluş usul ve esaslarına uyarak önceden izin almaksızın kurulur.
Sendikalar kuruldukları işkolunda faaliyette bulunur.
(2) Kamu işveren
sendikalarının, aynı işkolundaki kamu işverenleri tarafından kurulması ve faaliyette
bulunması şartı aranmaz.
İşkolları
MADDE 4 – (1) İşkolları
bu Kanuna ekli (1) sayılı cetvelde gösterilmiştir.
(2) Bir işyerinde yürütülen asıl işe
yardımcı işler de, asıl işin girdiği işkolundan sayılır.
(3) Bir işkoluna
giren işler, işçi ve işveren konfederasyonlarının görüşü alınarak ve uluslararası
normlar göz önünde bulundurularak Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.
İşkolunun tespiti
MADDE 5 – (1) Bir işyerinin
girdiği işkolunun tespiti Bakanlıkça yapılır. Bakanlık, tespit ile ilgili kararını
Resmî Gazete’de yayımlar. Bu tespite karşı ilgililer, kararın yayımından itibaren
on beş gün içinde dava açabilir. Mahkeme iki ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/29 md.) Karar
hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi iki ay içinde
kararını verir. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/29
md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay, uyuşmazlığı
iki ay içinde kesin olarak karara bağlar.
(2) Yeni bir toplu iş sözleşmesi için
yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli
olur. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve
yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz.
(3) İşkolu değişikliği yürürlükteki
toplu iş sözleşmesini etkilemez.
Kuruculuk şartları
MADDE 6 – (1) Fiil ehliyetine
sahip ve fiilen çalışan gerçek veya tüzel kişiler sendika kurma hakkına sahiptir.
Ancak 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen
süreler geçmiş olsa bile; zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik,
güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat
karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama ve kaçakçılık suçlarından
birinden mahkûmiyeti bulunanlar sendika kurucusu olamaz.
(2) İşveren sendikası kurucusunun tüzel
kişi olması hâlinde tüzel kişiyi temsil eden gerçek kişide de birinci fıkrada belirtilen
şartlar aranır.
Kuruluş usulü
MADDE 7 – (1) Kuruluşlar,
kurucularının kuruluşun merkezinin bulunacağı ilin valiliğine dilekçelerine ekli
olarak kuruluş tüzüğünü vermeleriyle tüzel kişilik kazanır. Sendikalar için kurucuların
kurucu olabilme şartlarına sahip olduklarını ifade eden yazılı beyanları; üst kuruluşlar
için ilgili kuruluşların genel kurul kararları dilekçeye eklenir.
(2) Vali, tüzük ve kurucuların listesini
on beş gün içerisinde Bakanlığa gönderir. Bakanlık; kuruluşun adını, merkezini ve
tüzüğünü on beş gün içinde resmî internet sitesinde ilan eder.
(3) Tüzüğün veya bu maddede sayılan
belgelerin içerdikleri bilgilerin kanuna aykırılığının tespit edilmesi ya da bu
Kanunda öngörülen kuruluş şartlarının sağlanmadığının anlaşılması hâlinde ilgili
valilik kanuna aykırılık veya eksikliklerin bir ay içinde giderilmesini ister. Bu
süre içinde kanuna aykırılığın veya eksikliğin giderilmemesi hâlinde, Bakanlığın
veya ilgili valiliğin başvurusu üzerine mahkeme, gerekli gördüğü takdirde kurucuları
da dinleyerek üç iş günü içinde kuruluşun faaliyetinin durdurulmasına karar verebilir.
Mahkeme kanuna aykırılığın veya eksikliğin giderilmesi için altmış günü aşmayan
bir süre verir.
(4) Tüzük ve belgelerin kanuna uygun
hâle getirilmesi üzerine mahkeme durdurma kararını kaldırır. Verilen süre sonunda
tüzük ve belgelerin kanuna uygun hâle getirilmemesi hâlinde ise mahkeme kuruluşun
kapatılmasına karar verir.
(5) Tüzük değişiklikleri
ikinci fıkra hükmüne göre ilan edilir. Tüzük değişikliği ve kanuna aykırılık veya
eksikliğin bulunduğu diğer işlemlerde de yukarıdaki hükümler uygulanır.
Kuruluşların
tüzüğü
MADDE 8 – (1) Kuruluşların
tüzüklerinde aşağıdaki hususların yer alması gerekir:
a) Adı, merkezi ve adresi
b) Amacı
c) Sendikanın faaliyet göstereceği işkolu
ç) Sendika kurucularının ad ve soyadları,
kimlik bilgileri, meslek ve sanatları ve yerleşim yerleri; üst kuruluşları kuran
sendikaların işkolları ile ad ve adresleri
d) Üye olma, üyelikten çıkma ve çıkarılmanın
şartları
e) Genel kurulun oluşumu, toplanma zamanı,
görev ve yetkileri, üye ve delegelerinin oy kullanmaları, çalışma usul ve esasları
ile toplantı ve karar yeter sayıları
f) Genel kurul dışında kalan organlar,
bu organların oluşumu, görev, yetki ve sorumlulukları, çalışma usul ve esasları
ile toplantı ve karar yeter sayıları
g) Şube veya bölge şubelerinin nasıl
kurulacağı, birleştirileceği veya kapatılacağı, görev ve yetkileri, genel kurullarının
toplantılarına ve kararlarına ilişkin usul ve esaslar ile sendika genel kurulunda
şube ve bölge şubelerinin nasıl temsil edileceği
ğ) Üyelerce ödenecek aidat ve sendika
yöneticilerinin ücretleri ile ilgili usul ve esaslar
h) Demirbaşların satış ve terkininde
uygulanacak usul ve esaslar
ı) İç denetim usulleri
i) Tüzüğün değiştirilme usulleri
j) Sona erme hâlinde mallarının tasfiye
şekli
k) Organlarının oluşumuna kadar kuruluşun
işlerini yürütmeye ve kuruluşu temsile yetkili geçici yönetim kurulu üyelerinin
ad ve soyadları ile yerleşim yerleri
Organlara dair
ortak hükümler
MADDE 9 – (1) Kuruluşun
ve şubelerinin organları; genel kurul, yönetim kurulu, denetleme kurulu ve disiplin
kuruludur. Bu organlardan genel kurul dışında kalanların üye sayıları üçten az dokuzdan
fazla; konfederasyonların yönetim kurullarının üye sayıları beşten az yirmi ikiden
fazla ve şubelerin genel kurul dışındaki kurullarının üye sayıları üçten az beşten
fazla olamaz. Genel kurul dışındaki organlara asıl üye sayısı kadar yedek üye seçilir.
(2) Kuruluşlar ihtiyaca göre başka organlar
da kurabilir. Ancak genel kurul ile yönetim, denetim ve disiplin kurullarının görev
ve yetkileri bu organlara devredilemez.
(3) Kuruluşların genel kurul dışındaki
organlarına seçilebilmek için 6 ncı maddede aranan şartlara sahip olmak gerekir.
Bu şartlara sahip olmayan birinin seçildiğini tespit eden valiliğin veya Bakanlığın
başvurusu üzerine mahkeme, bu kişinin görevine son verir. Mahkemenin kararı kesindir.
(4) Genel kurul dışındaki organlara
seçilen üyelerin ad ve soyadları ile açılan ve kapatılan şubeler, ilgili valiliğe
bildirilir ve 7 nci maddenin ikinci fıkrasına göre ilan edilir.
(5) Genel kurul dışındaki organlara
seçilenlerin 6 ncı maddede sayılan suçlardan biri ile mahkûm olmaları hâlinde görevleri
kendiliğinden sona erer.
(6) Kuruluş ve şube yönetim, denetleme
ve disiplin kurulu üyelerinin görevleri, milletvekili veya belediye başkanı seçilmeleri
hâlinde kendiliğinden son bulur.
(7) Tüzükte daha yüksek bir yeter sayı
öngörülmemişse, genel kurul dışında kalan organlar için; toplantı yeter sayısı kurul
üye sayısının salt çoğunluğu, karar yeter sayısı toplantıya katılanların salt çoğunluğudur.
Genel kurulun
oluşması
MADDE 10 – (1) Kuruluşların
genel kurulu, tüzüğüne göre üye veya delegelerden oluşur. Kuruluş ve şubelerin yönetim,
denetleme ve disiplin kurulu üyeleri, bu sıfatla kendi genel kurullarına delege
olarak katılır.
(2) Delege sıfatı, bir sonraki olağan
genel kurul için yapılacak delege seçimi tarihine kadar devam eder.
(3) Delege seçiminin usul ve esasları
kuruluşun tüzüğü ile belirlenir. Ancak tüzüklere delege seçilebilmeyi engelleyici
hükümler konulamaz.
Genel kurulun
görev ve yetkileri
MADDE 11 – (1) Genel kurulun
görev ve yetkileri şunlardır:
a) Organların seçimi
b) Tüzük değişikliği
c) Yapılacak ilk genel kurula sunulması
ve geçmişe etkili olmaması kaydıyla ilgili makamlar veya mahkemelerce kanuna aykırı
görülerek düzeltilmesi istenen konular hakkında yönetim kuruluna yetki verilmesi
ç) Yönetim kurulu ve denetleme kurulu
raporları ile yeminli mali müşavir raporlarının görüşülmesi
d) Yönetim kurulu ve denetleme kurulunun
ibrası
e) Bütçenin kabulü
f) Yönetim kurulu, denetleme kurulu
ve disiplin kurulu üyelerine verilecek ücret, tazminat, ödenek ve yolluklar ile
sosyal hakların belirlenmesi
g) Taşınmaz satın alınması veya mevcut
taşınmazların satılması hususunda yönetim kuruluna yetki verilmesi
ğ) Üst kuruluş kurucusu olma, üst kuruluşlara
üye olma veya üyelikten çekilme
h) Şube açma, birleştirme veya kapatma,
bu konuda tüzükte belirlenen esaslar doğrultusunda yönetim kuruluna yetki verilmesi
ı) Birleşme veya katılma
i) Uluslararası kuruluşun kurucusu olma,
uluslararası kuruluşlara üye olma veya üyelikten çekilme
j) Kuruluşun feshi
k) Mevzuat veya tüzükte genel kurulca
yapılması öngörülen diğer işlemleri yerine getirme ve başka bir organa bırakılmamış
konuları karara bağlama
(2) Şube genel kurulları, sadece birinci
fıkranın (a), (ç), (d) ve (k) bentlerinde belirtilen görevleri yerine getirir. Şube
genel kurullarının mali ibra yetkisi yoktur.
Genel kurulun
toplantı zamanı
MADDE 12 – (1) Kuruluşların
ilk genel kurulu tüzel kişiliğin kazanılmasından, şubelerin ilk genel kurulu ise
kuruluş tarihinden itibaren altı ay içinde yapılır.
(2) Olağan genel kurul en geç dört yılda
bir toplanır.
(3) İki genel kurul toplantısı arasındaki
döneme ait faaliyet ve hesap raporu, yeminli mali müşavir raporu, denetleme kurulu
raporu ve gelecek döneme ait bütçe teklifi toplantı tarihinden on beş gün önce genel
kurula katılacaklara gönderilir.
(4) Olağanüstü genel kurul, yönetim
kurulu veya denetleme kurulunun gerekli gördüğü hâllerde ya da genel kurul üye veya
delegelerinin beşte birinin yazılı isteği üzerine altmış gün içinde yazılı istekteki
konuları öncelikle görüşmek üzere toplanır. Talep tarihi itibarıyla olağan genel
kurul toplantı tarihine altı aydan az bir süre kalması hâlinde olağanüstü genel
kurula gidilemez; ancak, isteğe konu olan hususlar olağan genel kurul gündemine
alınır.
(5) Genel kurula çağrı yönetim kurulu
tarafından yapılır.
(6) Yukarıdaki hükümlere aykırı hareket
eden kuruluş veya şube yönetim kuruluna; kuruluşun üyelerinden birinin veya durumu
tespit eden Bakanlığın başvurusu üzerine, mahkeme kararıyla işten el çektirilir.
Mahkeme, ayrıca genel kurulu kanun ve tüzük hükümlerine göre en kısa zamanda toplamak
ve yeni yönetim kurulu seçilinceye kadar kuruluşu yönetmekle görevli olmak üzere
22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri gereğince bir veya
üç kayyım tayin eder.
Genel kurulun
toplantı ve karar yeter sayıları
MADDE 13 – (1) Genel kurulun
toplantı yeter sayısı üye veya delege tam sayısının salt çoğunluğudur. Tüzükte daha
yüksek bir yeter sayı belirlenebilir. İlk toplantıda yeter sayı sağlanamazsa ikinci
toplantı en çok on beş gün sonraya bırakılır. Bu toplantıya katılanların sayısı,
üye veya delege tam sayısının üçte birinden az olamaz.
(2) Delegelerin
veya üyelerin genel kurula katılmaları ve oy kullanmaları engellenemez.
(3) Genel Kurulun karar yeter sayısı
toplantıya katılan üye veya delege sayısının salt çoğunluğudur. Ancak bu sayı üye
veya delege tam sayısının dörtte birinden az olamaz. Tüzükte daha yüksek bir yeter
sayı belirlenmemişse, tüzük değişikliği, fesih, birleşme, katılma, üst kuruluşun
veya uluslararası kuruluşun kurucusu olma, üst kuruluşlara ve uluslararası kuruluşlara
üyelik ile üyelikten çekilme hâllerinde karar yeter sayısı üye veya delege tam sayısının
salt çoğunluğudur.
Genel kurulda
yapılacak seçimlerde uyulacak esaslar
MADDE 14 – (1) Genel kurulda
yönetim kurulu, denetleme kurulu ve disiplin kuruluna üye seçimi ile delege seçimi,
yargı gözetimi altında serbest, eşit, gizli oy, açık sayım ve döküm esasına ve tüzük
hükümlerine göre yapılır.
(2) Seçim yapılacak genel kurul toplantılarından
en az on beş gün önce genel kurula katılacak üye veya delegeleri belirleyen listeler,
toplantının gündemi, yeri, günü, saati ve çoğunluk olmadığı takdirde yapılacak ikinci
toplantıya ilişkin hususları belirten bir yazı ile birlikte yetkili seçim kurulu
başkanlığına verilir.
(3) Hâkim, seçime katılacak ve oy kullanacak
üye veya delegeleri belirleyen listeleri inceleyerek onaylar ve ilan edilmek üzere
bir nüshasını ilgili kuruluş veya şubeye verir. İlgili kuruluş onaylı listeyi genel
kurul toplantı tarihinden yedi gün önce kuruluş merkez veya şube binasında asmak
suretiyle ilan eder. İlan süresi üç gündür.
(4) İlan süresi içerisinde seçim kurulu
başkanlığına yapılacak itirazlar, en geç iki gün içinde incelenir ve kesin olarak
karara bağlanır. Bu suretle kesinleşen listeler ile toplantıya ilişkin diğer hususlar
hâkim tarafından onaylanarak ilgili kuruluş veya şubeye gönderilir.
(5) Seçim kurulu başkanlığı, kuruluşun
üyesi olmayan kişiler arasından bir başkan ve seçimlerde aday olmayan üyeler arasından
iki üye belirleyerek seçim sandık kurulunu oluşturur. Seçim sandık kurulu yedek
başkan ve üyeleri de aynı şekilde belirlenir. Seçim sandık kurulu, seçimlerin yapılması
ve oyların sayımı ile görevlidir.
(6) Seçimlerde aday olanların listeleri,
başkanlık divanınca düzenlenerek ilgili seçim kurulu başkanlığına mühürlenmek üzere
verilir.
(7) Listede adı bulunanlar, resmî kimlik
belgesi göstermek ve listeyi imzalamak suretiyle oy kullanır. Oy, sandık kurulu
başkanı tarafından adayları gösteren ve seçim kurulu başkanlığınca mühürlenmiş listedeki
isimlerin işaretlenmesi suretiyle kullanılır. Seçilecek organı oluşturan üye sayısından
fazla adayın işaretlendiği oy pusulaları ile diğer kâğıtlara yazılan oylar geçersiz
sayılır.
(8) Seçim süresinin sonunda seçim sonuçları,
seçim sandık kurulu tarafından bir tutanakla tespit edilir ve bir nüshası seçim
yerinde asılmak suretiyle duyurulur.
(9) Kullanılan oylar ve diğer belgeler
tutanağın bir nüshası ile birlikte üç ay süreyle saklanmak üzere yetkili seçim kurulu
başkanlığına verilir. Seçim sonuçları anılan başkanlık tarafından derhâl ilan edilir
ve ilgili kuruluş veya şubesine bildirilir.
(10) Seçimler sırasında sandık kurulu
başkanı ve üyelerine karşı işlenen suçlar, kamu görevlilerine karşı işlenmiş sayılır.
(11) Seçimde görev alan seçim kurulu
ve seçim sandık kurulu üyelerine 26/4/1961 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel
Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunda belirtilen esaslara göre ilgili kuruluşça
ücret ödenir.
Seçimlere itiraz
MADDE 15 – (1) Genel kurulda yapılan organ
ve delege seçimlerinin devamı sırasında yapılan işlemlere ilişkin olarak seçim sonuç
tutanaklarının düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde yapılacak itirazlar hâkim
tarafından aynı gün incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. İtiraz süresinin
geçmesi ve itirazların karara bağlanmasından hemen sonra hâkim, 14 üncü madde hükümlerine
göre kesin sonuçları ilan eder ve ilgili kuruluş veya şubesine bildirir.
(2) Bakanlık veya
kuruluş ya da şubesinin üye ve delegeleri; kanun ve tüzük hükümlerine aykırı olarak
genel kurul ve seçim yapılması veya seçim sonuçlarını etkileyecek ölçüde bir usulsüzlük
ya da kanuna aykırı uygulama iddiasıyla, bu işlemlerin veya genel kurulun iptali
için genel kurul tarihinden itibaren bir ay içerisinde dava açabilir. Dava basit
yargılama usulüne göre iki ay içerisinde sonuçlandırılır. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/30 md.) Karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi
bir ay içinde kararını verir. (Değişik cümle:
12/10/2017-7036/30 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtayca
on beş gün içinde kesin olarak karar verilir.
(3) Genel kurulun veya genel kurulda
yapılan organ seçiminin iptaline karar verildiği takdirde mahkeme; genel kurulu
kanun ve tüzük hükümlerine göre en kısa zamanda toplamak, seçimleri yapmak ve yeni
yönetim kurulu seçilinceye kadar kuruluşu yönetmekle görevli olmak üzere, 4721 sayılı
Kanun hükümleri gereğince bir veya üç kayyım tayin eder ve görev sürelerini belirler.
Genel kurul
dışında yapılan delege seçimi
MADDE 16 – (1) Genel kurul
dışında yapılan delege seçimleri üyeler tarafından serbest, eşit, gizli oy, açık
sayım ve döküm esasına ve tüzük hükümlerine göre yapılır.
(2) Genel kurul dışında yapılan delege
seçimlerine seçim sonuçlarının ilanından sonra iki gün içinde yapılacak itirazlar,
mahkeme tarafından kesin olarak karara bağlanır. Delege seçiminin mahkeme tarafından
iptal edilmesi hâlinde, seçimler on beş gün içinde yenilenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Üyelik
Sendika üyeliği
ve üyeliğin kazanılması
MADDE 17 – (1) On beş yaşını
dolduran ve bu Kanun hükümlerine göre işçi sayılanlar, işçi sendikalarına üye olabilir.
(2) Bu Kanun anlamında işveren sayılanlar,
işveren sendikalarına üye olabilir.
(3) Sendikaya üye olmak serbesttir.
Hiç kimse sendikaya üye olmaya veya olmamaya zorlanamaz. İşçi veya işverenler aynı
işkolunda ve aynı zamanda birden çok sendikaya üye olamaz. Ancak aynı işkolunda
ve aynı zamanda farklı işverenlere ait işyerlerinde çalışan işçiler birden çok sendikaya
üye olabilir. İşçi ve işverenlerin bu hükme aykırı şekilde birden çok sendikaya
üye olmaları hâlinde sonraki üyelikler geçersizdir.
(4) Bir işyerinde yardımcı işlerde çalışan
işçiler de, işyerinin girdiği işkolunda kurulu bir sendikaya üye olabilir.
(5) Sendikaya üyelik, Bakanlıkça sağlanacak
elektronik başvuru sistemine e-Devlet kapısı üzerinden üyelik başvurusunda bulunulması
ve sendika tüzüğünde belirlenen yetkili organın kabulü ile e-Devlet kapısı üzerinden
kazanılır. Üyelik başvurusu, sendika tarafından otuz gün içinde reddedilmediği takdirde
üyelik talebi kabul edilmiş sayılır. Haklı bir neden gösterilmeden üyelik başvurusu
kabul edilmeyenler, bu kararın kendilerine tebliğinden itibaren otuz gün içinde
dava açabilir. Mahkemenin kararı kesindir. Mahkemenin davacı lehine karar vermesi
hâlinde üyelik, red kararının alındığı tarihte kazanılmış sayılır.
Üyelik aidatı
MADDE 18 – (1) Üyelik
aidatının miktarı kuruluşların tüzüklerinde belirtilen usul ve esaslara göre genel
kurul tarafından belirlenir.
(2) Üyelik ve dayanışma aidatları, yetkili
işçi sendikasının işverene yazılı başvurusu üzerine, işçinin ücretinden kesilmek
suretiyle ilgili sendikaya ödenir.
(3) Yukarıdaki hükümlere göre ödenmesi
gereken aidatı kesmeyen veya kesmesine rağmen bir ay içinde ilgili işçi sendikasına
ödemeyen işveren, bildirim şartı aranmaksızın aidat miktarını bankalarca işletme
kredilerine uygulanan en yüksek faiziyle birlikte ödemekle yükümlüdür.
(4) Üye aidatının
tahsiline ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Sendika üyeliğinin
sona ermesi ve askıya alınması
MADDE 19 – (1) İşçi veya
işveren, sendikada üye kalmaya veya üyelikten ayrılmaya zorlanamaz.
(2) Her üye, e-Devlet kapısı üzerinden
çekilme bildiriminde bulunmak suretiyle üyelikten çekilebilir. E-Devlet kapısı üzerinden
yapılan çekilme bildirimi elektronik ortamda eş zamanlı olarak Bakanlığa ve sendikaya
ulaşır.
(3) Çekilme, sendikaya bildirim tarihinden
itibaren bir ay sonra geçerlilik kazanır. Çekilenin bir aylık süre içinde başka
bir sendikaya üye olması hâlinde yeni üyelik bu sürenin bitimi tarihinde kazanılmış
sayılır.
(4) Sendika üyeliğinden çıkarılma kararı
genel kurulca verilir. Karar, e-Devlet kapısı üzerinden Bakanlığa elektronik ortamda
bildirilir ve çıkarılana yazı ile tebliğ edilir. Çıkarılma kararına karşı üye, kararın
tebliğinden itibaren otuz gün içinde mahkemeye itiraz edebilir. Mahkeme iki ay içinde
kesin olarak karar verir. Üyelik, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar devam eder.
(5) İşveren veya işveren vekili sıfatını
kaybedenlerin sendika ve üst kuruluşlardaki üyelikleri ve görevleri, bu sıfatı kaybettikleri
tarihte kendiliğinden sona erer. Ancak, tüzel kişiliği temsilen işveren vekili sıfatı
ile işveren sendikalarına üye olanların bu sıfatı kaybetmeleri hâlinde tüzel kişiliğin
üyeliği düşmez. Bu durumda işveren vekilinin kuruluş organlarındaki görevleri sona
erer.
(6) Sosyal Güvenlik Kurumundan yaşlılık
veya malullük aylığı ya da toptan ödeme alarak işten ayrılan işçilerin sendika üyeliği
sona erer. Ancak çalışmaya devam edenler ile kuruluş ve şubelerinin yönetim, denetleme
ve disiplin kurullarındaki görevleri sırasında yaşlılık veya malullük aylığı ya
da toptan ödeme alanların üyeliği, görevleri süresince ve yeniden seçildikleri sürece
devam eder.
(7) İşkolunu değiştirenin sendika üyeliği
kendiliğinden sona erer.
(8) İşçi kuruluşu ve şubelerinin organlarında
görev almak üyeliği sona erdirmez.
(9) İşçi sendikası üyesinin bir yılı
geçmemek üzere işsiz kalması üyeliğini etkilemez.
(10) Herhangi bir askeri ödev nedeniyle
silah altına alınan üyenin üyelik ilişkisi bu süre içinde askıda kalır.
(11) Üyeliğin kazanılması ile üyeliğin
sona ermesine ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Üst kuruluşlara
üyelik
MADDE 20 – (1) Üst kuruluş
üyeliğine başvuru genel kurul kararına bağlıdır. Üst kuruluş üyeliği, tüzükte belirlenen
yetkili organın kabulüyle kazanılır. Aynı zamanda birden fazla üst kuruluşa üye
olunamaz. Aksi hâlde sonraki üyelikler geçersizdir.
(2) Üst kuruluş üyeliğinden çekilme
genel kurul kararına bağlıdır. Çekilme, üst kuruluşa bildirim tarihinden itibaren
bir ay sonra geçerlilik kazanır.
(3) Üst kuruluş üyeliğinden çıkarılma,
üst kuruluş genel kurulu kararıyla olur.
(4) Üye olma, üyelikten çekilme ve çıkarılma
kararları, üst kuruluş tarafından bir ay içerisinde Bakanlığa bildirilir.
Uluslararası
işçi ve işveren kuruluşlarına üyelik
MADDE 21 – (1) Kuruluşlar
tüzüklerinde gösterilen amaçlarını gerçekleştirmek üzere uluslararası işçi ve işveren
kuruluşlarının kurucusu olabilir, bu kuruluşlara serbestçe üye olabilir ve üyelikten
çekilebilir, iş birliğinde bulunabilir, üye ve temsilci gönderebilir veya kabul
edebilir ve dış temsilcilik açabilir.
(2) Uluslararası
işçi ve işveren kuruluşları Dışişleri Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle İçişleri
Bakanlığının izniyle Türkiye’de temsilcilik açabilir ve üst kuruluşlara üye olabilir.
(3) Yukarıdaki fıkralara aykırılık hâlinde
İçişleri Bakanlığınca üyeliğin iptal edilmesi, temsilciliğin faaliyetinin durdurulması
veya kapatılması için, kuruluş merkezinin veya temsilciliğin bulunduğu yerde dava
açılabilir.
(4) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde
faaliyet gösteren işçi ve işveren kuruluşları Türkiye’de kurulu üst kuruluşlara
üye olabilir.
Kuruluşların
katılması veya birleşmesi
MADDE 22 – (1) Bir kuruluşun
aynı nitelikteki bir kuruluşa katılması hâlinde, katılan kuruluşun bütün hak, borç,
yetki ve çıkarları katıldığı kuruluşa kendiliğinden geçer.
(2) Aynı nitelikteki bir kuruluşla birleşen
kuruluşların bütün hak, borç, yetki ve çıkarları birleşme sonucu meydana getirdikleri
yeni tüzel kişiliğe kendiliğinden geçer.
(3) Katılan veya birleşen kuruluşun
üyeleri, kendiliğinden katıldıkları veya yeni meydana getirdikleri kuruluşun üyesi
olur.
(4) Katılımın yapıldığı ya da yeni meydana
getirilen kuruluş, durumu bir ay içerisinde Bakanlığa bildirir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Güvenceler
İşçi kuruluşu
yöneticiliğinin güvencesi
MADDE 23 – (1) İşçi kuruluşunda
yönetici olduğu için çalıştığı işyerinden ayrılan işçinin iş sözleşmesi askıda kalır.
Yönetici dilerse işten ayrıldığı tarihte iş sözleşmesini bildirim süresine uymaksızın
veya sözleşme süresinin bitimini beklemeksizin fesheder ve kıdem tazminatına hak
kazanır. Yönetici, yöneticilik süresi içerisinde iş sözleşmesini feshederse kıdem
tazminatı fesih tarihindeki emsal ücret üzerinden hesaplanır.
(2) İş sözleşmesi askıya alınan yönetici;
sendikanın tüzel kişiliğinin sona ermesi, seçime girmemek, yeniden seçilmemek veya
kendi isteği ile çekilmek suretiyle görevinin sona ermesi hâlinde, sona erme tarihinden
itibaren bir ay içinde ayrıldığı işyerinde işe başlatılmak üzere işverene başvurabilir.
İşveren, talep tarihinden itibaren bir ay içinde bu kişileri o andaki şartlarla
eski işlerine veya eski işlerine uygun bir diğer işe başlatmak zorundadır. Bu kişiler
süresi içinde işe başlatılmadığı takdirde, iş sözleşmeleri işverence feshedilmiş
sayılır.
(3) Yukarıda sayılan nedenler dışında
yöneticilik görevi sona eren sendika yöneticisine ise başvuruları hâlinde işveren
tarafından kıdem tazminatı ödenir. Ödenecek tazminatın hesabında, işyerinde çalışılmış
süreler göz önünde bulundurulur ve fesih anında emsalleri için geçerli olan ücret
ve diğer hakları esas alınır. İşçinin iş kanunlarından doğan hakları saklıdır.
İşyeri sendika
temsilciliğinin güvencesi
MADDE 24 – (1) İşveren,
işyeri sendika temsilcilerinin iş sözleşmelerini haklı bir neden olmadıkça ve nedenini
yazılı olarak açık ve kesin şekilde belirtmedikçe feshedemez. Fesih bildiriminin
tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde, temsilci veya üyesi bulunduğu sendika
dava açabilir.
(2) Dava basit yargılama usulüne göre
sonuçlandırılır. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/31
md.) Mahkemece verilen karar hakkında istinaf yoluna başvurulması
hâlinde bölge adliye mahkemesi kesin olarak karar verir.
(3) Temsilcinin işe iadesine karar verilirse
fesih geçersiz sayılarak temsilcilik süresini aşmamak kaydıyla fesih tarihi ile
kararın kesinleşme tarihi arasındaki ücret ve diğer hakları ödenir. Kararın kesinleşmesinden
itibaren altı iş günü içinde temsilcinin işe başvurması şartıyla, altı iş günü içinde
işe başlatılmaması hâlinde, iş ilişkisinin devam ettiği kabul edilerek ücreti ve
diğer hakları temsilcilik süresince ödenmeye devam edilir. Bu hüküm yeniden temsilciliğe
atanma hâlinde de uygulanır.
(4) İşveren, yazılı rızası olmadıkça
işyeri sendika temsilcisinin işyerini değiştiremez veya işinde esaslı tarzda değişiklik
yapamaz. Aksi hâlde değişiklik geçersiz sayılır.
(5) Bu madde hükümleri işyerinde çalışmaya
devam eden yöneticiler hakkında da uygulanır.
Sendika özgürlüğünün
güvencesi
MADDE 25 – (1) İşçilerin
işe alınmaları; belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri, belli bir sendikadaki
üyeliği sürdürmeleri veya üyelikten çekilmeleri veya herhangi bir sendikaya üye
olmaları veya olmamaları şartına bağlı tutulamaz.
(2) İşveren, bir sendikaya üye olan
işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında,
çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamaz.
Ücret, ikramiye, prim ve paraya ilişkin sosyal yardım konularında toplu iş sözleşmesi
hükümleri saklıdır.
(3) İşçiler, sendikaya üye olmaları
veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde
işçi kuruluşlarının faaliyetlerine katılmaları veya sendikal faaliyette bulunmalarından
dolayı işten çıkarılamaz veya farklı işleme tabi tutulamaz.
(4) İşverenin (…)[1] yukarıdaki
fıkralara aykırı hareket etmesi hâlinde işçinin bir yıllık ücret tutarından az olmamak
üzere sendikal tazminata hükmedilir. (1)
(5) Sendikal bir nedenle iş sözleşmesinin
feshi hâlinde işçi, 4857 sayılı Kanunun (…)[2], 20
ve 21 inci madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir. İş sözleşmesinin sendikal
nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine
göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı
olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. Ancak işçinin işe başlatılmaması hâlinde,
ayrıca 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tazminata
hükmedilmez. İşçinin 4857 sayılı Kanunun yukarıdaki hükümlerine göre dava açmaması
ayrıca sendikal tazminat talebini engellemez.(2)
(6) İş sözleşmesinin sendikal nedenle
feshedildiği iddiası ile açılacak davada, feshin nedenini ispat yükümlülüğü işverene
aittir. Feshin işverenin ileri sürdüğü nedene dayanmadığını iddia eden işçi, feshin
sendikal nedene dayandığını ispatla yükümlüdür.
(7) Fesih dışında işverenin sendikal
ayrımcılık yaptığı iddiasını işçi ispat etmekle yükümlüdür. Ancak işçi sendikal
ayrımcılık yapıldığını güçlü biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, işveren
davranışının nedenini ispat etmekle yükümlü olur.
(8) Yukarıdaki hükümlere aykırı olan
toplu iş sözleşmesi ve iş sözleşmesi hükümleri geçersizdir.
(9) İşçinin iş kanunları ve diğer kanunlara
göre sahip olduğu hakları saklıdır.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Faaliyetler
Kuruluşların
faaliyetleri
MADDE 26 – (1) Kuruluşlar,
tüzüklerinde yer alan konularda serbestçe faaliyette bulunur.
(2) Kuruluşlar, çalışma hayatından,
mevzuattan, örf ve adetten doğan uyuşmazlıklarda işçi ve işverenleri temsilen; sendikalar,
yazılı başvuruları üzerine iş sözleşmesinden ve çalışma ilişkisinden doğan hakları
ile sosyal güvenlik haklarında üyelerini ve mirasçılarını temsilen dava açmak ve
bu nedenle açılmış davada davayı takip yetkisine sahiptir. Yargılama sürecinde üyeliğin
sona ermesi üyenin yazılı onay vermesi kaydıyla bu yetkiyi etkilemez.
(3) Kuruluşlar, faaliyetlerinden yararlanmada
üyeleri arasında eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasaklarına uymakla yükümlüdür. Kuruluşlar,
faaliyetlerinde toplumsal cinsiyet eşitliğini gözetir.
(4) Kuruluşların kendi faaliyetleri
ile üyelerine sağladıkları hak ve çıkarların üyesi olmayanlara uygulanması, bu Kanunun
yedinci ila on ikinci bölümlerinde yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla yazılı
onaylarına bağlıdır.
(5) Kuruluşlar, tüzükleriyle belirlenen
amaçları dışında faaliyette bulunamaz.
(6) İşçiler ve işçi kuruluşları işveren
kuruluşlarına, işveren kuruluşları da işçi kuruluşlarına üye olamaz; gerek doğrudan
doğruya, gerek temsilcileri veya mensupları veya araya koyacakları diğer kimseler
aracılığıyla biri diğerinin kurulmasına, yönetim ve faaliyetine müdahalede bulunamaz.
(7) Kuruluşlar siyasi partilerin ad,
amblem, rumuz veya işaretlerini kullanamaz.
(8) Kuruluşlar ticaretle uğraşamaz.
Ancak, kuruluşlar genel kurul kararıyla nakit mevcudunun yüzde kırkından fazla olmamak
kaydıyla sanayi ve ticaret kuruluşlarına yatırımda bulunabilir.
(9) Kuruluşlar elde ettikleri gelirleri
üyeleri ve mensupları arasında dağıtamaz. Ancak sendikaların grev ve lokavt süresince
tüzüklerine göre üyelerine yapacakları yardımlar ile kuruluşların eğitim amaçlı
yardımları bu hükmün dışındadır.
(10) (Ek: 10/9/2014-6552/19 md.) İşveren sendikaları,
tüzüklerinde hüküm bulunmak ve şartları genel kurul kararıyla belirlenmek kaydıyla,
işçilerin sigorta primlerinin işveren payının ödemelerinde kullanılmak ve nakit
mevcudunun yüzde otuz beşini aşmamak üzere karşılıksız yardıma dayalı dayanışma
ve yardım fonu oluşturabilir.[3]
İşyeri sendika
temsilcisinin atanması ve görevleri
MADDE 27 –(1) Toplu iş
sözleşmesi yapmak üzere yetkisi kesinleşen sendika; işyerinde işçi sayısı elliye
kadar ise bir, elli bir ile yüz arasında ise en çok iki, yüz bir ile beş yüz arasında
ise en çok üç, beş yüz bir ile bin arasında ise en çok dört, bin bir ile iki bin
arasında ise en çok altı, iki binden fazla ise en çok sekiz işyeri sendika temsilcisini
işyerinde çalışan üyeleri arasından atayarak on beş gün içinde kimliklerini işverene
bildirir. Bunlardan biri baş temsilci olarak görevlendirilebilir. Temsilcilerin
görevi, sendikanın yetkisi süresince devam eder.
(2) Sendika tüzüğünde işyeri sendika
temsilcisinin seçimle belirlenmesine ilişkin hüküm bulunması hâlinde, seçilen üye
temsilci olarak atanır.
(3) İşyeri sendika temsilcileri ve baş
temsilcisi; işyeri ile sınırlı olmak kaydı ile işçilerin dileklerini dinlemek ve
şikâyetlerini çözümlemek, işçi ve işveren arasındaki iş birliğini, çalışma barışını
ve uyumunu sağlamak, işçilerin hak ve çıkarlarını gözetmek ve iş kanunları ile toplu
iş sözleşmelerinde öngörülen çalışma şartlarının uygulanmasına yardımcı olmakla
görevlidir.
(4) İşyeri sendika temsilcileri, işyerindeki
işlerini aksatmamak ve iş disiplinine aykırı olmamak şartı ile görevlerini yerine
getirir. İşyerlerinde, sendika temsilcilerine görevlerini hızlı ve etkili biçimde
yapmalarına imkân verecek kolaylıklar sağlanır.
ALTINCI BÖLÜM
Kuruluşların
Gelirleri, Denetimi ve Kapatılması
Kuruluşların
gelirleri ve giderleri
MADDE 28 – (1) Kuruluşların
gelirleri;
a) Üyelik ve dayanışma aidatları,
b) Tüzüklerine göre yapabilecekleri
faaliyetlerden sağlanacak gelirler,
c) Bağışlar,
ç) Mal varlığı gelirleri, mal varlığı
değerlerinin devir, temlik ve satışlarından doğan kazançlardan,
ibarettir.
(2) Kuruluşlar; kamu kurum ve kuruluşları,
siyasi partiler, esnaf ve küçük sanatkâr kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki
meslek kuruluşlarından yardım ve bağış alamaz.
(3) İşçi kuruluşları, işverenler ve
bu Kanun ve diğer kanunlara göre kurulan işveren kuruluşlarından; işveren kuruluşları
da işçilerden ve bu Kanun ve diğer kanunlara göre kurulu işçi kuruluşlarından yardım
ve bağış alamaz. Kuruluşlar, yurt dışındaki kişi, kurum ve kuruluşlardan Bakanlığa
önceden bildirimde bulunmak suretiyle yardım ve bağış alabilir. Ancak, işçi kuruluşları
yurt dışında kurulu işveren ve işveren kuruluşlarından; işveren kuruluşları ise
işçi ve işçi kuruluşlarından yardım ve bağış alamaz. Nakdî yardım ve bağışların
bankalar aracılığıyla alınması zorunludur.
(4) Yukarıdaki
hükümlere aykırı olarak yardım ve bağış alınması hâlinde üyelerden birinin veya
Bakanlığın başvurması üzerine, mahkeme kararıyla, alınan yardım Hazineye aktarılır.
(5) Kuruluşlar, tüm nakdî gelirlerini
bankaya yatırmak zorundadır. Zorunlu giderleri için kasalarında tutacakları nakit
miktarı genel kurullarınca belirlenir.
(6) Kuruluşlar, gelirlerini bu Kanunda
ve tüzüklerinde gösterilen faaliyetleri dışında kullanamaz veya bağışlayamaz.
(7) (Değişik: 14/4/2016 - 6704/26 md.)
Kuruluşlar, yönetim kurulu kararıyla ve nakit mevcudunun yüzde onunu
aşmamak kaydıyla;
a) Yurt içi ve yurt dışındaki doğal
afet bölgelerine doğrudan veya yetkili makamlar aracılığıyla konut, eğitim ve sağlık
tesisleri kurulması amacıyla kamu kurum ve kuruluşlarına,
b) Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
ile koordinasyon hâlinde, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli
Sandığı Kanununun mülga 64 üncü maddesi ve 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 47 nci maddesinin sekizinci fıkrasında
sayılanlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu, 3/11/1980
tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun, 17/7/2004
tarihli ve 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması
Hakkında Kanunun ek 1 inci maddesi hükümlerine göre nakdî tazminat ödenmesi veya
aylık bağlanması hakkı bulunanlara,
c) (Ek: 23/2/2017-6824/23 md.) Bakanlıkla yapılacak
işbirliği protokolü çerçevesinde, kadın istihdamını destekleyici faaliyetler kapsamında
kullanılması şartıyla Bakanlığa,
ayni ve nakdî yardımda bulunabilir.
Kuruluşların
denetimi ve şeffaflık
MADDE 29 – (1) Kuruluşların
denetimi, kanun ve kuruluşun tüzük hükümlerine göre denetleme kurulları tarafından
yapılır. Denetimde, yönetim ve işleyişin, gelir, gider ve bilançoların ve bunlarla
ilgili işlemlerin kanun, tüzük ve genel kurul kararlarına uygunluğu incelenir.
(2) Kuruluşların gelir ve giderlerine
ilişkin mali denetimleri, en geç iki yılda bir 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest
Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa göre denetim yetkisine
sahip yeminli mali müşavirlerce yapılır. Bu denetimin yapılmış olması, denetleme
kurulunun yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.
(3) Kuruluşlar; faaliyet, dış denetim
ve denetleme kurulu raporları ile genel kurul kararlarını uygun vasıtalarla derhâl
yayınlar.
(4) Kuruluşların ve şubelerin kurucu
ve yöneticileri, kendileri, eşleri ve velayetleri altında bulunan çocuklarına ait
mal bildirimlerini 19/4/1990 tarihli ve 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması,
Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu ve ilgili yönetmeliklere göre vermek zorundadır.
(5) İç ve dış denetim esasları, işçi
ve işveren konfederasyonlarının görüşleri alınarak Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle
düzenlenir.
Tutulacak defter
ve kayıtlar
MADDE 30 – (1) Kuruluşlar,
aşağıda yazılı defter ve kayıtları tutmak zorundadır:
a) Üye kayıt ve üyelik sona erme listeleri
b) Genel kurul, yönetim kurulu, denetleme
kurulu ve disiplin kurulu karar defterleri
c) Gelen ve giden evrak kayıt defterleri
ile zimmet defteri
ç) Aidat kayıtları, yevmiye ve envanter
defterleri ile defterikebir
d) Gelirlere ilişkin kayıt ve defterler
(2) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi
Usul Kanununa göre demirbaş sınıfına giren her türlü eşya veya malzeme demirbaş
defterine kaydedilir.
(3) Kuruluşların tutmak zorunda oldukları
dosya, üye kayıt ve üyelik sona erme listeleri, defter ve kayıtlar ile bunların
tutulmasındaki usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Kapatma
MADDE 31 – (1) Anayasada
belirtilen Cumhuriyetin niteliklerine ve demokratik esaslara aykırı faaliyetlerde
bulunan kuruluş, merkezlerinin bulunduğu yer Cumhuriyet Başsavcısının talebi üzerine
mahkeme kararı ile kapatılır. Aykırı davranış bireysel olarak yöneticiler tarafından
gerçekleştirildiği takdirde, mahkemece sadece o yöneticilerin görevine son verilmesine
karar verilir.
(2) Yukarıdaki fıkra uyarınca açılan
davalar nedeniyle mahkeme, yargılama süresince talep üzerine veya resen kuruluşun
faaliyetlerinin durdurulmasına ve yöneticilerinin geçici olarak görevden alınmasına
karar verebilir.
(3) Yukarıdaki hükümler veya bu Kanunda
öngörülen diğer faaliyeti durdurma hâllerinde, kuruluşların mallarının yönetimi
ve çıkarlarının korunması ve durdurma süresi sonunda yeniden faaliyete geçebilmesi
için genel kurul yapılması, 4721 sayılı Kanun hükümleri gereğince tayin olunacak
bir veya üç kayyım tarafından sağlanır.
Kuruluşun sona
ermesi hâlinde malların devri
MADDE 32 – (1) Tüzüğünde
hüküm bulunması kaydıyla tüzel kişiliği sona eren sendikanın mal varlığı bu Kanuna
göre kurulmuş aynı nitelikteki bir kuruluşa ya da üyesi bulunduğu üst kuruluşa;
üst kuruluş üyesi değilse aynı nitelikteki bir üst kuruluşa bırakılabilir. Üst kuruluşun
sona ermesi hâlinde, mal varlığı üyesi bulunan kuruluşlara bırakılabilir. Tüzükte
hüküm bulunmaması hâlinde feshe karar veren genel kurul, mal varlığını yukarıdaki
esaslara göre devredebilir.
(2) Tüzükte hüküm olmaması ya da fesih
hâlinde; genel kurul kararının bulunmaması veya devrin ilgili kuruluş tarafından
kabul edilmemesi hâlinde, tasfiye sonucunda kalacak paralar İşsizlik Sigortası Fonuna
aktarılır ve mallar Türkiye İş Kurumuna devredilir.
YEDİNCİ BÖLÜM
Toplu İş Sözleşmesinin
Genel Esasları
Toplu iş sözleşmesi
ve çerçeve sözleşmenin içeriği
MADDE 33 – (1) Toplu iş
sözleşmesi, iş sözleşmesinin yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin hükümleri
içerir.
(2) Toplu iş sözleşmesi, tarafların
karşılıklı hak ve borçları ile sözleşmenin uygulanması ve denetimini ve uyuşmazlıkların
çözümü için başvurulacak yolları düzenleyen hükümleri de içerebilir.
(3) Çerçeve sözleşme, sözleşmenin tarafı
olan işçi ve işveren sendikasının üyeleri hakkında uygulanır ve meslekî eğitim,
iş sağlığı ve güvenliği, sosyal sorumluluk ve istihdam politikalarına ilişkin düzenlemeleri
içerebilir.
(4) Çerçeve sözleşme, taraflardan birinin
çağrısı ve karşı tarafın çağrıya olumlu cevap vermesi ile en az bir, en çok üç yıl
için yapılır.
(5) Toplu iş sözleşmeleri ve çerçeve
sözleşmeler, Anayasaya ve kanunların emredici hükümlerine aykırı düzenlemeler içeremez.
Toplu iş sözleşmesinin
kapsamı ve düzeyi
MADDE 34 – (1) Bir toplu
iş sözleşmesi aynı işkolunda bir veya birden çok işyerini kapsayabilir.
(2) Bir gerçek ve tüzel kişiye veya
bir kamu kurum ve kuruluşuna ait aynı işkolunda birden çok işyerinin bulunduğu işyerlerinde,
toplu iş sözleşmesi ancak işletme düzeyinde yapılabilir.
(3) Grup toplu iş sözleşmesi, tarafların
anlaşması üzerine bir işçi sendikası ile bir işveren sendikası arasında, birden
çok üye işverene ait aynı işkolunda kurulu işyerleri ve işletmeleri kapsamak üzere
yapılır.
(4) İşletme toplu iş sözleşmesi yapılacak
işyerlerinin aranılan niteliğe sahip olup olmadıklarına ilişkin uyuşmazlıklar, işletme
merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede on beş gün içinde karara bağlanır. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/32 md.) Karar
hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi on beş gün içinde
kesin olarak karar verir.
Toplu iş sözleşmesinin
şekli ve süresi
MADDE 35 – (1) Toplu iş
sözleşmesi yazılı olarak yapılır.
(2) Toplu iş sözleşmesi en az bir ve
en çok üç yıl süreli olarak yapılabilir. Toplu iş sözleşmesinin süresi, sözleşmenin
imzalanmasından sonra taraflarca uzatılamaz, kısaltılamaz ve sözleşme süresinden
önce sona erdirilemez.
(3) Faaliyetleri bir yıldan az süren
işlerde uygulanmak üzere yapılan toplu iş sözleşmelerinin süresi bir yıldan az olabilir.
İşin bitmemesi hâlinde bu sözleşmeler bir yılın sonuna kadar uygulanır.
(4) Toplu iş sözleşmesi süresinin bitmesinden
önceki yüz yirmi gün içinde, yeni sözleşme için yetki başvurusunda bulunulabilir.
Ancak, yapılacak toplu iş sözleşmesi önceki sözleşme sona ermedikçe yürürlüğe giremez.
Toplu iş sözleşmesinin
hükmü
MADDE 36 – (1) Toplu iş
sözleşmesinde aksi belirtilmedikçe iş sözleşmeleri toplu iş sözleşmesine aykırı
olamaz. İş sözleşmelerinin toplu iş sözleşmesine aykırı hükümlerinin yerini toplu
iş sözleşmesindeki hükümler alır. Toplu iş sözleşmesinde iş sözleşmelerine aykırı
hükümlerin bulunması hâlinde ise iş sözleşmesinin işçi yararına olan hükümleri geçerlidir.
(2) Sona eren toplu iş sözleşmesinin
iş sözleşmesine ilişkin hükümleri yenisi yürürlüğe girinceye kadar iş sözleşmesi
hükmü olarak devam eder.
Tarafların durumunda
değişiklik
MADDE 37 – (1) Toplu iş
sözleşmesine taraf olan sendikanın tüzel kişiliğinin sona ermesi, faaliyetinin durdurulması,
işçi sendikasının yetkiyi kaybetmesi ve toplu iş sözleşmesinin uygulandığı işyerlerinde
işverenin veya işyerinin girdiği işkolunun değişmesi toplu iş sözleşmesini sona
erdirmez.
(2) Toplu görüşmeye çağrı tarihinde
bir işveren sendikasına üye bulunan işveren, sendika üyeliğinin sona ermesi hâlinde
sendikaya yapılmış olan çağrı ile bağlı kalır.
(3) Sözleşmenin imzalanması tarihinde
taraf işveren sendikasının üyesi olan işveren, sendikası ile ilişkisinin kesilmesi
hâlinde yapılmış olan sözleşme ile bağlı kalır.
İşyerinin veya
bir bölümünün devri
MADDE 38 – (1) İşletme
toplu iş sözleşmesi kapsamında olan ya da toplu iş sözleşmesi bulunan bir işyeri
veya işyerinin bir bölümünün devrinde, devralan işverenin aynı işkoluna giren işyeri
veya işyerlerinde yürürlükte bir toplu iş sözleşmesi var ise; devralınan işyeri
veya işyerlerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinden doğan hak ve borçlar, iş sözleşmesi
hükmü olarak devam eder. Devralan işverenin işyeri ya da işyerlerinde uygulanan
bir toplu iş sözleşmesi yok ise; devralınan işyerinde yürürlükteki toplu iş sözleşmesinden
doğan hak ve borçlar, yeni bir toplu iş sözleşmesi yapılıncaya kadar toplu iş sözleşmesi
hükmü olarak devam eder.
(2) Toplu iş sözleşmesi bulunmayan bir
işyerinin işletme toplu iş sözleşmesi tarafı olan bir işverence devralınması durumunda
işyeri, işletme toplu iş sözleşmesi kapsamına girer.
Toplu iş sözleşmesinden
yararlanma
MADDE 39 – (1) Toplu iş
sözleşmesinden taraf işçi sendikasının üyeleri yararlanır.
(2) Toplu iş sözleşmesinden, sözleşmenin
imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden
sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği
tarihten itibaren yararlanır.
(3) Toplu iş sözleşmesinin imza tarihi
ile yürürlük tarihi arasında iş sözleşmesi sona eren üyeler de, iş sözleşmelerinin
sona erdiği tarihe kadar toplu iş sözleşmesinden yararlanır.
(4) Toplu iş sözleşmesinin imzası sırasında
taraf işçi sendikasına üye olmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar
veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye olup da ayrılanlar veya çıkarılanların
toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmeleri, toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi
sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır. Bunun için işçi sendikasının
onayı aranmaz. Dayanışma aidatı ödemek suretiyle toplu iş sözleşmesinden yararlanma,
talep tarihinden geçerlidir. (İptal dördüncü
cümle:Anayasa Mahkemesinin 30/12/2020 tarihli ve E.:2020/57; K.:2020/83 sayılı Kararı
ile)
(5) Dayanışma aidatının miktarı, üyelik
aidatından fazla olmamak kaydıyla sendika tüzüğünde belirlenir.
(6) Faaliyeti durdurulmuş sendikalara
dayanışma aidatı ödenmez.
(7) Bu Kanun anlamında işveren vekilleri
ile toplu iş sözleşmesi görüşmelerine işvereni temsilen katılanlar, toplu iş sözleşmesinden
yararlanamaz.
(8) Grev sonunda yapılan toplu iş sözleşmesinden,
65 inci maddeye göre zorunlu olarak çalışanlar dışında işyerinde çalışmış olanlar
aksine hüküm bulunmadıkça yararlanamaz.
Teşmil
MADDE 40 – (1) Cumhurbaşkanı;
teşmili yapılacak işyerinin kurulu bulunduğu işkolunda en çok üyeye sahip sendikanın
yapmış olduğu bir toplu iş sözleşmesini, o işkolundaki işçi veya işveren sendikalarının
veya ilgili işverenlerden birinin ya da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının talebi
üzerine, Yüksek Hakem Kurulunun görüşünü aldıktan sonra tamamen veya kısmen ya da
zorunlu değişiklikleri yaparak, o işkolunda toplu iş sözleşmesi bulunmayan işyeri
veya işyerlerine teşmil edebilir. Yüksek Hakem Kurulu bu konudaki görüşünü on beş
iş günü içinde bildirir.[4]
(2) Teşmil kararında teşmilin gerekçesi
açıklanır. Yürürlüğe gireceği tarih de belirtilmek suretiyle teşmil kararı Resmî
Gazete’de yayımlanır, ancak yürürlük tarihi Resmî Gazete’de yayım tarihinden önceki
bir tarih olarak belirlenemez.
(3) Teşmil edilen
toplu iş sözleşmesinin sona ermesi ile teşmil kararı da ortadan kalkar.
(4) Cumhurbaşkanı teşmil kararını, gerekçesini
de açıklayarak gerekli gördüğünde yürürlükten kaldırabilir.[5]
(5) Toplu iş sözleşmesinin, tarafların
hak ve borçlarını düzenleyen hükümleri ile özel hakeme başvurma hakkındaki hükümleri
teşmil edilemez.
(6) Yetki için başvurulduktan sonra
bu işlem tamamlanıncaya kadar veya yetki belgesi alındıktan sonra yetki devam ettiği
sürece, kapsama giren işyerleri için teşmil kararı alınamaz.
(7) Toplu iş sözleşmesinin teşmil edildiği
işletme veya işyerinde her zaman yetki için başvurulabilir ve yeni toplu iş sözleşmesinin
yapılmasıyla birlikte teşmil uygulaması kendiliğinden sona erer.
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Toplu İş Sözleşmesinin
Yapılması
Yetki
MADDE 41 – (1) Kurulu bulunduğu
işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası,
toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin
yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu
işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.[6]
(2) İşletme toplu iş sözleşmeleri için
işyerleri bir bütün olarak dikkate alınır ve yüzde kırk çoğunluk buna göre hesaplanır.
(3) İşletmede birden çok sendikanın
yüzde kırk veya fazla üyesinin olması durumunda başvuru tarihinde en çok üyeye sahip
sendika toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.
(4) Bir işveren sendikası, üyesi işverenlere
ait işyeri veya işyerleri, sendika üyesi olmayan bir işveren ise kendi işyeri veya
işyerleri için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.
(5) Bir işkolunda çalışan işçilerin
yüzde birinin tespitinde Bakanlıkça her yıl ocak ve temmuz aylarında yayımlanan
istatistikler esas alınır. Bu istatistiklerde her bir işkolundaki toplam işçi sayısı
ile işkollarındaki sendikaların üye sayıları yer alır. Yayımlanan istatistik, toplu
iş sözleşmesi ve diğer işlemler için yeni istatistik yayımlanıncaya kadar geçerlidir.
Yetki belgesi almak üzere başvuran veya yetki belgesi alan işçi sendikasının yetkisini
daha sonra yayımlanacak istatistikler etkilemez.(6)
(6) Yayımından itibaren on beş gün içinde
itiraz edilmeyen istatistik kesinleşir. İstatistiğin gerçeğe uymadığı gerekçesiyle
bu süre içinde Ankara İş Mahkemesine başvurulabilir. Mahkeme bu itirazı on beş gün
içinde sonuçlandırır. (Değişik iki cümle:
12/10/2017-7036/33 md.) Mahkemece verilen karar hakkında, ilgililerce
veya Bakanlıkça istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay
içinde kararını verir. Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay,
temyiz talebini bir ay içinde kesin olarak karara bağlar.
(7) Bakanlık, yetkili sendikanın belirlenmesinde
ve istatistiklerin düzenlenmesinde kendisine gönderilen üyelik ve üyelikten çekilme
bildirimleri ile Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan işçi bildirimlerini esas alır.
Yetki tespiti
için başvuru
MADDE 42 – (1) Toplu iş
sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun
tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa
başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru
tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu,
işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları
ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü
içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına
sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının
tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın
başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik
Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve
esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Yetki itirazı[7]
MADDE 43 –(1) Kendilerine
42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları
veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki
şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını,
nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren
altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama
kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan
işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında
bulunamaz. (7)
(3) İtiraz dilekçesinde
veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir.
İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme
altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak
karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye
mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde
kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca
kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü
içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı
o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile
işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı
iki ay içinde sonuçlandırır. (7)
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar
yetki işlemlerini durdurur.
Yetki belgesi
MADDE 44 – (1) Tespit yazısına
süresi içinde itiraz edilmemişse sürenin bitimini takip eden altı iş günü içinde;
yapılan itiraz reddedilmişse ya da kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen
sendikanın itirazı sonucunda yetki şartlarına sahip olduğunu tespit eden kesinleşmiş
mahkeme kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde; ilgili
sendikaya, Bakanlıkça bir yetki belgesi verilir.
Yetki belgesi
bulunmaksızın yapılan toplu iş sözleşmesi
MADDE 45 – (1) Yetki belgesi
bulunmaksızın yapılan bir toplu iş sözleşmesinde taraflardan birinin veya ikisinin
yetki şartlarına sahip olmadığı ve bu nedenle sözleşmenin hükümsüzlüğü, Bakanlıkça
durumun tespitinden itibaren kırk beş gün içinde, ilgililerce veya Bakanlıkça mahkemede
dava yolu ile ileri sürülebilir.
(2) Talep hâlinde mahkeme, toplu iş
sözleşmesinin uygulanmasını dava sonuna kadar durdurabilir.
Toplu görüşmeye
çağrı
MADDE 46 – (1) Taraflardan
biri, yetki belgesinin alındığı tarihten itibaren on beş gün içinde karşı tarafı
toplu görüşmeye çağırır. Çağrı tarihi, çağrıyı yapan tarafça derhâl görevli makama
bildirilir.
(2) Bu süre içerisinde çağrı yapılmazsa,
yetki belgesinin hükmü kalmaz.
(3) Çağrıyı yapan taraf, toplu görüşmede
ileri süreceği tekliflerin bütününü çağrı süresi içinde karşı tarafa vermek zorundadır.
Ancak, tarafların toplu görüşme gereği ileri sürecekleri tekliflerde değişiklik
yapma hakları saklıdır.
Toplu görüşmenin
başlaması ve süresi
MADDE 47 – (1) Çağrının
karşı tarafa tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde taraflar toplu
görüşmenin yer, gün ve saatini aralarında anlaşarak belirler ve bunu görevli makama
yazı ile bildirir. Anlaşmaya varılamazsa, taraflardan birinin başvurusu üzerine,
yapılacak ilk toplantının yeri, günü ve saati görevli makamca derhâl belirlenir
ve taraflara bildirilir.
(2) İşçi sendikası, çağrı tarihinden
itibaren otuz gün içinde yapılacak olan ilk toplantıya gelmez veya aynı süre içinde
toplu görüşmeye başlamazsa yetkisi düşer.
(3) Toplu görüşmenin süresi, ilk toplantı
tarihinden itibaren altmış gündür.
Toplu iş sözleşmesinin
imzalanması, tevdi edilmesi ve işyerinde ilanı
MADDE 48 – (1) Toplu görüşmenin
sonunda bir anlaşmaya varılırsa dört nüsha olarak düzenlenecek olan toplu iş sözleşmesi,
taraf temsilcilerince imzalanır ve iki nüshası altı iş günü içinde çağrıyı yapan
tarafça görevli makama tevdi edilir. Görevli makam sözleşmenin bir nüshasını Bakanlığa
gönderir.
(2) İşveren, bir toplu iş sözleşmesi
veya toplu iş sözleşmesi hükmündeki özel hakem veya Yüksek Hakem Kurulu kararı ile
toplu hak uyuşmazlıklarında verilmiş mahkeme veya özel hakem kararlarını, işyeri
veya işyerlerinde işçiler tarafından görülebilecek yerlere asmakla yükümlüdür.
DOKUZUNCU BÖLÜM
Toplu İş Uyuşmazlıklarının
Çözümü
Uyuşmazlığın
tespiti
MADDE 49 – (1) Toplu görüşme
için kararlaştırılan ilk toplantıya taraflardan biri gelmez veya geldiği hâlde görüşmeye
başlamazsa, toplu görüşmeye başladıktan sonra toplantıya devam etmezse veya taraflar
toplu görüşme süresi içerisinde anlaşamadıklarını bir tutanakla tespit ederlerse
ya da toplu görüşme süresi anlaşma olmaksızın sona ererse, taraflardan biri uyuşmazlığı
altı iş günü içinde görevli makama bildirir. Aksi takdirde işçi sendikasının yetkisi
düşer.
Arabuluculuk
MADDE 50 – (1) Uyuşmazlık
yazısını alan görevli makam altı iş günü içinde taraflardan en az birinin katılımı
ile veya katılım olmazsa resen, resmî listede bir arabulucu görevlendirir. Tarafların
resmî arabulucu listesindeki bir arabulucu ismi üzerinde anlaşma sağlamaları hâlinde,
belirlenen kişi görevli makam tarafından o uyuşmazlıkta arabulucu olarak görevlendirilir.
(2) Arabulucu, tarafların anlaşmaya
varması için her türlü çabayı harcar ve ilgililere önerilerde bulunur.
(3) Arabulucunun görevi kendisine yapılacak
bildirimden itibaren on beş gün sürer. Bu süre tarafların anlaşması ile en çok altı
iş günü uzatılabilir ve görevli makama bildirilir.
(4) Arabulucu, tarafların anlaşmasını
sağlarsa 48 inci madde hükümleri uygulanır.
(5) Arabuluculuk süresinin sonunda anlaşma
sağlanamamışsa, arabulucu üç iş günü içinde uyuşmazlığı belirleyen bir tutanak düzenler
ve uyuşmazlığın sona erdirilmesi için gerekli gördüğü önerileri de ekleyerek görevli
makama tevdi eder. Görevli makam, tutanağı en geç üç iş günü içinde taraflara tebliğ
eder.
(6) Taraflar ve diğer bütün ilgililer,
arabulucunun anlaşmazlık konusu ile ilgili istediği her türlü bilgi ve belgeyi vermekle
yükümlüdür.
(7) Görevli makam,
uyuşmazlığın kapsamını ve niteliğini de dikkate alarak arabulucuya ödenmesi gereken
ücreti yönetmelikte belirtilen alt ve üst sınırlar içerisinde belirler.
Yüksek Hakem
Kuruluna başvurma
MADDE 51 –(1) Grev oylaması
sonucunda grev yapılmaması yönündeki kararın kesinleşmesinden itibaren altı iş günü
içinde işçi sendikası; grev ve lokavtın yasak olduğu uyuşmazlıklarda 50 nci maddenin
beşinci fıkrasında belirtilen tutanağın tebliğinden ya da erteleme süresinin uyuşmazlıkla
sonuçlanması hâlinde sürenin bitiminden itibaren taraflardan biri altı iş günü içinde
Yüksek Hakem Kuruluna başvurabilir. Aksi takdirde işçi sendikasının yetkisi düşer.
(2) Yüksek Hakem Kurulu kararları kesindir
ve toplu iş sözleşmesi hükmündedir.
Özel hakeme
başvurma
MADDE 52 – (1) Taraflar,
anlaşarak toplu hak veya çıkar uyuşmazlıklarının her safhasında özel hakeme başvurabilir.
(2) Toplu iş sözleşmesine,
taraflardan birinin başvurması üzerine özel hakeme gidileceğine dair hükümler konulabilir.
Toplu iş sözleşmesinde aksine hüküm yoksa 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk
Muhakemeleri Kanununun özel hakeme ilişkin hükümleri uygulanır. Toplu hak uyuşmazlıklarında
özel hakem kararları genel hükümlere tabidir.
(3) Toplu çıkar uyuşmazlıklarında taraflar
özel hakeme başvurma hususunda yazılı olarak anlaşma yaparlarsa, bundan sonra arabuluculuk,
grev ve lokavt, kanuni hakemlik hükümleri uygulanmaz. Toplu çıkar uyuşmazlıklarında
özel hakem kararları toplu iş sözleşmesi hükmündedir.
(4) Uyuşmazlığın her safhasında taraflar
anlaşarak özel hakem olarak Yüksek Hakem Kurulunu da seçebilir.
Yorum davası
ve eda davasında faiz
MADDE 53 – (1) Uygulanmakta
olan bir toplu iş sözleşmesinin yorumundan doğan uyuşmazlıklarda sözleşmenin taraflarınca
dava açılabilir. Mahkeme en geç iki ay içinde karar verir. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/35 md.) Karar
hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi, uyuşmazlığı
iki ay içinde kesin olarak karara bağlar.
(2) Toplu iş sözleşmesine dayanan eda
davalarında, temerrüt tarihinden itibaren işletme kredilerine uygulanan en yüksek
faiz oranı uygulanır.
ONUNCU BÖLÜM
Yüksek Hakem
Kurulunun Kuruluşu ve Çalışma Esasları
Kuruluşu
MADDE 54 – (1) Yüksek Hakem
Kurulu, Yargıtayın bu Kanundan doğan uyuşmazlıklara bakmakla görevli dairelerinin
başkanları arasından
başkanlık süresi en fazla olanın başkanlığında;[8]
a) Cumhurbaşkanınca, bakanlıklar bünyesi
dışında, işçi veya işveren kuruluşları ile hiçbir şekilde bağlantısı bulunmayan
ve siyasi parti organlarında görevli olmayan, ekonomi, işletme, sosyal politika
veya iş hukuku konularında bilgi ve tecrübe sahibi olanlar arasından seçilecek bir
üye,[9]
b) Üniversitelerin iş ve sosyal güvenlik
hukuku anabilim dalı öğretim üyeleri arasından Yükseköğretim Kurulunca seçilecek
bir üye,
c) Bakanlık Çalışma Genel Müdürü,
ç) İşçi sendikaları konfederasyonlarından
kendisine mensup işçi sayısı en yüksek olan konfederasyonca seçilecek iki üye,
d) İşverenler adına
en çok işveren mensubu olan işveren sendikaları konfederasyonunca biri kamu işverenlerinden
olmak üzere seçilecek iki üyeden,
oluşur. Ancak uyuşmazlık konusunun tarafı
olan sendikanın bağlı bulunduğu işçi konfederasyonunun farklı olması hâlinde, bağlı
bulunduğu konfederasyonun seçeceği bir üye, uyuşmazlık konusunun tarafı olan sendikanın
bağlı bulunduğu bir başka işveren sendikaları konfederasyonu bulunması hâlinde de
sendikanın bağlı bulunduğu konfederasyonun seçeceği bir üye, ikinci üyenin yerine
Kurul üyesi olarak toplantıya katılır.
(2) Seçimle gelen üyeler, iki yıl için
seçilir ve yeniden seçilmeleri mümkündür. İşçi ve işverenler adına seçilecek üyelerde
6 ncı maddedeki kurucular için öngörülen şartlar aranır.
(3) Seçimle gelen her bir üye için aynı
şekilde ikişer yedek üye seçilir. Kurul Başkanlığı için birinci ve ikinci yedekler,
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca hukuk daireleri başkanları arasından seçilir. Yüksek
Hakem Kuruluna katılacak üyelerin seçilmesi, her seçim döneminden üç ay önce Bakanlıkça
ilgili makam ve kuruluşlardan istenir.
Yönetim yapısı
MADDE 55 – (1) Yüksek
Hakem Kurulunun yazışma ve uzmanlık hizmetlerini yürütmek üzere Yüksek Hakem Kurulu
Başkanlığına bağlı olarak bir genel sekreterlik kurulur. Genel sekreter başkanın
teklifi üzerine genel usullere göre atanır.
(2) Yüksek Hakem Kurulunun talebi üzerine
Cumhurbaşkanlığınca yeteri kadar raportör ve uzman atanır veya görevlendirilir.
Ancak, işçi veya işveren kuruluşlarında çalışmakta olanlar, raportör veya uzman
olarak görevlendirilemez.[10]
Çalışma esasları
MADDE 56 – (1) Yüksek
Hakem Kurulu başvuru dilekçesinin alındığı günden başlayarak altı iş günü içinde
başkan ve en az beş üyenin katılımı ile toplanır. Mazeretli veya izinli olan asıl
başkan veya üyenin yerini aynı gruptan yedek başkan veya yedek üyelerden biri alır.
(2) Yüksek Hakem Kurulu, uyuşmazlığı
dosya üzerinde inceler. Gerekli görüldüğü durumlarda taraflar ve ilgililerden uyuşmazlıkla
ilgili her türlü bilgi ve belgeyi isteyebilir. Taraflar ve diğer bütün ilgililer,
Yüksek Hakem Kurulunun istediği bilgi ve belgeyi vermekle yükümlüdür. Yüksek Hakem
Kurulu, görüşlerini öğrenmek istediği kişileri çağırıp dinler veya bunların görüşlerini
yazı ile bildirmelerini ister. Bunlar hakkında 6100 sayılı Kanunun tanıklara ve
bilirkişilere ilişkin hükümleri uygulanır. Taraflar da, bilgilendirmek amacıyla
Kurulda dinlenmelerini isteyebilir, bilgi ve belge sunabilir.
(3) Yüksek Hakem Kurulu toplantıya katılanların
çoğunluğu ile karar verir. Oyların eşitliği hâlinde başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu
sağlar.
(4) Bu madde gereğince yapılacak ödemeleri
karşılamak üzere gerekli ödenek Bakanlık bütçesine konulur.
Hakeme ve arabulucuya
başvurma yönetmeliği
MADDE 57 – (1) Yüksek
Hakem Kurulunun çalışma usul ve esasları; Yüksek Hakem Kurulunun başkan ve üyeleri
ile bu Kurulda görevlendirilecek uzman ve raportörlere ödenecek tazminatlar; bilirkişi
ve tanıklara verilecek ücretler ve toplu çıkar uyuşmazlıklarında özel hakem incelemesinde
uygulanacak usul hükümleri; arabulucuların nitelikleri, seçimi, ücretleri ve görevlendirilmeleri
Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
ON BİRİNCİ BÖLÜM
Grev ve Lokavt
Grevin tanımı
MADDE 58 – (1) İşçilerin,
topluca çalışmamak suretiyle işyerinde faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine
göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla, aralarında anlaşarak veya bir kuruluşun aynı
amaçla topluca çalışmamaları için verdiği karara uyarak işi bırakmalarına grev denir.
(2) Toplu iş sözleşmesinin yapılması
sırasında uyuşmazlık çıkması hâlinde, işçilerin ekonomik ve sosyal durumları ile
çalışma şartlarını korumak veya geliştirmek amacıyla, bu Kanun hükümlerine uygun
olarak yapılan greve kanuni grev denir.
(3) Kanuni grev için aranan şartlar
gerçekleşmeden yapılan grev kanun dışıdır.
Lokavtın tanımı
MADDE 59 – (1) İşyerinde
faaliyetin tamamen durmasına neden olacak tarzda, işveren veya işveren vekili tarafından
kendi kararıyla veya bir kuruluşun verdiği karara uyarak, işçilerin topluca işten
uzaklaştırılmasına lokavt denir.
(2) Toplu iş sözleşmesinin yapılması
sırasında uyuşmazlık çıkması ve işçi sendikası tarafından grev kararı alınması hâlinde
bu Kanun hükümlerine uygun olarak yapılan lokavta kanuni lokavt denir.
(3) Kanuni lokavt için aranan şartlar
gerçekleşmeden yapılan lokavt kanun dışıdır.
Kanuni grev
ve lokavt kararının alınması ve uygulamaya konulması
MADDE 60 – (1) Grev kararı,
50 nci maddenin beşinci fıkrasında belirtilen uyuşmazlık tutanağının tebliği tarihinden
itibaren altmış gün içinde alınabilir ve bu süre içerisinde altı iş günü önceden
karşı tarafa bildirilecek tarihte uygulamaya konulabilir. Bu süre içerisinde, grev kararının alınmaması veya uygulanacağı
tarihin karşı tarafa bildirilmemesi hâlinde toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi düşer.
(2) Uyuşmazlığın tarafı olan işveren
sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren, grev kararının kendisine tebliğinden
itibaren altmış gün içinde lokavt kararı alabilir ve bu süre içerisinde altı iş
günü önceden karşı tarafa bildirilecek tarihte uygulamaya koyabilir.
(3) Grev ve lokavt
kararları, kararı alan tarafça işyeri veya işyerlerinde derhâl ilan edilir.
(4) Bildirilen tarihte başlamayan grev
hakkı veya lokavt düşer. Süresi içinde grev kararı uygulamaya konulmamışsa ve alınmış
bir lokavt kararı da yoksa veya lokavt da süresi içinde uygulamaya konulmamışsa
yetki belgesinin hükmü kalmaz.
(5) Grev ve lokavt kararlarının uygulanacağı
tarih, kararı alan tarafça karşı tarafa tebliğ edilmek üzere notere ve bir örneği
de görevli makama tevdi edilir. Uygulama tarihi, kararı alan tarafça ayrıca işyeri
veya işyerlerinde derhâl ilan edilir.
(6) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 22/10/2014 tarihli ve E.: 2013/1, K.: 2014/161
sayılı Kararı ile.)
(7) Kanuni grev kararı alınan bir uyuşmazlıkta
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı uyuşmazlığın çözümü için bizzat arabuluculuk yapabileceği
gibi bir kişiyi de arabulucu olarak görevlendirebilir.
Grev oylaması
MADDE 61 – (1) Grev kararının
işyerinde ilan edildiği tarihte o işyerinde çalışan işçilerin en az dörtte birinin
ilan tarihinden itibaren altı iş günü içinde işyerinin bağlı bulunduğu görevli makama
yazılı başvurusu üzerine, görevli makamca talebin yapılmasından başlayarak altı
iş günü içinde grev oylaması yapılır.
(2) Oylamaya ilişkin itirazlar, oylama
gününden başlayarak üç iş günü içinde mahkemeye yapılır. İtiraz, mahkemece üç iş
günü içinde kesin olarak karara bağlanır.
(3) Oylamada grev ilanının yapıldığı
tarihte işyerinde çalışan işçilerden oylamaya katılanların salt çoğunluğu grevin
yapılmaması yönünde karar verirse, bu uyuşmazlıkta alınan grev kararı uygulanamaz.
Bu durumda 60 ıncı maddenin birinci fıkrasında belirtilen sürenin sonuna kadar anlaşma
sağlanamazsa veya 51 inci maddenin birinci fıkrasında belirtilen süre içerisinde
işçi sendikası Yüksek Hakem Kuruluna başvurmazsa yetki belgesinin hükmü kalmaz.
(4) İşletme toplu iş sözleşmesi yapılmasına
ilişkin uyuşmazlıkta grev oylaması talebi, işletmenin her bir işyerinin bağlı bulunduğu
görevli makama yapılır. Grev oylaması isteyen işçilerin sayısının yeterli orana
ulaşıp ulaşmadığının tespiti ile grev oylamasının sonuçları işletme merkezinin bağlı
bulunduğu görevli makamda toplanır ve toplu sonuç orada belirlenir.
(5) Grup toplu iş sözleşmesi yapılmasına
ilişkin uyuşmazlıkta grev oylaması talebi, grubun her bir işyerinin bağlı bulunduğu
görevli makama yapılır. Grev oylaması isteyen işçilerin sayısının yeterli orana
ulaşıp ulaşmadığının tespiti ile grev oylamasının sonuçları her işyeri için ayrıca
belirlenir.
(6) Grev oylamasının usul ve esasları
Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Grev ve lokavt
yasakları
MADDE 62 – (1) Can ve mal
kurtarma işlerinde; cenaze işlerinde ve mezarlıklarda; şehir şebeke suyu, elektrik,
doğal gaz, petrol üretimi, tasfiyesi ve dağıtımı ile nafta veya doğalgazdan başlayan
petrokimya işlerinde; (…)[11] Millî
Savunma Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığınca
doğrudan işletilen işyerlerinde; kamu kuruluşlarınca yürütülen itfaiye (…)(11)
ve hastanelerde grev ve lokavt yapılamaz.(11)
(2) Cumhurbaşkanı, genel hayatı önemli
ölçüde etkileyen doğa olaylarının gerçekleştiği yerlerde bu durumun devamı süresince
yürürlükte kalmak kaydıyla gerekli gördüğü işyerlerinde grev ve lokavtı yasaklayabilir.
Yasağın kalkmasından itibaren altmış gün içinde altı iş günü önce karşı tarafa bildirilmek
kaydıyla grev ve lokavt uygulamasına devam edilir.[12]
(3) Başladığı yolculuğu yurt içindeki
varış yerlerinde bitirmemiş deniz, hava, demir ve kara ulaştırma araçlarında grev
ve lokavt yapılamaz.
Grev ve lokavtın
ertelenmesi
MADDE 63 – (1) (Değişik: 31/10/2016–KHK-678/35 md.; Aynen kabul:
1/2/2018-7071/32 md.) Karar
verilmiş veya başlanmış olan kanuni bir grev veya lokavt; genel sağlığı veya millî
güvenliği, (…)[13] bozucu nitelikte
ise Cumhurbaşkanı bu uyuşmazlıkta grev ve lokavtı altmış gün süre ile erteleyebilir.
Erteleme süresi, kararın yayımı tarihinde başlar.[14]
(2) Erteleme kararının yürürlüğe girmesi
üzerine, 60 ıncı maddenin yedinci fıkrasına göre belirlenen arabulucu, uyuşmazlığın
çözümü için erteleme süresince her türlü çabayı gösterir. Erteleme süresi içerisinde
taraflar aralarında anlaşarak uyuşmazlığı özel hakeme de götürebilir.
(3) Erteleme süresinin sonunda anlaşma
sağlanamazsa, altı iş günü içinde taraflardan birinin başvurusu üzerine uyuşmazlık
Yüksek Hakem Kurulunca çözülür. Aksi takdirde işçi sendikasının yetkisi düşer.
Grev ve lokavtın
uygulanması
MADDE 64 – (1) İşçiler
greve katılıp katılmamakta serbesttir. Greve katılan işçiler ile lokavta maruz kalan
işçiler işyerinden ayrılmak zorundadır. Greve katılmayan veya katılmaktan vazgeçenlerin
işyerinde çalışmaları hiçbir şekilde engellenemez. Ancak, işveren bu işçileri çalıştırıp
çalıştırmamakta serbesttir.
(2) Greve katılan veya lokavta maruz
kalan işçilerin işyerine giriş çıkışı engellemeleri yasaktır.
(3) Grev başlamadan önce üretilen ürünlerin
satılmasına ve işyeri dışına çıkarılmasına engel olunamaz.
(4) Greve katılmayıp çalışan işçilerin
ürettiği ürünlerin satılmasına ve işyeri dışına çıkarılmasına, işyeri için gerekli
maddelerin, araç ve gereçlerin işyerine sokulmasına engel olunamaz. Bu fıkraya göre
işlerin görülmesinde 68 inci madde hükümleri uygulanır.
(5) Grev esnasında greve karar veren
sendikanın kusurlu hareketi sonucu grev uygulanan işyerinde neden olunan maddi zarardan
sendika sorumludur. Yetkili işçi sendikasının kararı olmadan işçi ya da yöneticilerin
bireysel eylemlerinden kaynaklanan zararlardan kusuru olan yönetici ya da işçi sorumludur.
Kanuni grev
ve lokavta katılamayacak işçiler
MADDE 65 – (1) Hiçbir surette
üretim veya satışa yönelik olmamak kaydıyla niteliği bakımından sürekli olmasında
teknik zorunluluk bulunan işlerde faaliyetin devamlılığını veya işyeri güvenliğini,
makine ve demirbaş eşyalarının, gereçlerinin, hammadde, yarı mamul ve mamul maddelerin
bozulmamasını ya da hayvan ve bitkilerin korunmasını sağlayacak sayıda işçi, kanuni
grev ve lokavt sırasında çalışmak, işveren de bunları çalıştırmak zorundadır.
(2) Grev ve lokavt dışında kalacak işçilerin
niteliği, sayısı ve yedekleri, işveren veya işveren vekili tarafından toplu görüşmenin
başlamasından itibaren altı iş günü içinde işyerinde yazı ile ilan edilir ve bu
ilanın bir örneği taraf işçi sendikasına tebliğ edilir. Bu tebliğden itibaren altı
iş günü içinde işçi sendikası mahkemeye itirazda bulunmazsa ilan hükümleri kesinleşir.
İtiraz hâlinde mahkeme altı iş günü içinde kesin olarak karar verir.
(3) Grev ve lokavta katılamayacak işçiler
her ne sebeple olursa olsun kanuni süre içinde tespit edilmemiş ise işveren veya
işçi sendikası çalışacak işçi sayısının tespitini süre geçtikten sonra da görevli
makamdan isteyebilir. Görevli makam bu tespiti en kısa zamanda yaparak taraflara
tebliğ eder. Gerekli hâllerde görevli makam resen tespitte bulunabilir. Görevli
makamın tespitine karşı, taraflardan her biri mahkemeye altı iş günü içinde itiraz
edebilir. Mahkeme altı iş günü içinde kesin olarak karar verir.
(4) Grev ve lokavtın uygulanacağı dönemde
hangi işçilerin işyerinde çalışmaya devam edecekleri görevli makamca grev ve lokavt
kararının bildirilmesinden itibaren üç iş günü içinde resen tespit edilerek ilgili
işverene ve işçilere yazı ile bildirilir. O işyerinde çalışan ve toplu görüşmede
taraf olan işçi sendikası ve şubesinin yöneticileri bu hükme tabi tutulamaz.
(5) İşveren, grev ve lokavta katılamayacak
işçilerden herhangi bir nedenle çalışmayanların yerine görevli makamın yazılı izni
ile yeni işçi alabilir.
Grev hakkının
ve lokavtın güvencesi
MADDE 66 – (1) Toplu iş
sözleşmelerine ve iş sözleşmelerine, grev hakkı veya lokavttan vazgeçilmesine veya
bunların kısıtlanmasına dair konulacak hükümler geçersizdir.
(2) Kanuni bir grev kararının alınmasına
katılma, teşvik etme, greve katılma veya greve katılmaya teşvik etme nedeniyle bir
işçinin iş sözleşmesi feshedilemez.
(3) Grev ve lokavt süresince işçiler,
sigorta yardımlarından 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanununun ilgili hükümlerine göre yararlanır.
Kanuni grev
ve lokavtın iş sözleşmelerine etkisi
MADDE 67 – (1) Kanuni
greve katılan, greve katılmayan veya katılmaktan vazgeçip de grev nedeniyle çalıştırılamayan
ve kanuni lokavta maruz kalan işçilerin iş sözleşmeleri grev ve lokavt süresince
askıda kalır.
(2) İşveren, grev ve lokavt nedeniyle
iş sözleşmeleri askıda kalan işçilerin grev veya lokavtın başlamasından önce işleyen
ücretlerini ve eklerini olağan ödeme gününde ödemek zorundadır. Ödemeyi yapacak
personel de bunun için çalışmakla yükümlüdür. Aksi hâlde 65 inci maddenin beşinci
fıkrası hükmü uygulanır.
(3) Grev ve lokavt süresince iş sözleşmeleri
askıda kalan işçilere bu dönem için işverence ücret ve sosyal yardımlar ödenemez,
bu süre kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz. Toplu iş sözleşmelerine ve iş
sözleşmelerine bunların aksine hüküm konulamaz.
İşçi alma ve
başka işe girme yasağı
MADDE 68 – (1) İşveren,
kanuni bir grev veya lokavt süresince, 67 nci madde hükmü gereğince iş sözleşmeleri
askıda kalan işçilerin yerine, sürekli ya da geçici olarak başka işçi alamaz veya
başkalarını çalıştıramaz. Ancak greve katılamayacak ve lokavta maruz bırakılamayacak
işçilerden, ölen, kendi isteği ile ayrılan veya iş sözleşmesi işveren tarafından
haklı nedenle feshedilenlerin yerine yeni işçi alınabilir. İşverenin bu yasağa aykırı
hareketi, taraf sendikanın yazılı başvurusu hâlinde görevli makamca denetlenir.
(2) Greve katılmayan veya katılmaktan
vazgeçen işçiler, ancak kendi işlerinde çalıştırılabilir. Bu işçilere, greve katılan
işçilerin işleri yaptırılamaz.
(3) Kanuni bir grev ve lokavt dolayısıyla
iş sözleşmeleri askıda kalan işçiler, grev veya lokavt süresince başka bir işverenin
yanında çalışamaz. Aksi hâlde işçinin iş sözleşmesi işverence haklı nedenle feshedilebilir.
Ancak kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçiler, kanuni haftalık çalışma süresini
tamamlayacak süreyi aşmamak üzere başka bir işverenin işyerinde çalışabilir.
Kanuni grev
ve lokavtın konut haklarına etkisi
MADDE 69 – (1) İşveren,
kanuni bir grev veya lokavt süresince greve katılan veya lokavta uğrayan işçilerin
oturdukları ve kendisi tarafından sağlanmış olan konutlardan çıkmalarını isteyemez.
(2) İşveren, bu konutlarda oturan işçilerden,
grev ve lokavt süresi içinde konutların onarımı, su, gaz, aydınlatma ve ısıtma giderleri
ile rayiç kirayı talep edebilir.
(3) İşveren, konutların su, gaz, aydınlatma
ve ısıtma hizmetlerini, kanuni grev ve lokavt süresince kısıntıya uğratamaz. Ancak
bu hizmetlerin kanuni grev ve lokavt yüzünden kısıntıya uğramış olanlarının devamı,
işçiler tarafından istenemez.
Kanun dışı grev
ve lokavtın sonuçları
MADDE 70 – (1) Kanun dışı
grev yapılması hâlinde işveren, grevin yapılması kararına katılan, grevin yapılmasını
teşvik eden, greve katılan veya katılmaya ya da devama teşvik eden işçilerin iş
sözleşmelerini haklı nedenle feshedebilir.
(2) Kanun dışı bir grev yapılması hâlinde
bu grev nedeniyle işverenin uğradığı zararlar, greve karar veren işçi kuruluşu veya
kanun dışı grev herhangi bir işçi kuruluşunca kararlaştırılmaksızın yapılmışsa,
bu greve katılan işçiler tarafından karşılanır.
(3) Kanun dışı lokavt yapılması hâlinde
işçiler iş sözleşmelerini haklı nedenle feshedebilir. İşveren, bu işçilerin lokavt
süresine ilişkin iş sözleşmesinden doğan bütün haklarını bir iş karşılığı olmaksızın
ödemek ve uğradıkları zararları tazmin etmekle yükümlüdür.
Tespit davası
MADDE 71 – (1) Taraflardan
her biri, karar verilen veya uygulanmakta olan bir grev veya lokavtın kanun dışı
olup olmadığının tespitini mahkemeden her zaman talep edebilir. Mahkeme bir ay içinde
karar verir. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/36
md.) Karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge
adliye mahkemesi bir ay içinde kesin olarak karar verir. Verilecek karar,
tarafları, işçi ve işveren sendikasının üyelerini bağlar ve ceza davaları için kesin
delil teşkil eder.
(2) Hâkim tedbir
olarak dava konusu grev veya lokavtın durdurulmasına karar verebilir.
Grev hakkının
ve lokavtın kötüye kullanılması
MADDE 72 – (1) Taraflardan
birinin veya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının başvurusu üzerine mahkemece, grev
hakkı veya lokavtın iyi niyet kurallarına aykırı tarzda toplum zararına veya millî
servete zarar verecek şekilde kullanıldığının tespit edilmesi hâlinde, uygulanmakta
olan grev veya lokavtın durdurulmasına karar verilir.
(2) Kanuni bir
lokavtın işyerini temelli olarak kapalı tutmak amacıyla yapıldığı kesinleşmiş mahkeme
kararıyla belirlenirse, mahkeme kararının lokavt yapmış işverene veya işveren sendikasına
bildirilmesi ile birlikte lokavt durdurulur. Mahkeme kararına rağmen lokavtın uygulanmaya
devam edilmesi, işçilere 70 inci madde hükümlerinden yararlanma hakkı verir.
Grev ve lokavt
gözcüleri
MADDE 73 – (1) İşyerinde
grev ilan etmiş olan işçi sendikası, kanuni bir grev kararına uyulmasını sağlamak
için güç kullanmaksızın ve tehditte bulunmaksızın kendi üyelerinin grev kararına
uyup uymadıklarını denetlemek amacıyla, işyerinin giriş ve çıkış yerlerine, kendi
üyeleri arasından en çok dörder grev gözcüsü koyabilir.
(2) Grev gözcüleri, işyerine giriş ve
çıkışlara engel olamaz, giren ve çıkanları kontrol amacıyla dahi durduramaz.
(3) İşyerinde lokavt ilan etmiş olan
işveren sendikası, kanuni bir lokavt kararına uyulmasını sağlamak için güç kullanmaksızın
ve tehditte bulunmaksızın kendi üyelerinin lokavt kararına uyup uymadıklarını denetlemek
amacıyla lokavtın kapsamına giren işyerlerine gözcüler gönderebilir.
Grev ve lokavt
hâlinde mülkî amirin yetkileri
MADDE 74 – (1) Mahallin
en büyük mülkî amirleri halkın günlük yaşamı için zorunlu olan ve aksaması muhtemel
hizmet ve ihtiyaçları karşılayacak, işyerinde faaliyetin devamlılığını sağlayacak
tedbirleri alır.
(2) Grev ve lokavtın uygulanması sırasında
mahallin en büyük mülkî amirinin kamu düzenine ilişkin alacağı tedbirler, kanuni
bir grev veya lokavtın uygulanmasını engelleyici nitelik taşıyamaz.
Grev ve lokavtı
sona erdirme kararı
MADDE 75 – (1) Kanuni bir
grev veya lokavtı sona erdirme kararı, kararı alan tarafça ertesi iş günü sonuna
kadar yazı ile karşı tarafa ve görevli makama bildirilir.
(2) Grevin veya lokavtın sona erdiği,
görevli makam tarafından işyerinde ilan edilir. Kanuni grev ve lokavt, ilanın yapılması
ile sona erer.
(3) Grevin uygulanmasına son verilmesi
lokavtın, lokavtın uygulanmasına son verilmesi grevin kaldırılmasını gerektirmez.
(4) Grevi uygulayan işçi sendikasının
herhangi bir nedenle kapatılması, feshedilmesi veya infisah etmesi hâllerinde grev
ve alınmış bir karar varsa lokavt kendiliğinden sona erer ve yetki belgesi hükümsüz
olur.
(5) Lokavtı uygulayan işveren sendikasının
herhangi bir nedenle kapatılması, feshedilmesi veya infisah etmesi hâllerinde lokavt
kendiliğinden sona erer.
(6) Grevi uygulayan sendikanın, yetki
tespiti için başvurduğu tarihte işyerindeki üyesi işçilerin dörtte üçünün sendika
üyeliğinden ayrıldıklarının tespiti hâlinde, ilgililerden biri grevin sona erdirilmesi
için mahkemeye başvurabilir. Mahkemece belirlenecek tarihte grevin sona ereceği
ikinci fıkradaki usule göre ilan edilir.
ON İKİNCİ BÖLÜM
Çeşitli ve Son
Hükümler
Sendikanın faaliyetinin
durdurulması
MADDE 76 – (1) Sendikanın
faaliyetinin durdurulması hâlinde, yedinci ila on ikinci bölümlerde belirtilen işlemler
ve uygulamalar, durdurma kararıyla birlikte askıya alınır. Bu işlemler ve uygulamalar,
sendikanın faaliyete geçmesi ile kaldığı yerden devam eder.
Tutanaklar ve
sicil
MADDE 77 – (1) Çalışma
ve İş Kurumu İl Müdürlüğü bu Kanun gereğince kendisine tevdi edilen tutanak ve yazıları
aldığı tarihten başlayarak üç iş günü içinde Bakanlığa gönderir. Bir nüshasını da
dosyasında saklar.
(2) Bakanlık, toplu iş sözleşmeleri
için bir sicil tutar. Toplu iş sözleşmesinin metni üzerinde anlaşmazlık çıktığı
takdirde, Bakanlıkça sicile kaydedilmiş metin esas alınır. Sicilin tutulmasına ilişkin
usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Ceza hükümleri
MADDE 78 – (1) Bu Kanuna
göre;
a) 6 ncı maddede belirtilen sendikalar
için kurucu olabilme şartlarına sahip olduğuna ilişkin gerçeğe aykırı beyanda bulunanlar,
fiilleri daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde yediyüz Türk Lirası,
b) 14 üncü maddeye göre yapılacak seçimlerle
ilgili oylamalara ve bu oylamaların sayım ve dökümüne hile karıştıranlar, fiilleri
daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde beşbin Türk Lirası,
c) 17 nci maddeye aykırı olarak üye
kaydedenler ile 19 uncu maddeye aykırı olarak üye kalmaya veya üyelikten ayrılmaya
zorlayanlar, fiilleri daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde her bir üyelik
için yediyüz Türk Lirası,
ç) 26 ncı maddenin altıncı fıkrasına
aykırı hareket edenler ile yedinci fıkrasına göre siyasi partilerin ad, amblem,
rumuz veya işaretlerinin kullanılmasına karar veren veya kullananlar beşbin Türk
Lirası,
d) 28 inci maddenin ikinci ve üçüncü
fıkralarına aykırı hareket eden kuruluşların yetkili sorumluları binbeşyüz Türk
Lirası, fiilin tekrarı hâlinde ise ayrıca bağış miktarı kadar,
e) Bu Kanunda kanuni grev veya lokavt
için belirtilen şartlar gerçekleşmeksizin alınan bir grev veya lokavt kararının
uygulanması hâlinde; grev veya lokavta karar verenler, böyle bir grev veya lokavta
karar verilmesine veya uygulanmasına veya bunlara katılmaya veya devama zorlayan
veya teşvik edenler ile lokavta katılanlar ve devam edenler fiilleri daha ağır bir
cezayı gerektirmediği takdirde beşbin Türk Lirası,
f) Kanun dışı greve katılanlar ve devam
edenler yediyüz Türk Lirası,
g) Kanuni bir grev veya lokavt kararının
bu Kanunda yazılı usul ve esaslar dışında uygulanması hâlinde, bu kararı uygulayanlar,
uygulanmasına veya devamına zorlayanlar veya teşvik edenler beşbin Türk Lirası,
ğ) Grev veya lokavtın mahkeme kararıyla
sürekli veya geçici, tamamen veya kısmen yasaklanmasına rağmen, kararı kaldırmayanlar,
uygulamaya devam edenler, devamına teşvik edenler, zorlayanlar, katılan ve katılmaya
devam edenler fiilleri daha ağır bir cezayı gerektirmediği takdirde beşbin Türk
Lirası,
h) Greve katıldıkları veya lokavta maruz
kaldıkları hâlde, grev veya lokavtın uygulandığı işyerlerinden ayrılmayanlar ile
işçileri bu eylemlere zorlayan veya teşvik edenler fiilleri daha ağır bir cezayı
gerektirmediği takdirde yediyüz Türk Lirası,
ı) 65 inci maddede belirtilen izni almadan
yeni işçi alan işveren, izinsiz aldığı her bir işçiyle ilgili olarak yediyüz Türk
Lirası,
i) 68 inci madde hükmüne aykırı olarak
grev yapan işçilerin yerine işçi çalıştıran işveren veya işveren vekili, aldığı
her bir işçiyle ilgili olarak binbeşyüz Türk Lirası,
j) İşçi sendikasının üyesi olmayan grev
gözcüleri ile 73 üncü madde hükümlerine aykırı davranan grev gözcüleri binbeşyüz
Türk Lirası,
idari para cezası ile cezalandırılır.
(2) Bu maddenin
birinci fıkrasının (a) ve (d) bentlerinde belirtilen fiilleri işleyenler, idari
yaptırım kararının kesinleşmesinden itibaren beş yıl süreyle sendika organlarında
görev alamaz.
(3) Birinci fıkrada öngörülen idari
yaptırımlar, gerekçesi belirtilmek suretiyle Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürünce verilir.
Görevli ve yetkili
mahkeme
MADDE 79 – (1) Bu Kanunun uygulanmasından
doğan uyuşmazlıklar iş davalarına bakmakla görevli ve yetkili mahkemelerde görülür.
Ancak yedinci ila on birinci bölümlerin uygulanmasından
doğan uyuşmazlıklar için, görevli makamın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.
Diğer kanunların
uygulanması
MADDE 80 – (1) Kuruluşlar
hakkında, bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde 4721 sayılı Kanun ile 4/11/2004 tarihli
ve 5253 sayılı Dernekler Kanununun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır.
(2) Toplu iş sözleşmeleri hakkında,
bu Kanunda hüküm olmayan hâllerde 4721 sayılı Kanun ve 11/1/2011 tarihli ve 6098
sayılı Türk Borçlar Kanunu ile iş sözleşmesini düzenleyen diğer kanunların bu Kanuna
aykırı olmayan hükümleri uygulanır.
(3) Bu Kanunda aksi öngörülmedikçe,
bu Kanunun uygulanmasına ilişkin tebligat 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat
Kanunu hükümlerine göre yapılır.
Yürürlükten
kaldırılan hükümler
MADDE 81 – (1) 5/5/1983
tarihli ve 2821 sayılı Sendikalar Kanunu, 5/5/1983 tarihli ve 2822 sayılı Toplu
İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu ve 30/1/1950 tarihli ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri
Kanununun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasının (A) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
(2) Diğer mevzuatta 2821 ve 2822 sayılı
kanunlara yapılan atıflar bu Kanuna yapılmış sayılır.
EK
MADDE 1 – (Ek: 10/9/2014-6552/21
md.; İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 14/5/2015 tarihli ve E.: 2014/177, K.: 2015/49
sayılı Kararı ile.)
EK MADDE 2- (Ek: 20/11/2017-KHK-696/112
md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/105 md.)[15]
(1) Hükümet, kamu işveren sendikaları
ile işçi sendikaları konfederasyonları arasında;
a) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli
(I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri ile bunlara
bağlı döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan fonlar ve kefalet sandıkları, özel kanunlarla
kurulan diğer kamu kurum ve kuruluşları, hizmetlerini genel bütçenin transfer tertiplerinden
yardım alarak yürüten kamu kurum ve kuruluşlarında,
b) Kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı
ortaklıkları (iştirakler hariç), birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin %50’sinden
fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan her türlü işletme ve şirketler, 24/11/1994
tarihli ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun çerçevesinde özelleştirme
kapsamında veya programında bulunanlardan sermayesinin %50’sinden fazlası kamuya
ait kuruluşlarda,
c) İl özel idareleri, belediyeler ve bunların
üyesi olduğu mahalli idare birlikleri, belediyelerin bağlı kuruluşları, müessese
ve işletmeleri ile bunların birlikte ya da ayrı ayrı sermayesinin %50’sinden fazlasına
sahip oldukları şirketlerde,
çalıştırılan işçilerin
mali ve sosyal haklarını belirlemek üzere kamu toplu iş sözleşmeleri çerçeve anlaşma
protokolü imzalanabilir. Bu protokol hükümleri geçerlilik süresi içinde bu madde
kapsamındaki idareler ile taraf konfederasyona üye olan sendikalar için bağlayıcıdır.
GEÇİCİ MADDE
1 – (1) Kuruluşlar
bu Kanun gereği yapmak zorunda oldukları tüzük değişikliklerini bu Kanunun yayımı
tarihinden itibaren bir yıl içinde yönetim kurulu kararıyla gerçekleştirir. Tüzük
değişiklikleri, yapılacak ilk genel kurulun onayına sunulur. Ancak, sendikalar faaliyet
göstereceği işkolunu, bu Kanunun 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen
yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren bir ay içerisinde yönetim kurulu kararıyla
belirler.
GEÇİCİ MADDE
2 – (1) Bakanlık,
19 uncu maddede belirtilen yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde
kayıtlarında yer alan üye listelerini işçi sendikalarına gönderir. Sendikalar, varsa
itirazlarını bir ay içinde Bakanlığa bildirir. Bakanlık, itirazları en geç bir ay
içinde karara bağlar.
GEÇİCİ MADDE 3 – (1) Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin
düzenlemeler, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içinde yürürlüğe konulur.
Bu düzenlemeler yürürlüğe girinceye kadar, mülga 2821 ve 2822 sayılı kanunlara dayanılarak
yürürlüğe konulan düzenlemelerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına
devam olunur.
GEÇİCİ MADDE 4 – (1) 17 nci maddenin beşinci fıkrasında
belirtilen sendika üyeliğinin kazanılması ve 19 uncu maddenin ikinci ve dördüncü
fıkralarında belirtilen sendika üyeliğinden çekilme işlemlerinin e-Devlet kapısı
üzerinden yapılması; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren birinci yılın
sonuna kadar, mülga 2821 sayılı Kanunun 22 nci maddesinin üçüncü ve beşinci fıkraları
ile 25 inci maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine göre yapılır.
GEÇİCİ MADDE
5 – (1) Kanunun
yayımı tarihinde sendika yöneticisi olduğu için iş sözleşmesini feshetmiş olan yöneticiler
hakkında 23 üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri uygulanır. Ancak 23 üncü
maddenin ikinci fıkrasındaki nedenlerden biri ile görevi sona eren yöneticiler,
bu tarihten itibaren bir ay içerisinde işverene başvurmak kaydıyla emsal ücret üzerinden
kıdem tazminatına hak kazanır.
GEÇİCİ MADDE
6 – (1) (Mülga: 10/9/2014-6552/144 md.)
(2) (Değişik:30/5/2019-7176/17 md.) Mülga 2822 sayılı Kanunun 12 nci maddesine
göre Bakanlıkça yayımlanan 2009 Temmuz istatistiğinde kurulu bulunduğu işkolunda
çalışan işçilerin en az yüzde onunu üyesi bulunduran işçi sendikaları ile 2009 Temmuz
istatistiği sonrasında 15/9/2012 tarihine kadar kurulmuş işçi sendikalarının bu
fıkrayı değiştiren maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapacakları
yetki tespit başvuruları 41 inci maddede yer alan işyeri veya işletme çoğunluğu
şartlarına göre sonuçlandırılır.
(3) (Mülga: 4/4/2015-6645/81 md.)
(4) Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce
başlamış toplu iş sözleşmesi görüşmeleri ve toplu
iş uyuşmazlıkları mülga 2822 sayılı Kanun ve bu Kanuna dayalı tüzük ve yönetmeliklere
göre sonuçlandırılır.
GEÇİCİ MADDE 7- (Ek: 20/11/2017-KHK-696/113 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7079/106 md.)[16]
(1)
5018 sayılı Kanuna ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu
idareleri ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, 375 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnameye ekli (I) sayılı listede yer alan idareler ile birlikte veya ayrı ayrı
sermayesinin yarısından fazlası il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlarına
ait şirketler, anılan Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 23 üncü ve geçici 24 üncü
maddeleri uyarınca sürekli işçi kadrolarına, geçici işçi pozisyonlarına veya işçi
statüsüne geçirilen işçilerinden; geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin
girdiği işkolu mevcut işyerinin girdiği işkolu ile aynı olanları o işkolundaki mevcut
işyerinden, farklı olanları ise geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin
girdiği işkolunda yeni tescil edilecek işyerlerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirir.
(2)
Birinci fıkra kapsamındaki işyerlerinin her biri bu Kanunun uygulanması bakımından
bağımsız bir işyeri sayılır.
(3)
Birinci fıkra kapsamında yeni tescil edilen işyerlerinden bildirilen işçiler, bu
madde kapsamındaki idarelerde geçiş işleminden önce alt işveren işçileri için Yüksek
Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve en son sona erecek olan toplu iş sözleşmesinin
sona ermesiyle birlikte 4 üncü maddeye uygun şekilde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilir.
(4) Bu maddenin uygulanmasında
bu Kanunun bu maddeye aykırı diğer hükümleri uygulanmaz.
Yürürlük
MADDE 82 – (1) Bu Kanun
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 83 – (1) Bu Kanun
hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
6356 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN
MEVZUATIN VEYA ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN VERİLEN İPTAL KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE
GİRİŞ TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO
Değiştiren Kanunun/
KHK’nin veya İptal Eden Anayasa Mahkemesi Kararının Numarası |
6356 Sayılı Kanunun
Değişen veya İptal Edilen Maddeleri |
Yürürlüğe Giriş Tarihi |
6385 |
GEÇİCİ MADDE 6 |
19/1/2013 |
6552 |
26, 41, 43, EK MADDE 1, GEÇİCİ MADDE 6 |
11/9/2014 |
6645 |
GEÇİCİ MADDE 6 |
23/4/2015 |
Anayasa Mahkemesinin 14/5/2015 tarihli ve E.: 2014/177,
K.: 2015/49 sayılı Kararı |
EK MADDE 1 |
11/6/2015 |
Anayasa Mahkemesinin
22/10/2014 tarihli ve E.: 2013/1, K.: 2014/161 sayılı Kararı |
25, 60, 62 |
11/11/2015 |
6704 |
28 |
26/4/2016 |
6745 |
GEÇİCİ MADDE 6 |
7/9/2016 |
KHK/678 |
63 |
22/11/2016 |
6770 |
54 |
27/1/2017 |
6824 |
28 |
8/3/2017 |
7036 |
5, 15, 24, 34, 41, 43, 53, 71 |
25/10/2017 |
KHK/696 |
EK MADDE 2, GEÇİCİ MADDE 7 |
2/1/2018 |
7071 |
63 |
8/3/2018 |
7079 |
EK MADDE 2, GEÇİCİ MADDE 7 |
2/1/2018 |
KHK/700 |
40, 54, 55, 62, 63 |
24/6/2018 tarihinde birlikte yapılan Türkiye Büyük Millet
Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucunda Cumhurbaşkanının andiçerek göreve
başladığı tarihte (9/7/2018) |
7176 |
Geçici Madde 6 |
12/6/2019 |
Anayasa Mahkemesi’nin 14/11/2019 tarihli ve E.: 2018/90,
K.: 2019/85 sayılı Kararı |
63 |
13/2/2020 |
7226 |
26 |
26/3/2020 |
Anayasa Mahkemesinin 30/12/2020 tarihli ve E.:2020/57;
K.:2020/83 Sayılı Kararı |
39 |
3/3/2021 |
[1] Anayasa Mahkemesi’nin
22/10/2014 tarihli ve E.: 2013/1, K.: 2014/161 sayılı Kararı ile bu fıkrada yer
alan “…fesih dışında…” ibaresi iptal edilmiştir.
[2] Anayasa Mahkemesi’nin
22/10/2014 tarihli ve E.: 2013/1, K.: 2014/161 sayılı Kararı ile bu fıkrada yer
alan “18” ibaresi iptal edilmiştir.
[3] 25/3/2020 tarihli
ve 7226 sayılı Kanunun 50 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “yüzde yirmi beşini”
ibaresi “yüzde otuz beşini” şeklinde değiştirilmiştir.
[4] 2/7/2018 tarihli
ve 700 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 197 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan
“Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
[5] 2/7/2018 tarihli
ve 700 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 197 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan
“Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
[6] 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı Kanunun 20 nci maddesiyle, bu fıkralarda yer alan “yüzde üçünün” ibareleri “yüzde birinin” şeklinde değiştirilmiştir.
[7] 10/9/2014 tarihli
ve 6552 sayılı Kanunun 20 nci maddesiyle, bu maddenin ikinci fıkrasında yer alan
“yüzde üçünden” ibaresi “yüzde birinden”, dördüncü fıkrasında yer alan “yüzde üçünü”
ibaresi “yüzde birini” olarak değiştirilmiştir.
[8] 18/1/2017 tarihli
ve 6770 sayılı Kanunun 36 ncı maddesiyle bu fıkrada yer alan “başkanlarından en
kıdemli olanının başkanlığında;” ibaresi “başkanları arasından başkanlık süresi
en fazla olanın başkanlığında;” şeklinde değiştirilmiştir.
[9] 2/7/2018 tarihli
ve 700 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 197 nci maddesiyle bu bentte yer alan
“Bakanlar Kurulunca” ibaresi “Cumhurbaşkanınca” şeklinde değiştirilmiştir.
[10] 2/7/2018 tarihli
ve 700 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 197 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan
“Başbakanlıkça” ibaresi “Cumhurbaşkanlığınca” şeklinde değiştirilmiştir.
[11] Anayasa Mahkemesinin 22/10/2014 tarihli ve E.: 2013/1, K.: 2014/161
sayılı Kararı ile, bu fıkrada yer alan “…bankacılık hizmetlerinde;…” ve “…ve şehir
içi toplu taşıma hizmetlerinde…” ibareleri iptal edilmiştir.
[12] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 197 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
[13] Bu fıkrada yer
alan "... büyükşehir belediyelerinin şehir içi toplu taşıma hizmetlerini, bankacılık
hizmetlerinde ekonomik veya finansal istikrarı…" bölümü Anayasa Mahkemesi’nin
14/11/2019 tarihli ve E.: 2018/90, K.: 2019/85 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
[14] 2/7/2018 tarihli ve 700 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 197 nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
[15] 20/11/2017 tarihli
ve 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 136 ncı maddesi uyarınca bu maddenin 2/1/2018
tarihinde yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmış, daha sonra bu hüküm 1/2/2018
tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 124 üncü maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır.
[16] 20/11/2017 tarihli
ve 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 136 ncı maddesi uyarınca bu maddenin 2/1/2018
tarihinde yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmış, daha sonra bu hüküm 1/2/2018
tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 124 üncü maddesiyle aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır.